İyi akşamlarr! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Lütfen yorum ve oylarınızı benden esirgemeyin, yorumlarınızı okumak bana iyi geliyor ve bir sonraki bölüm için heveslenmemi sağlıyor. Keyifli okumalar!
Daha fazlası için Instagram: gulkuyusuofficial
12. GÜZELLİĞİN DAMARLARI
Chouchou, Uroboros
Yedinci Ev, Dolunay
Pinhani, Bülbülüm Altın Kafeste
Keman sesi...
Ilık bir meltem saçlarıma dokunarak saçlarımı omzumun arkasına taşıyor, sessizliğin kanını bozan rüzgârın sesi oluyordu. Keman sesini dinledim, ruhumu ateşe veren bir melodiydi bu... Ruhumu düşündüm, onu en son ne zaman sapasağlam bulmuştum? Perişan halde olduğum bazı zamanlar vardı ki, üzüntüden ölecek gibi hissederdim ama yine de o ânı en mutlu ânıma bile değişmezdim.
Kemanın sesi güçlendi, geçmiş orada bir yerlerde benim için yıkılıyordu.
Geçmiş güçlendi, şimdi kemanın sesi her yerdeydi; anılarımın arasından geçerek geride bıraktığım her yaşa dokunuyordu. Çocukluk hatıralarıma birer damla gözyaşı emanet ediyordu. Babamın saçlarının arasından geçen güçlü parmaklarını hatırlıyordum. Beni öne doğru iterken masaya çarpan karnımı, sonra birden pişmanlıkla beni geri çekip, kendini kaybettiğini fark ettiğini âdeta itiraf eden suçlu gözlerle bana bakışını... Bazen kapasitemi öyle çok zorlardı ki, ben bir yerden sonra anlamayı bırakırdım, o da anlatmaya daha fazla katlanamaz ve vahşileşirdi.
Hatıralar kafamın içinde son hızla ilerleyen bir tren gibiydi; trenin bacasından usulca süzülerek gökyüzünü karanlığa boyayan siyah duman sanki benim ruhumdu ve her bir durakta ruhumdan çok daha büyük parçalar kaybederek yolculuğuma devam ediyordum.
"Sen de kimsin?" Bu soruyu yeniden duyduğumda, birkaç kez daha tekrarlamış olduğunu biliyordum ama anılardan anca uzaklaşabilmiştim. Çikolata rengi kıvırcık saçlara, neredeyse kahverengi olan güzel tenine yerleştirilmiş açık yeşil gözlerine baktım. Bana bir tehdide bakıyormuş gibi bakıyordu ama gözlerimde gördüğü her ne ise tutuşunu hafifletmesine neden olmuştu.
"Beni bırakır mısınız lütfen?" Sesim zayıf olsa da genç adamı duraksatmaya yetti. "Ya bıraksana beni!" Birden sertleşen sesimle birlikte tutuşu hafifledi ama artık çok geçti, bize doğru bir gölge gibi ilerleyen o hızlı figürün daha ne olduğunu bile anlayamamıştım ki o figür beni tutan kıvırcığı savurarak yan duvara kadar götürdü. Bir çarpma sesiyle sıçrayarak omzumun üzerinden o tarafa baktığımda gözlerim hayretten kocaman olmuştu.
Evren'in hızla şişip inen sırtını, siyah dağınık kıvırcık saçlarını gördüğüm an bir şaşkınlık daha bedenimi kıskıvrak kavradı. Esmer çocuğu yasladığı duvardan geri çekip aynı şekilde tekrar duvara ittiğinde, onun gibi birinden hiç beklenmedik bir şekilde gördüğüm agresif davranış dilimin tutulmasına neden olmuştu. Bir yırtıcı gibi hırlayarak çocuğu boğazından kavradı ve o an, bedenim çözüldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL KUYUSU
Teen Fiction"Kaburgam acıyor," diye fısıldadı, gül kuyusu. "Kaburgamı çaldın benden." Adam kızın yüzünü tam kaburgalarının üstüne bastı. "Burada, gül kuyusu," dedi ifadesiz bir sesle. "Burası senin sürgünün. Buradayken ne ölüme kavuşabilirsin, ne de kendini ger...