11

2.4K 327 569
                                    

"Seni adi herif!"

Changbin sinirle ayağa kalkıp Minho'nun yanına ilerlemiş ve yüzüne sert bir yumruk geçirmişti. Minho ise sendelemiş, acı ile sessizce küfür etmişti. Changbin'in elinin ağır olduğunu artık biliyordu.

Changbin'in ardı arkası kesilmeyen yumruk ve tekmelerinin etkisiyle Minho, her yeri kan içinde, yerde öylece yatıyordu. Kendisine atılan iftira yüzünden bu hale gelmiş olmak ağlamasına sebep olmuştu. Şimdi sahip olduğu herkesi kaybedecekti.

Changbin çoktan Felix'i kucağına alıp oradan uzaklaşmıştı. Diğerlerine durumu anlatmıştı ve beraber eve dönmek için toparlanıp yola çıkmışlardı, Minho'yu orada bırakarak.

Minho yavaş adımlarla kamp alanına geldiğinde tam da beklediği gibi, orada kimse yoktu. Çadırının olması gereken yerde sadece telefonunun ve çantasının olduğunu görünce derin bir nefes alarak oraya ilerlemişti.

"Sana söylemiştim."

Minho, Hyunjin'i duymuş olsa da cevap verecek güç ve cesareti kendinde bulamıyordu. Çantasını almak için uzandığında daha yaklaşamadan sendelemişti ve çantayı almaktan vazgeçmişti. Biraz daha toparlanmayı bekleyecekti.

Arkasından gelen adım sesleriyle o tarafa dönmüş, birinin ona doğru hızlı adımlarla geldiğini görmüştü. Ve sonra gözlerinin önü kararmış, henüz yanına varmış olan gencin kollarının arasında bayılmıştı.

Gözlerini araladığında hava kararmak üzereydi. Canı hâlâ yansa da fiziksel olarak çok daha iyi hissediyordu.

"Uyandın mı? Güzel."

Minho korkuyla yan tarafına döndüğünde bir adam görmüştü. Yaklaşık onun yaşlarında, kendisinden daha uzun boylu ve oldukça tatlı görünüşlüydü. Ondan zarar geleceğini düşünmüyordu açıkçası. Gerçi Felix'ten de zarar gelmeyeceğini düşünmüştü.

"Ben Byun Baekhyun. Sev- arkadaşım senin birden bayıldığını söyleyerek buraya getirdi ve açıkçası gerçekten kötü görünüyordun. Her kim yaptıysa seni fena hırpalamış olmalı. Bu arada kimliğini de bulup baktım çünkü suç sabıkalı bir kaçağı açıkçası evimde bulundurmayı istemem. Ama sen suçunun cezasını çekmiş gibi görünüyorsun. Darp ve adam öldürme. Açıkçası bu beni biraz şaşırttı çünkü birini öldürebilecek bir tipe benzemiyorsun. Yani normal hayatında nasıl biri olduğunu bilemem ama dışarıdan bakınca-"

"Baek..."

Başka bir odadan gelen bir diğer adam, adı Baekhyun olan adamın yanına gelip kolunu omzuna attığında Minho sadece yorgun bir şekilde ikiliye bakıyordu. Diğer adam Baekhyun'dan daha uzundu ve onun da gerçekten tatlı bir yüzü vardı. Gözlerinin içindeki parıltının bir an için bile söndüğüne şahit olmamıştı Minho. Gerçi daha tanımıyordu bile ama o izlenimi veriyordu.

"Ben Park Chanyeol. Baekhyun'un sevgilisiyim. Umarım homofobik değilsindir."

"Biseksüelim."

Minho yerinde doğrulup sırtını yatak başlığına yaslarken Baekhyun Minho'nun yaralarını tekrar kontrol etmiş ve memnun bir şekilde gülümseyerek Chanyeol'ün yanına geçmişti.

"Aslında seni hastaneye götürebilirdim ama durumun hastaneye gidecek kadar kötü değildi. Baekhyun da doktor olduğu için onun daha iyi ilgilenebileceğini düşündüm."

Minho, Chanyeol'ün söylediğinin üzerine hafifçe başını sallayıp elleriyle oynamaya başlamıştı. Yaşadıkları sürekli aklına geliyor ve ağlama dürtüsünü tetikliyordu. Chanyeol bunu fark edip Baekhyun'a işaret verdiğinde, Baekhyun başını sallayıp odadan çıkmış, kapıyı kapatmıştı. Ardından Chanyeol ise yatağın ucuna oturmuş, güven verici bir şekilde gülümsemişti.

Game Link (HyunHo) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin