yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın!
Evime yürüyerek gelmiştim ve olanları düşünmüştüm. Kendimi bir polisiye filminde gibi hissetmiştim. Resmen damadın düğünden kaçmasına yardım etmiştim. Ve baya da karlı bir gün olmuştu benim için.
Binamın girişine geldiğimde asansöre bindim ve ikinci katı tuşladım. Eve gidip güzel bir uyku çekmek istiyordum. İkinci kata geldiğimizde asansörden indim ve kapıma baktım. Kapım açıktı.
Hızla içeri girdim ve salona yöneldim fakat karşılaştığım kişiler ev sahibim ve tanımadığım biriydi.
"burada ne işiniz var serhat bey" dedim. Sesim sinirli çıkmıştı.
"Üç aydır kira ödemiyorsunuz bu yüzden artık bu evde kalamazsınız"
"bunu neden daha önce söylemediniz evdeki eşyaları boşaltırdım"
Birkaç aydır kira veremediğim doğruydu çünkü iş bulmak çok zordu, hele Türkiye gibi üniversite mezunlarının bile işsiz kaldı bu yerde iş bulmam tabi ki zaman alırdı.
"Mobilyalar bende kalacak, ödemediğiniz kira borcu olarak onları satacağım"
Sanki çok bir şey vardı da satacaktı, bende eşyalarımın hepsini ikinci elçiden almıştım çoğu da kırıktı zaten.
"ne yaparsan yap umurumda değil" dedim ve kendi odama girdim. Fakat dolabımın yerinde olmadığını görünce sinirlendim ve evden çıktım. Kıyafetlerimi bıraksaydı bari şerefsiz. Nefesimi düzenledim ve sakin olmaya çalıştım. Birden aklıma dolabımda olan ve savaşla çekildiğimiz tek fotoğraf geldi aklıma.
Ne kadar eski olursa olsun o benim ilk arkadaşım ve çocukluk aşkımdı. Binamızın yanında ki çöp kovasına baktım ama bir şey göremedim, yan tarafına baktığımda siyah çöp poşetlerinin içinde kıyafetlerimin ve diğer eşyaların olduğunu gördüm.
Poşeti yırttım ve fotoğrafı aramaya başladım, bulduğumda derin bir nefes aldım. Manevi değeri o kadar çoktu ki hiçbir zaman atmaya kıyamamıştım. Çantama koydum ve yoldaki kaldırıma oturdum. İnternet sitesini açtım ve kiralık ev ilanlarına baktım ama fiyatlar benim bütçemin baya üstündeydi.
Biraz daha aşağılara indiğimde ev arkadaşı arayan birini gördüm. Kira olarak gayet iyiydi ve sanırım kızdı çünkü profil fotoğrafında arkası dönük sarışın bir kadın vardı.
Ona çok acil olduğunu ve eve ihtiyacım olduğunu yazmıştım. Beni iyi bir şekilde karşılamış ve evin adresini ve şifresini vermişti.
Zengin evi olduğu belliydi zaten.
Fakirliğin gözü kör olsun...
Eve yakındım ve yürüyerek on beş dakikada oraya varabilirdim. Bir caddeden dönüp ara sokağa girdiğimde bir şeyin ceketimi çekiştirdiğini hissettim ve ardından gelen havlama sesi. Köpeklerden çok fazla korkardım küçüklükten kalma bir travmam vardı.
Gözlerimi kapadım ve koşmaya başladım. Birkaç saniye sonra köpekten acı bir inleme duydum ve sert bir şeye çarptım. Kafamı kaldırdığımda siyah maske ve şapka takan birini gördüm. Arkama baktığımda ise köpek koşarak uzaklaşıyordu.
Siyahlı adam kolumu tutmuştu.
"köpekten kurtardığınız için teşekkür ederim, artık bırakabilirsiniz"
O ise beni dinlermiş gibi gözükmüyordu, kolumu sıktı ve acıyla çığlık atmamı sağladı. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştum resmen. Korktuğum için hafifçe titriyordum.
"B-bırak beni eğer bırakmazsan çığlık atarım" dedim.
O ise yavaşça eğildi ve kulağıma "dikkatli ol" diye fısıldadı.
Ardından beni bıraktı. Bense hızlıca koşup o sokaktan çıktım. Duvarın birine yaslanıp soluklanırken sakinleşmeye çalıştım.
Az önce olanları unutmalıydım, bana bir şey olmamıştı ve iyiydim. Evet, kesinlikle az önce olanları unutacaktım. Kötü olan her şey unutulmalıydı.
Hava kararmaya yüz tutuyordu bende bir an önce evi buldum. Asansörle 9. Katın düğmesine bastım. Kata geldiğimde indim ve mesajda yazan numaralı kapıya yöneldim. Şifreyi girdim.
Kapı açılınca seslendim ama hiç kimse cevap vermemişti.
Evi biraz gezdikten sonra iki yatak odası olduğunu gördüm. Mesajlara göre kapı kolunda ip bağlanmış oda benimkisiydi. Odama biraz baktım gayet sadeydi çantamı askıya astım ve mutfağa gittim. Yemek yapmayı çok seviyordum.
Beni rahatlatan nadir şeylerden biriydi. Buzdolabında birçok malzeme vardı. Ev yapımı makarna yapmaya karar verdim ve en sevdiğim İtalyan soslarından birini hazırladım.
Masanın üstüne makarnayı koymuş ve üstünü tabakla kapatmıştım. Yanına da bir not yazmıştım.
"merhaba ben kiracıyım, evinizi açtığınız için teşekkür ederim. Yemeğinizin tadını çıkartın."
Yazdıktan sonra odama koştum ve kendimi yatağa attım. Bir günde çok fazla şey olmuştu. Ve hepsinin bir günde başıma gelmesi beni çok yormuştu.
Uyumaya karar verdim. E ne demişler uyku her şeyin ilacıdır.
--------------------------------------
Kalktığımda saate baktım. Resmen akşam olmuştu. Odadan çıkıp mutfağa gittiğimde önümde hazır bir kahvaltı sofrası vardı. Ve masanın ortasında olan küçük bir not
"dünkü yemek için teşekkürler ben sizin kadar iyi bir İtalyan soslu makarna hazırlayamadım ama buda iş görür umarım. Akşam eve erken geleceğim o zaman sözleşmeyi imzalayabiliriz."
Zaten akşam olmuştu masayı topladım ve çeşit çeşit yemek hazırlamaya başladım. İki saat sonra Her şeyi hazırlamıştım. Belki yemekten sonra film izleriz diye düşünmüştüm o yüzdende mısır patlatmaya karar verdim.
Tencereye yağı koyup altını yakmıştım. Kapağı ararken kapının açılma sesini duydum. Karşımda ki bir kadın değildi.
Dünkü damattı bu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Aşk
Historia Corta"TAMAMLANDI" Küçükken başlayan aşk, büyüdükleri zaman aniden küçüklük aşkını gördüğünde tekrar aşkları alevlenirmiydi?