His Scars || Minsung

y i r m i b e ş .

Söyledikleri bazı şeyler doğruydu, Minho ondan daha iyiydi. Jisung onu hak etmiyordu.

İlk gözyaşı yüzünden aşağı yuvarlanırken, okul kapıları çarparak açıldı.

Tüm okulda yüksek bir ses yankılandı ve herkes gürültüyle sıçradı. Dikkatlerini girişe çevirdiler ve kalabalığa doğru yürüyen beş oğlan gördüler. Minho önde gidiyordu ve hiç de mutlu görünmüyordu, tüm vücudundan mavi alevler çıkıyordu. Minho, her şeyin tam ortasında olduğu için erkek arkadaşının nerede durduğunu çabucak fark etti. Jisung kocaman gözlerle erkek arkadaşına baktı ve çete üyesi Jisung'un yüzüne düşen gözyaşı gördü ve kanının kaynadığını hissetti. Minho hemen Jisung'a doğru yürüdü ve erkek arkadaşını taradı, kesikler, çürükler veya fiziksel olarak yaralandığını gösterebilecek herhangi bir şey arıyordu.

"Minho?" Jisung şaşkınlıkla fısıldadı.

"Söyle bize Minho. Aslında Jisung ile çıkmıyorsun, değil mi? Ondan gerçekten hoşlanmıyorsun değil mi?" Hwajoon, Minho'nun söylediklerini kabul edeceğinden emin olarak sorguladı. Çete üyesi Hwajoon'a bakmadı, gözlerini erkek arkadaşına dikti.

Minho bir şey söylemek yerine Jisung'un yanaklarını tuttu ve dudaklarını birleştirdi. Bütün okul nefesini tuttu. Hwajoon ve arkasındaki grup, çeneleri düşerken şaşırdılar. Jisung öğrencilerin şaşkın nidalarını fark etmedi çünkü odaklanabildiği tek şey Minho ve öpücüktü. Sert ya da şehvet dolu değildi. Birkaç saniye süren nazik bir öpücüktü, neredeyse başladığı kadar çabuk bitti. Jisung, tüm okulun önünde ne yaptıklarını anladıktan sonra yüzünü Minho'nun boynuna sakladı. Çete üyesi kollarını erkek arkadaşına doladı, Jisung'u sadece bir öpücükle telaşlandırabildiği için büyülendi.

"Bu sorunuza cevap veriyor mu?" Minho bugün Hwajoon'a ilk kez baktı. Yeni çocuk ağzını açtı ve defalarca kapattı ama hiçbir şey söylemedi, suskun kaldı.

Bir kız öne çıktı. "A-ama senin için iyi olan biriyle çıkmalısın-"

"Ve ne, benim için iyi olduğunu mu sanıyorsun?" Minho kızı tersledi. Alaycı bir şekilde güldü, "Sana kötü bir haberim var, ben geyim. Ve düz ya da biseksüel olsam bile, seninle çıkmaktansa işkence görmeyi tercih ederim."

Kız hızla ağzını kapattı ve Minho tarafından alenen hakarete uğradığı için yanaklarının ısındığını hissetti. Öğrenci grubu Minho'nun sert bakışları altında gizlendi ve kısa süre sonra kaçtı, artık ortalıkta takılırlarsa onlara ne olacağını bilmek istemediler, aynı zamanda utanç ve bakışları kaldıramadılar.

"S-sen ciddi değilsin, değil mi?" Hwajoon, Minho'ya inamaya çalıştı. "O mu?" Yeni çocuk Jisung'u işaret ederek, Jisung'un bilinçsizce Minho'ya olan tutuşunu gevşetmesini ve aşağı bakmasını sağladı.

Hwajoon'un gösterdiği saygısızlıkla Minho'nun zihninde öfke kükredi. Yeni çocuk ürkmeden ya da Jisung onu durduramadan, Minho Jisung'u bıraktı ve Hwajoon'un önünde dikildi. Minho elini geri çekti ve kibirli erkeğin sol yanağına beş yıldızlı bir tokat attı. Minho'nun elinin gücü o kadar fazlaydı ki, elinin Hwajoon'un yanağına çarpmasıyla sadece çocuğun başını sağa çırpmakla kalmadı, aynı zamanda Hwajoon'un bir gürültüyle yere düşerken dengesini kaybetmesine neden oldu. Tokat sesi koridorlarda yankılandı ve herkes o tokatın ne kadar acı verici olduğunu görünce irkildi.

"Erkek arkadaşımla asla böyle konuşamazsın. Ona saygısızlık edecek hiç kimse değilsin." Minho, yerde acısını yok edeceğini düşünerek yanağını ovuşturan çocuğa tükürdü. Diğeri Minho'ya bakmadı, çok korkuyordu. Gözlerinde mutlak saf korku belirgindi ve yerde titriyordu.