Uyandığımda saat 14.20 idi baya uyumuşum annemler gelmiş hatta çoktan işe bile gitmişlerdi.Kalktım elimi yüzümü yıkadım. Hala dün olanların şaşkınlığı vardı. Olan biteni anlayamamıştım bile.
Mutfağa gidip ballı krep yaptım onu afiyetle yerken birden bugünün pazartesi olduğunu anlayıp hızlaca masadan kalkıp giyinip okulun yolunu tutum.
2 Hafta sonra
Kaç hafta olmuştu Meriçten bir haber yoktu.
Okula gelmiyordu ,mesaj atmıyor yada aramıyordu, Sitede bile onu görmemiştim. Bunun sebebini az çok kestirebiliyordum.Olanlardan dolayı olmalıydı. Ama sanki onu özlemeye başlamıştım. Annelerimiz görüşüyordu hala ama Hülya teyzeye Meriçi sormaya çekiniyordum.
Ding dang dong...
Kapı çalıyordu. Gelen Hülya teyzeydi.Sizi çağırmaya geldim hadi bakalım bize gidip kahve icelim dedi.
*Siz gidin ben gelmiycem annecim.
*Aaaa niyemis o itiraz istemem canım. Dedi hülya teyze
*Hadi hadi Selin itiraz etme canım diye ekledi annemde.
*Tamam siz gidin ben hazırlanıp gelirim dedim.
Belki Meriçte oradadır umuduyla yeni aldığım lacivert şortumu üstüne beyaz kalın askılı obey baskılı tişörtümu altınada lacivertli grili spor ayakkabımı giydim . Saçlarımı at kuyruğu yaparak hafif bi makyaj yaptım iyi olmus gibiydim .
Oraya gittiğimde hayal kırıklığına uğradım meriç yoktu.Nerdeydi bu çocuk delirecektim.daha fazla dayanamayıp bu evden gitmeliydim evin havası sanki beni boğuyordu.Anneme biraz karnım ağrıdığını eve gitmek istediğimi söyledim.
Eve geldiğimde gerçekten de karnım ağrıyordu. Birden aklıma geldi regl dönemime bir iki gun vardı. Ağrılı geçen gecelere hazır olmalıydım.
Saat 01.00 idi ev halkı uyumuş fakat ben Meriç' i düşünmekten gözüme uyku girmemişti. Hafifte bir karın ağrısı çekiyordum. Acaba Meriç neredeydi onu merak etmeden düşünmeden duramıyordum.
Uyandığımda aşağıdan sesler geliyordu saate baktığımda 13.10 geçiyordu. Annemler çoktan gitmiş olmalıydı. Korka korka aşağı indim.
Meriç karşımda idi koltukta oturmuş bana bakıyordu.
*Şey açıklayabilirim senden özür dilemek için geldim.dedi
Birden ona sarıldım ağzımdan tek çıkan kelime "sus" idi. Ona daha da sıkı sarılmaya başlayıp vanilya kokan parfümünü içime çektim. Birden kendimi tutamayıp ağlamaya başladım onu çok özlemiştim.
*Sakin ol Selin dedi
Ve ellerimi onun güzel vücudundan istemesemde çektim. Birden konusmya başladı,
*Bak Özür dilerim geçen gece olanlar dan dolayı inanki birden gerçekleşti herşey seni üzdüysemde lütfen beni affet bundan sonra benle konuşup görüşmek istemessende anlarım hersey için tekrar ozur dilerim dedi.
*Hayır aslında bunu bende istedim sana karşılık verdim.
Biraz yutkunduktan sonra devam ettim.
Ayrıca iki haftadır yoksun seni cok özledim. Dedim
*Bunlar düşüneceğini hiç tahmin etmiyordum ama sana söz veriyorum bidaha asla böyle bisiy yapıp arkadaşlığımıza zarar vermiycem dedi .
Kırıldım mı ben? Yok ya ne alaka arkadaşız biz sonuçta evet
*T-tt-aa-tamam sevinirim.Dedim ve kollarımı ondan çektim.
Suratında pişmanlık gibi bi duygu vardı yada ben öyle anladım bilmiyorum.
*O zaman ben gideyim? Dedi soru sorar gibi.
Oldukça soğuk bi sesle
*Görüşürüz Meriç dedim.
Bir anda harekete geçti hızlı adımlarla kapıya gidip sert bir şekilde çarptı nolmuştu ki buna arkasından ne kadar öyle durdum bilmiyorum kendime gelince odama çıktım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım..