Ben soğuk denizlere atlayan mavi balık o ise mavi balığı takip eden siyahlara bürünmüş kahraman dalışçı.
Bir kadın beliriyor ansızın genç bir yazarın çizimiyle. Sarı saçlarını savuruyor. Rüzgar kadının saç tellerini koparmaya yeminliymiş gibi keskin kılıcını sallıyor. Pencere önüne gidiyor kadın.İçinde hisler karmaşası...bir umut rahatlarım hissiyle camı açıp saçlarını feda ediyor rüzgara.Yıllar sonra kavuştuğu biletine bakıyor. Biri onu elinden alır diye sımsıkı sarıyor parmaklarıyla.Kaderin sarsıcı oyunundan habersiz. Üşüdüğünü anlıyor tenine değen her soğuk darbesinde.Açtığı camı hemen kapatıp gözlerini dolabına dikiyor. Kendi cenazesine katılan bir kadın gibi giyinmeye başlıyor. Her şey simsiyaha bürünüyor. Üstündeki siyah pantolonu, siyah ceketi, siyah gömleği.
Bu gösteri kan donduracak
Bu gösteri kan donduracak imge
Hazırlandıktan sonra tedirgin adımlarla çantasını alıp son kez bakıyor odasına. Mavi bir balık olup saklanmak istiyor derin denizlerin bataklıklarına. Belki o zaman diner içimi eşeleyen bu huzursuzluk diye düşünüyor. Tüm cesaretini toplayıp derin bir nefes çekiyor ciğerlerine ve evinden çıkıp taksi durağına yürüyor. O evdeki son gününün bugün olduğunu bilmeden.
Bileğine sarılı saatine bakıyor. 20.30 sadece yarım saati kaldığını anlıyor. İçine tam da o an çok gerçekçi duygu kedileri geliyor. Başlarını okşayıp gerçekleri öğrenmek için bekliyor. Bir kedi miyavlıyor, kadın kalpten duyuyor sesini.
Bugün burada son günün imge
Derin düşüncelerle, gelen taksiye binip dışarıyı seyretmeye başlıyor.
Kadın "Geldik" sesini duyduktan sonra içinde biletinin olduğu çantasını alıyor. Taksiciye ödemeyi yaptıktan sonra arabadan iniyor ve gösterinin olduğu yere doğru onu geriye çeken ayaklarıyla yürüyor. Bugün cesur olacak ve kendisine cesur bir kadın olduğunu kanıtlayacaktı.Bu onun belkide son şansıydı onu da kaybetmeyecekti.
İllüzyon gösterisinin gişesine biletini uzattı, elleri titriyordu. Gişedeki adam kadına hüzünlü gözlerle baktı. Belki o da kadının kaderini biliyordu. Adam 115 numaranız diyerek elindeki kağıdı kadına verdi. 115 sayısı ilk defa bu kadar tehlikeli olmuştu belkide.
İllüzyon gösterisinde sayı kurâları çekilir ve numarası çıkan kişi gösterideki oyunlarda kullanılırdı.Herkes halinden memnun olur seve seve katılırdı gösterilere. Hatta bazı seyirciler yüksek meblağda para yatırarak her hafta düzenlenen gösteriye önceden biletlerini ayırtıp numarası çıkana kadar gelirdi.Oysa bu gösteriye kadın ilk defa gelebilmişti bir tane biletine ulaşmak yıllarını almıştı.
Kendisine ayırtılan sandalyeye oturdu yanı başına da korkularını oturttu ve gösterinin başlamasını bekledi.
Sadece 10 dakika geçmişti ki sunucu gösteriyi sunmak için sahneye gelmişti.Kadın için saatler geçmiş. Kurtlar içindeki her şeyi yemeye başlamıştı.Daha fazla dayanamayacaktı, gösteri hemen başlamalıydı.Sunucu gidilen her gösterideki sabitlenmiş şeyleri söyledikten sonra ilk oyunu açıkladı
İlk oyun insan kaybetmek
Ya numaram çıkarsa diye düşündü kadın. Bedeni titremeye başlamıştı. Korku tüm bedenini titretiyor ve adeta onun kanını içiyordu.Ellerini ısınsın diye bacaklarının arasına sıkıştırdı.
Sıra kurâya gelmişti. Sunucu sahneden ayrıldı. Genç ve yakışıklı bir adam içinde numaraların yazılı olduğu kutuyla birlikte geldi sahneye.Etrafta fısıldaşmalar artmıştı. kadın Bilincini çevredeki her şeye kapatmış içindeki soğukluğu gidermeye çalışıyordu.Sahnedeki adam elini kutuya koydu ve rastgele ilk eline gelen kağıdı çekti.Kader oyununa şimdi başlıyordu. Herkes gitmiş kader kalmıştı sahnede. İşte bu onun oyunuydu.
Adam kutudan çıkardığı kağıdın üstündeki numaraya baktı. tüm fısıldaşmalar susmuş herkes sahneye odaklanmıştı.
115 diye bir çığlık sesi yükseldi sahnedeki adamdan.Seyirciler numaranın sahibini ararken numaranın sahibi oturduğu sandalyede donuk bir şekilde kalmış. Onun numarasının çıkmasıyla şoka girmişti.Hep aynı noktaya bakıyor ve hiçbir şey düşünemiyordu.Adeta biri beynini söküp almıştı kafasının içinden.
115 numaralı kişi sahneye bekleniyorsunuz
Gitme vakti gelmişti.Yavaşça oturduğu sandalyeden kalktı kadın. Adım adım sahneye doğru yürümeye başladı.Bugün onun günü olacaktı.
Deneyeceğim ve bitecek diye teselliler veriyordu ruhuna. Ruh teselliden anlar mıydı hiç?
Tüm gözler eşliğinde sahneye ulaştı ve numarasını sayıklayan adamın yanında yerini aldı.İçi içini yiyordu ve aldığı nefesler ciğerine darbeler indiriyordu.Bitse de gitsem diye geçirdi içinden kadın.Bitecek ama gidecek yerin olmayacak dedi kader.
Sahneye insan kaybetme oyunu için bir kutu getirildi.Yapılan hazırlıklar seyircileri fazlasıyla heyecanlandırıyordu. Az önce olan tedirgin sessizliğin yerini derin gülüşmeler almıştı. Herkes halinden memnundu sahnedeki kadın hariç.
"Sizi kutunun içine alalım hanımefendi" dedi adam. Kadının gözlerindeki beni kurtar bakışı aralarında asılı kalan tek cümle olmaya hazırdı.Adam, kadını dinlemedi. Kutunun kapağını açtı ve buyurun işaretiyle kadına yol gösterdi.
Kadın kutuya girdi, adam da kutunun kapısını kilitledi. İçeride her şey kapkaranlık ve korku doluydu. Dışarıdaysa bir o kadar aydınlık ve heyecan verici. Adam kaderin kulağına fısıldadığı cümleleri söylemeye başladı.Kadının gözleri kararmaya, bilinci kapanmaya başladı. Baştaki karanlıktan daha zifiri karanlığa gitti.
Kader annesine mızmızlanıp istediğini yaptırtan bir çocuk sırıtışıyla kadını sırtına koyup götürdü bilinmezler şehrine.
Kutu açıldı. İçinin boş olduğunu gören seyirciler gösteriyi gerçekleştiren adamı alkışlamaya başladı.Şimdi 115 numaralıyı getirip alkışları daha da arttırma zamanıydı. Kader gittiği için bu sefer sadece adam fısıldadı sözcükleri.Kadın geri gelmedi. Kutu açıldı ve çığlık sesleri yükseldi.
Boş kutuya bakan herkes seslenmeye başladı,
İllüzyonist konuştu:
"Kadın geri gelmiyor"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolsuz
Подростковая литература"Yolunda gitmeyen bir şeyler var. Ben gibi..." Siz hiç korkunç bir illüzyon gösterisinde insan kaybeden kutuya girip, kendisine bir daha ulaşılamayan kitap karakteri gördünüz mü? Biz gördük. En garibi de gözlerini açtığında kendisini başka bir şehir...