Armand'la olan antrenmanımın bitişinin ardından uzunca bir süre Loki'yle birlikte işime yarayacağını düşündüğümüz büyüler üstünde çalışmıştık. Şimdi ise ışınlanma üstünde çalışmaya karar vermiştik.
Çünkü en son denediğimde havaya ışınlanmıştım..?
Dashiell ise fiziksel eğitime geçmişti. Onu balkondaki konuşmamızdan beri doğru düzgün görmemiştim ve onun için gerçekten endişeliydim. Benim için bu saraya gelmişti ve hiç tanımadığı kişilerle birlikte alıştırma yapmak zorundaydı. Uyum sağlamakta zorlanıyor ya da yalnız hissediyor olabilirdi-
Derin bir nefes vererek iç sesimi şimdilik susturdum ve başladığımızdan beri onlarca kez beceremeyişimden sonra ne yapacağımı bilemeyerek Loki'ye döndüm.
Saraydaki ortalama büyüklükteki yemek salonlarından birindeydik. Loki odanın diğer ucundaki zemine, sihrini kullanarak parıldayan yeşil bir çember çizmişti. Ama ben her ışınlanışımda etrafına bir yere ulaşıyordum. Asla tam içine değil.
Loki düşünceli bir şekilde yere bakıyordu. O anda gerçekten ne düşündüğünü duyabilmeyi istemiştim. Onun bu gücünü almamış olmam çok büyük bir kayıptı.
"Tekrar dene. Yapana kadar denemen gerektiğini söylemiştim."
Söylediği şeye hak vererek hızla kafamı salladım ve gözlerimi kapattım. Ardından da en baştan deneyebilmek için kendimi odanın girişine ışınladım.
Derin bir nefes alarak gözümün önüne odayı ve özellikle de yerdeki yeşil çemberi getirdim. Parmaklarımın uçlarında hissettiğim hafif karıncalanmayla birlikte yeşil parıltıları görmeye başlamıştım.
Işıklar etrafımı sararken ise kendimi tekrar başarısızlığa hazırlayarak gözlerimi sıkıca yumdum.
Işık cümbüşü sonunda kesildiğinde yeşil ışıklarla birlikte bir yerden düştüğümü hissettim.
Bu, bugün ikinci kere oluyordu; Valhalla aşkına, her seferinde bunu yapmayı nasıl beceriyordum ki?
Tekrar ne olduğunu kavrayamazken sırt üstü bir şekilde çemberin hemen yanına düşmemle ağzımdan bir şaşkınlık edası kaçmıştı.
Kafamı yavaşça kaldırdığımda ise Loki'nin hemen yanımda, ayakta durarak beni izlediğini görmüştüm.
Yavaşça dirseklerimin üzerinde doğrulurken ise aklıma bugün anımsadığım anı gelmişti. Loki'nin de annem gibi bana kızacağını düşündüğüm için refleks olarak başımı yere eğdim ve onun zümrüt gözlerine bakmaktan kaçındım.
~~~
Annem bana döndüğünde derin bir nefes verdi ve kafasını iki yanına salladı.
Onun gözlerinde gördüğüm şey neydi?
Pişmanlık, umutsuzluk.
Hayır.
Hayal kırıklığı.
~~~
Odadaki sessizlik uzarken beklediğim tepkiyi alamadığım için kafamı kaldırmaya karar vermiştim. Fakat daha ben bir şey yapamadan, gözümün önünde gördüğüm el yüzünden hızla yukarı baktım.
Loki tek dizinin üzerine eğilmişti ve bana elini uzatıyordu. Siyah bukleleri yüzünün çevresini tamamen kapatıyordu.
Yüzünde, neredeyse hiçbir zaman göremeyeceğiniz, sempati dolu bir tebessümle bana bakarken ne yapacağımı bilemeyerek ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daughter of Loki | Enya
FanfictionHer zaman gördüğüm kabuslardan biriyle gözlerimi hızla açtım. Artık bir şey hissetmiyordum. Alışmıştım. Kanıksamıştım. Fakat tüm bu olanları anlamlandıramıyordum. Annem öleli tam bir yıl olmuştu. Bir koca yıl. Fakat bu rüyaları son iki haftadır...