Game Link (HyunHo)

1

Minho, her zaman oynadığı ve artık kazanmaktan sıkılmaya başladığı oyunda tekrardan kendi rekorunu kırmış, elindeki oyun konsolunu kenara bırakarak telefonundaki oyunlardan birini açmıştı. Yüklenmesini beklerken ise karşısındaki masada duran atıştırmalıklardan birkaç tane cipsi alarak ağzına atmıştı. Oyun oynamak onun için bir yaşama sebebiydi. Yıllardır oynuyordu ve bu ona sorunsuz bir yaşam kazandırmıştı. Daha ne isteyebilirdi ki! Parası mı kalmamıştı? O zaman bir oyun videosu çekerek internete yükler ve oradan para kazanırdı. Bir gamer olmaktan daha güzel bir şey var mıydı ki?

Oyunu açıldığında Minho "Başlat" komutuna tıklamış ve oynamaya başlamıştı. Bir süre sonra neredeyse kazanıyordu ki telefonuna gelen bir maile yanlışlıkla tıklaması üzerine oyunu kapanmıştı. Elinden gelen tek şey küfür etmekken dudaklarını büzüp gelen maili okumaya başlamıştı. Bir oyun reklamı gibiydi fakat ne abone olduğu herhangi bir yapımcının oyunuydu ne de birinin bunu oynadığını görmüştü. Yine de merakla yazıları okumaya devam etti.

"Merhaba sevgili oyunsever! Gel ve aramıza katıl!

Yeni tek oyunculu mobil oyunumuzla sizi selamlamak istiyoruz. Sadece size özel olacak bu oyunu oynamak istemez misiniz?

Oyunumuz Prens H'in prensesine nasıl kavuştuğunu anlatıyor. Sonuna ulaşmak için zorlukları atlatmayı dört gözle bekleyeceksiniz!

Fazlaca iyileştirilmiş grafikler ve internetsiz doya doya oyun keyfi! Aynı zamanda bilgisayar ve telefon üzerinden de oynayabilme imkânı ile dilediğiniz yerde oynayabilirsiniz! Denemek için tek yapmanız gereken aşağıdaki linke tıklamak. Ve sonra da prens H'in en büyük düşmanları savaşmak için sizi bekliyor olacak!

(...) "

Oyunun konusunu basit bulsa da sırf grafikleri için oynamaya başlayabileceğini düşünmüştü Minho. Eğer grafikleri gerçekten güzelse arkadaşlarına önerir hatta belki de kanalı için bu oyunu oynadığı bir video çekerdi. İzleyicileri hep aynı oyunu görmekten sıkılmış olmalıydı.

Oyunun nasıl olduğu konusunda içindeki yersiz heyecanı zor da olsa bastırmıştı. Sonuçta yine oyunun çok kolay olduğunu fark edip bir günde bitirecek ve yeni oyunlar arayacaktı. Yani internet bile gerektirmeyen bir oyun en fazla ne kadar zor olabilirdi ki?

Linke tıkladığında telefonunun biraz kastığını fark etmişti. Telefona fazla oyun yüklediğinden olduğunu düşünmüştü. Telefonunun hafızası neredeyse dolmak üzereydi ve yüksek kaliteli bir oyun da fazla alan kaplardı. Bir ara birkaç oyununu silmesi gerekiyordu.

Oyun en sonunda açıldığında Minho'nun beklediği kadar yüksek kalitede değildi. Hatta beklentisinden fazlaca düşüktü. Gerçi hiç bilinmeyen bir yapımcının oyunundan ne bekliyordu ki zaten? Minho beklentisini fazla yüksek tutmuştu fakat bu bir hayal kırıklığıydı çünkü şu an gördüğü manzara oldukça belirgin piksellerden oluşan bir ana menüydü. Bu muydu yani yüksek kalite?

Minho kendi kendine göz devirip "Başlat" tuşuna bastığında Prens H (?) ekranda belirmiş ve oyunun nasıl oynanacağını anlatmaya başlamıştı. Minho Prens H'in yüzüne odaklandığı için oyunun nasıl oynandığına pek de dikkat edememişti. Onun yüzü fazla kalitesiz görünüme rağmen oldukça yakışıklıydı. Neredeyse omuzlarına uzanan sarı saçlara, internette hep gördüğü cosplay yapan insanların uzun parmaklarına ve oldukça dolgun dudaklara sahipti. Ve aynı zamanda siyah kraliyet takımı, yanındaki kızıl ve gümüş kılıçla oldukça iyi bir uyum içerisindeydi. En azından Minho öyle seçebiliyordu. Ana karakteri oldukça iyi tasarladıklarını düşünmüştü.

Başta odaklanamadığı için oyun öğreticisini tekrardan açıp dikkatlice izlemişti. Basit iki boyutlu bir oyun ile aynı kurallara sahipti, farklı bir kural yoktu. Bu da Minho için sorun değildi.

Gerçek oyun başladığında Minho biraz ilerlemiş ve önüne çıkan ilk canavarı rahatça öldürmüştü. Üst tarafta çıkan "Beni öldürebileceğini mi sanmıştın?" yazan yazıya kısa bir göz atıp ilerlemeye devam ettiği sırada yer altından çıkan bir canavar, Prens H'in tüm canlarını götürmüştü ve geride, tüm ekranı kaplayan "Oyun Bitti!" yazan yazıya bakakalmış bir Minho bırakmıştı.

Minho ilk şoku atlattıktan sonra oturduğu yerde dik bir konuma gelmiş ve hafifçe gülümsemişti.

Bu oyun fazla eğlenceli olacaktı.