Sen bir kirdin tenimize işleyen bense senin kirlerinden arınmana yardımcı olacak o ruhu çekilmiş melek.Görevimi solgunlukla feda ettim sana. Seninle birlikte kirlenmeye hazırdım.Artık melek olmak isteyen bir ben yoktum.
Beni kenara itmedi.Birkaç saniye eminim ki ne yapacağını düşündü.Ben onda değildim. Annem ve babamı görmüştüm. Acar'ın günahlarını yazan melekler olmuştu onlar,ben onun kirlerine bulanırken.
Annem içine girdiğim o pis kutunun önünde bekliyordu. Yanı başında sahnedeki o yabancı adam.Babam ortalarda yoktu.Kutunun kapağı açıldı, içeriden babam çıktı.Kapakta bir şey görmüştü, bir yazı gibi.Anneme gösteriyordu annem Heyecanlanarak ayağa kalktı. Babamın büyük bir umutla gösterdiği şeye odaklandım.Mavi bir yazıydı, herkesin heyecanla kayboluşuma dair gördüğü.
"Kader hep senin yanında"
Kader,sorgu masasına oturtulmuş, sonunda idamına karar verilmişti.Bu gece kaderi hepimiz kanlı ellerimizle öldürecektik.
Acar bir süre sonra geri çekildi.Annem ve babam yanlış bir yazı yazmış onu silmeye yeminli küçük bir kız çocuğu gibi oldu.
Kulağıma doğru eğildi."Seni mahvedeceğim." Onun kelimeleri kalbime batan keskin namlu ucuydu.
Arkadan alkış tutan sert eller vardı.
Acar hızlıca merdivenlerden çıktı ve terk etti ortamı.
Kuzey alkışına son vermişti. Yanıma doğru geldi.Elini omzuma attı."Oo yenge baya hızlısın valla."Gevşek hareketleri artık biraz da olsa rahatsız edici olmaya başlamıştı.Omzuma attığı ellerini kenara koydum.Böylesi daha iyiydi.
Koltuğa oturduk sesi bir anda ciddileşti.Acar'ı arıyordu gözlerim.
"İmge Acar'ın sevgilisi olmadığını biliyorum."Ciddi ses tonunda hepimizin gerçekleri yatıyordu. Derin uykularımızı bölecek kabuslara ihtiyacımız vardı.
"Biz sevgiliyiz bunu da nereden çıkardın?"Yalandan arınmış şekilde karşımdaki adamı kendime inandırmaya çalışıyordum.
"Sevgili olmadığınızı biliyorum."
Acar'ın gidişini beklemişti.
"Sana yardım ederim,seni buradan kurtarabilirim."
"Gelmeyeceğim hiçbir yere.Ayrıca ilişkimize burnunu sokmasan iyi edersin."
"Bak, beni dinle."Kimseyi dinlemek zorunda değildim.
"Seni buradan kurtarabilirim"
"Nasıl kurtaracaksın?"
Bileklerimde kendine yuva edinmiş morluklara takıldı gözüm.Belkide kurtuluşum gelmişti.Kaçıp gitmeliydim buradan.O adama güvenmekle hata yapmak istemiyordum.
Planını anlatıyordu.
"Birazdan yemek yiyeceğiz sonra ben evden çıkacağım.Dışarıdan, ortalığın karıştığını belli eden sesler duyacaksınız.Acar kendi canından başka kimseyi önemsemez.O kendi canını kurtarmaya çalışırken kapıyı aç ve dışarı çık.Seni kapının orada bekliyor olacağım."
"Ne tür sesler bunlar?"
İkimizde kilitli gözler vardı. Beraber o yöne doğru baktık. Kurduğum cümle kuruması için mandallarla havaya asılmıştı.
Tehditkar gözleri ikimizi iki kurşunla öldürecekti.
Dudağındaki ıslaklık dikkatimi çekti.Umarım düşündüğüm şeyi yapmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolsuz
Novela Juvenil"Yolunda gitmeyen bir şeyler var. Ben gibi..." Siz hiç korkunç bir illüzyon gösterisinde insan kaybeden kutuya girip, kendisine bir daha ulaşılamayan kitap karakteri gördünüz mü? Biz gördük. En garibi de gözlerini açtığında kendisini başka bir şehir...