16 / Final

3.3K 392 1.3K
                                        

Minho, birkaç sağlık görevlisinin ve bir aracın bulunduğu evinin önüne vardığında bir süre etrafa bakarak ne olduğunu çözmeye çalışmıştı. Araç, ambulans olmasa da etraftakilerin sağlık görevlisi olduğu açıkça belliydi.

Ne olduğunu sormak için sağlık görevlilerinden birinin yanına gideceği sırada duyduğu sesle duraksayıp arkasına dönmüş ve Felix'le karşılaşmıştı. Ne yani, o hapse girmemiş miydi?

"Sen..."

"İşte bu adam o! Lütfen, birilerine daha zarar vermesine engel olun!"

"Ne? Neyden bahsediyorsun sen?"

Sağlık görevlileri Minho'nun yanına gelip kollarını tuttuklarında Minho bir tanesine dönüp anlamsız bir bakış atmıştı.

"Beni neden alıyorsunuz..?"

"Zihinsel sorununuz için bir tedavi merkezine yatırılacaksınız, endişelenecek bir durum yok."

Adam oldukça net ve düz bir ses tonuyla Minho'yu yanıtladığında Minho gözlerini büyütmüş ve kollarını sıkı sıkıya kavrayan adamlardan kurtulmak için çırpınmaya başlamıştı.

"Ben deli değilim! Lanet bir deli değilim, bırakın beni!"

Minho çırpınmaya devam ederken gözü, kendisine düz bir ifadeyle bakan Felix'e takılmış ve kendisini tutan kollardan kurtulur kurtulmaz Felix'e doğru koşmuştu. Felix korkuyla birkaç adım geri çekilirken Minho ensesinde hissettiği sakinleştirici iğnenin acısıyla çığlık atıp arkasına dönmüştü. Arkasında ona yetişmeye çalıştığı için nefes nefese kalmış bir sağlık görevlisi vardı. Her ne kadar tekrardan Felix'e dönmeye çalışmış olsa da sakinleştirici yüzünden son gördüğü şey sağlık görevlisinin onu yakalamaya hazır duran kolları olmuştu.

Ne kadar olduğunu bilmediği bir sürenin sonunda Minho gözlerini açtığında oldukça rahatsız bir yatağın üzerinde olduğunu hissetmişti. Ne olduğunu hâlâ anlamamış bir şekilde etrafına bakındığında içinde sadece bir yatak olan bomboş bir oda olduğunu fark etmişti. Gözlerini ovuşturmak için ellerini kaldıramadığında kaşlarını çatıp üzerinde onu engelleyecek ne olduğuna bakmıştı. Bir deli gömleği giyiyordu. Bu kesinlikle bir rüya ya da kâbus olmalıydı. Birazdan uyanacak ve her şeyin eskisi gibi olduğunu görecekti, değil mi?

Fakat işler umduğu gibi gitmemişti. Odadan içeriye bir sağlık görevlisi girmiş, hâlâ olanları algılamaya çalışan Minho'yu kolundan tuttuğu gibi odanın dışına sürüklemişti. Minho ner ne kadar konuşmaya çalışsa da adam cevap vermiyor, sadece Minho'yu sürüklemeye devam ediyordu.

En sonunda bir odanın önüne vardıklarında görevli adam kapıyı tıklattıktan sonra odaya girmiş, Minho'nun muhtemelen patron veya yönetici gibi bir şey olduğunu tahmin ettiği kadının masasının karşısında duran koltuklardan birine oturtmuştu Minho'yu.

"Merhaba, ben Choi Minhee. Bu kliniğin yöneticisiyim. Sen de yeni hastamız Lee Minho olmalısın."

"Ben hasta falan değilim."

Minho'nun nefret ve öfke dolu çıkan sesine karşı karşısındaki kırklı yaşlarındaki kadın histerik bir gülüş sunmuş ve ardından önündeki dosyayı incelemişti.

"Buraya gelen herkes böyle söylüyor Minho. Bana gelen bilgiye göre eski sevgilini öldürmüş, yakın arkadaşına tecavüz etmişsin. Aynı zamanda sanırım eski sevgilini sürekli gördüğünü düşünüyorsun, değil mi?"

"Birincisi: ben ona tecavüz etmedim. Ve ikincisi: Hyunjin'i gördüğümü düşünmüyorum, onu gördüğümü biliyorum."

Minho'nun sinir katsayısı her keçen saniye artarken Chanyeol ve Baekhyun'un gelip onu buradan almaları için Tanrı'ya en içten dualarını ediyordu.

Game Link (HyunHo) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin