Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerimi açtığımda etrafıma bakındım.
Odamda kimse yoktu.
Yatakta yavaşça doğrulduğumda vücudumdaki ağrıların azaldığını ama sırtımın ağrısında hiçbir değişiklik olmadığını fark ettim.
Sesli bir şekilde yataktan ayaklarımı sarkıttım ve ayağa kalktım.
Yavaş adımlarla banyoya yöneldim ve suyu açtım.
Ardından üzerimdekileri çıkardım ve kenara koydum. Fakat kafamı kaldırmamla birlikte aynadaki yansımamı görmem bir olmuştu.
Göz altlarım çok mordu ve tenim çok solgundu. Fakat daha da önemlisi sırtım çok kötü görünüyordu. Bir sürü çizik, morluk ve kabuk bağlamaya başlamış yaralar vardı.
Rahatsız olduğumu hissettiğimde kaşlarımı çattım ve hızla banyoya girdim.
Sıcak su akarken biraz gevşediğimi hissediyordum.
Derin bir nefes aldım ve saçlarımı yıkamaya başladım.
Şimdi ne yapacaktık?
Beni ve sevdiklerimi öldürmek için gayet istekli olan bir ikizim, Asgard'a karşı hiç de iyi şeyler planlamayan annem.
Nasıl bir durumun içine düşmüştüm ben böyle?
Saçlarımı yıkamam bittiğinde banyodan çıktım ve elime gelen ilk havluya sarıldım.
Ardından banyodan bir tarak alıp odama geçtim.
Odamdaki makyaj masasına oturduğum anda çalan kapıyla seslendim.
"Gelebilirsiniz."
İçeri giren kişiye döndüğümde uzun zamandır görmediğim Colette'i gördüğümde gülümsedim.
O da bana gülümseyip hızla yanıma geldiğinde duraksadı.
"Leydim size hemen giyecek bir şeyler getireyim. Bu arada, Kraliçe Frigga iyi hissettiğiniz takdirde onlarla kahvaltıya katılmanızı istedi. Nasılsınız?"
Kafamı yukarı aşağı salladım.
"İyiyim, kahvaltıya katılırım."
Colette'in gözleri hızla sırtımın açıkta kalan kısmında dolaşırken duraksadı.
"Leydim, isterseniz bugün de dinlenin-"
Kafamı hızla iki yanıma salladım.
"Odin ve Frigga'yla konuşmam gereken bir sürü şey var."
Colette hızla kafasını sallayıp giyinme odasına ilerlerken seslendi.
"Leydim sırtınıza sürmem için şifacılar bana bir merhem verdi."
Görmeyeceğini bilsem de kafamı salladım.
"Tamamdır."
Colette elinde koyu yeşil, dizimin biraz üstünde biten, üst kısmı dar, alt kısmı ise tüllerle bollaşan bir elbiseyle geri döndüğünde teşekkür ettim ve elime aldım.
Colette merhemi sırtıma sürdükten sonra giyinme odasına gittim ve hızla elbiseyi üstüme geçirdim.
Ardından makyaj masasına tekrar gittim ve sandalyeye oturdum.
Colette siyah saçlarımı yavaşça tararken soracağım soruyu düzgünce nasıl sormam gerektiğini düşünüyordum.
Fakat düzgünce sormak için bir yol bulamadığımda derin bir nefes alıp hızla konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daughter of Loki | Enya
FanfictionHer zaman gördüğüm kabuslardan biriyle gözlerimi hızla açtım. Artık bir şey hissetmiyordum. Alışmıştım. Kanıksamıştım. Fakat tüm bu olanları anlamlandıramıyordum. Annem öleli tam bir yıl olmuştu. Bir koca yıl. Fakat bu rüyaları son iki haftadır...