4

3.3K 403 373
                                    

Minho evinde saatlerce ağladıktan sonra az da olsa sakinleştiği anda kapı çalmıştı. Changbin, Jisung veya Chan gelmiş olmalıydı. Zaten başka arkadaşı yoktu. Kim onun evine gelirdi ki?

Kızarmış gözlerinin etrafında biriken yaşları sildi ve ağır adımlarla kapıya gitti. Kapıyı açtığında bir kargo teslimatçısı görmeyi beklemiyordu tabii ki. Bir sipariş de vermemişti ki?

"Lee Minho adına bir kargo. Şuraları imzalayın lütfen."

Suratsız teslimatçı, Minho'nun eline bir belge ve kalem tutuşturduğunda Minho belgenin ilgili yerini imzalayıp kargoyu aldı ve teslimatçıya belgeyi vererek kapıyı kapattıktan sonra elindeki kutuyu inceleyerek oturma odasına gitti.

Kutu ne çok büyük ne de çok küçüktü. Yaklaşık olarak bir PlayStation kutusu boyundaydı. Belki de biraz daha küçüktü ama yüksekliği aynı boyuttaydı. Minho bunu oldukça ilgi çekici bulmuştu. Bu yüzden de koltuğa oturur oturmaz mavi renkli hediye paketini açmıştı.

Paketin içinde bir kutu ve kutunun üzerinde de küçük bir not vardı. Not kâğıdını eline alıp üzerinde yazanı kaşlarını hafifçe çatarak okumaya başladı.

"Eğlenceni büyük ekrana taşıyabilmen için sana bir hediye getirdim Lee Minho! Her şeyi unut ve savaşa devam et!

-Prens H."

Notu okuduktan sonra elindekini kenara bırakıp merakla kutuya yöneldi Minho. Karton kutunun kapağını açtıktan sonra karşısına çıkan oyun CD'si, oyunu televizyona bağlayıp oynayabilmesi için özellikle yapılmış gibiydi. CD'nin deseni oyunun kapağı gibiydi ama Prens H'in görünüşü daha da gerçekçiydi bu sefer. Gerçekten fazlasıyla güzel yapılmıştı. Fakat Prens H'in bakışları normalde gördüğü kadar canlı değildi. Hatta bu biraz... korkunçtu? Her ne olursa olsun bu oyun için Yeji'yi arayıp teşekkür edecekti. Bu yüzden de telefonunu eline aldı ve son bir buçuk aydır bir şeyler hissettiği Yeji'nin numarasını tuşlayarak telefonunu kulağına götürdü.

"Alo, Minho?"

Kendi adını Yeji'nin ağzından duymak Minho'nun kalbini tekletirken diyeceği şeyi bir süreliğine unutmuştu. Birkaç saniye sonra ancak toparlandığında derin bir nefes alarak yutkunmuş ve boğazını temizleyerek konuşmaya başlamıştı.

"Merhaba Yeji. Nasılsın?"

"Oldukça iyiyim! Sen?"

"Ben de iyiyim. Aslında şey için aramıştım... Bir hafta önce bana bir hediye göndereceğini söylemiştin ve-"

"Ah, şu konu! Aslında evet, sana hediye gönderecektim ama beğenmezsin diye düşündüm çünkü o bir oyuncak ayıydı. Bu yüzden onu Ryujin'e verdim sonradan. Ama söz veriyorum sana en kısa sürede bir hediye göndereceğim!"

"Yani bunu sen yollamadın mı?"

"Neyi?"

"Şey, önemli değil. Hediyeye de gerek yok bu arada. Sana söylemiştim."

"Göndereceğim Minho, sonuçta bana karşı yaptığın gerçekten büyük bir iyilikti ve sonunda Joon'la çıkıyoruz. Hepsi senin sayende. Teşekkür ederim."

"Önemli değil, sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

Minho, görüşmeden sonra elindeki telefonu kenara bırakıp yüzünü ellerinin arasına alarak ovuşturdu. Yeji'nin bir sevgilisi vardı ve bunu o sağlamıştı. O zamanlar ona karşı bir şey hissetmiyor olsa da şimdi işler değişmişti ve bu onun kalbini kırıyordu. Ama şimdi ilgilenmesi gereken daha önemli bir konu vardı: oyunu ve CD'sini kimin gönderdiğini öğrenmesi gerekiyordu. Bunun için telefonunu tekrardan eline aldı ve arkadaşlarıyla beraber olan sohbet grubuna girdi.

Changbin'in götünü güzel bulanlar klübü
(siz, Chan hyung, Jisung, Changbin)

Minho:
Hey

Changbin:
Hey

Chan hyung:
Ney

Jisung:
Gey

Minho:
Yeji ve Joon çıkıyormuş

Jisung:
Hadi be...

Chan hyung:
Teselliye ihtiyacın var mı?

Minho:
Hayır

Başka bir şey soracağım size

Önemli

Changbin:
Bana neden sormadın sabah?

Minho:
Olaylar yeni gelişti.

Şimdi ilk olarak,

Changbin söylemiş zaten, Yeji
bana bir hediye göndermiş falan

Jisung:
Evet bu bizi mutlu etti😌

Minho:
Etmesin

Onu Yeji göndermemiş

Bana bir kargo geldi az önce

İçinde oyunun CD'si falan var

Yeji'yi aradım teşekkür etmek
için ama o göndermemiş

Sizden biri mi gönderdi?

Chan hyung:
Ben göndermedim

Changbin:
Ben de göndermedim

Jisung:
Hele ben hiç göndermedim

Yazılım şeylerinden anlamam✌🏼

Minho:
Peki, teşekkürler yine de

Jisung:
Öd

Changbin:
Öd

Chan hyung:
Önemli değil, bulursan
bize de haber ver

Minho:
Tamam

Minho telefonunu kenara koyduktan sonra başını geriye atıp gözlerini kapattı. Kutuyu ona Yeji göndermemişti. Arkadaşları da göndermemişti. Düşmanları zaten onun için bir şey yapmazdı. O kadar işsiz değillerdi.

Normalde bunu umursamazdı ama yapan kişi onun mail hesabını, kim olduğunu ve en korkunç olanı da ev adresini biliyordu. Onun tanıdığı biri olmasını ummaktan başka çaresi yoktu.

Minho'ya bunları kim gönderiyordu?

_____

Her şey sonunda istediğim rotaya oturuyor. Var mı tahminler?

Fic çok uzun olmayacak, kaç bölüm olacağını kestiremiyorum ama 20 olmaz, belki 10 bile olmaz. Sadece tahmin😌

Kendinize iyi bakın💛💛💛

Game Link (HyunHo) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin