AŞKA TUTSAK 🚬 BİZE SEN KALA 3

Bölüm 6

BİLİNMEYEN GERÇEKLER CAN YAKAR!

Sessizliği bozan olmamak adına yanından ayrılmıştım. Bana karşı işlediği suçları kendine hak olarak gören bir adamla daha fazla ne konuşulabilirdi. Ben ne söylersem söyleyeyim. Benden uysal bir kedi gibi davranıp boyu eğmemi isteyecekti. Çünkü alışmıştı buyurgan davranışlar sergilemeye, herkesin ona boyun eğmesine çok pis alışmıştı. Karşısında sözünü dinlemeyen birini görünce işte böyle kuduruyordu. Ellerimi sıkmakta sızlayan dişlerime götürdüm, onu yüzünden dişsiz kalacaktım. Aşağıya bakmaya devam ederken hararet bastı. Sanki aşağıda ki adam Şahin Beye değil de başka bir adamdı. Aşk bir adamı bu denli değiştiriyor olabilir miydi?

Bu defa ellerim terleyen boynuma götürdüm. Havanın serin olmasına rağmen terliyordum. Aklıma havuz gelince neden olmasın diye düşündüm. Burada durup onları seyretmeyecektim. Giyinme odasına girip mayoyu elime aldım. Biraz abartılı da olsa başka çarem yoktu. Mayoyu giyip banyoya geçtim. Oradan havlu alarak belime doladığım da artık aşağıya inmeye hazırdım. Saçlarıma çeki düzen verirken gelenlerle irkilmiştim. "Mavi yüzmeye mi?" Aylin'in şen sesi beni kendime getirdiğinde birazcık utanmıştım. Şahin öyle bir bakıyordu ki sanki çıplaktım. "Ever, sende gelmek istemez misin?"

"Hayır, tatlım ya yanımda mayom yok, artık başka sefere diyelim mi?" Şimdiden Şahin Beyin gözlerinde şimşekler çaktığıma göre bu kadını epey seviyor. Benim anlamadığım aralarında ne gibi bir engel olabilir ki? Sorularımı cevaplandırmak için ikiliye dikkatle baktım. Tabi ya kızın parmağında yüzük var. "Sen evli misin?" Aniden sorduğum soruyla daha çok beyimiz gerildi. "Hayır, şimdilik değilim."

"Aylin geçelim mi?" Al götür sevdiceğini... Yalnız ilk defa vicdanım sızladı. Sevdiğin kadın hayatında başkası var. Vah vah! Onlar giderken benden aşağıya inmiştim. Bunu öğrendiğim iyi olmuştu. Arada bunu koz olarak kullanır damarına basardım. İşin içine vefat eden ailesini de kattım mı, bana daha fazla tahammül edemeyerek beni kolayca postalardı. Ellerimle saçlarımı geriye doğru attığımda zekamı seveyim demiştim.

Mavi Hanım işi sonunda ya özgürlük vardı ya da ölüm!

Yine de ayağımı denk alsam iyi olurdu. Beni öldürmese de zincirlere vurabilirdi. Ayağımı suyu soktuğumda ılık geldi. Bu adam zevkine fazlasıyla düşkün... Kendime suyun tatlılığına bıraktığımda buruşana kadar yüzdüm. Bir ara ellerim bana fazla buruşuk geldiğinde etrafıma bakmıştım. İnanmıyorum ya... Gördüğüm şeye gülerek havuzdan çıktım. Doğruca fıskiyeyi elime alarak suyun derecesini ayarlamaya çalışmıştım. Bu adamın zevkine bu deli düşkün olması beni öldürüyordu. Kendimi sıcak suyun altına bıraktığımda bir yandan da etrafımı süzüyordum. Bir tarafta spor salonu diğer tarafta giyinme bölümü tam ortadaysa havuz... Ah zenginlik!

Suyun altından çıktığımda havluya sarılarak giyinme bölümüne gelmiştim. Burada yalnızca takım elbiseler vardı. Birkaçına baktığımda hepsinin de özel dikim olduğunu gördüm. Biraz ilerde marka saatler ve kemerler vardı. Galiba ölüyordum. Sen milyonluk evde yaşa yine de suratın asık olsun. Bu adam gerçekte aç gözlünün teki. "Allah gözünü doyursun."

"Acaba hangimizin?"

Omuzlarım düştüğünde yok artık demiştim. Sinsi gibi beni mi izliyordu. Ellerimi kalçalarımın üstüne koyarak ona döndüm. "Söylesene bunca zenginlik babadan mı yoksa sonradan mı? Hayır, sonradansa söyle de bileyim." Neden? Diye sorduğunda omuz silktim. Ancak pis işler yaparak bu kadar zengin olunabilinirdi. "Asıl sana neden, neden sürekli sorularıma soruyla karşılık veriyorsun?"

"Neden beni merak ediyorsun?" Polisim, seni alt edebilmek için ne kadar çok bilgiye sahip olursam o kadar çok iyi olur. "Sevgili Aylinciğin gitti mi?" Onun burnunun dibinde ayrılı nasıl gelmişti merak ediyordum. Karşımda kollarını birleştirirken zorladığını fark ettim, spor onda bir hayli işe yaramış. "Aylin senin aksine seni çok sevmiş, ona göre sıcakkanlı deli, dolu biriymişsin. Bende ona hak vermedim değil, sen gerçekten kaçık bir kadınsın." Yine kan beynime sıçramıştı. Bu adam sözleriyle beni kırbaçlıyordu.