Arda'nin babamin gelecekteki ortaginin oglu oldugunu ogreneli 3 gun gecmisti ve Arda hic bir sekilde okula ugramamisti.Sanirim onu ozluyordum.Bu gun cuma'ydi yani pek onemli dersimiz yoktu.Beden dersi icin kiyafetlerimi koymaya basladim.Cuma gunleri ayri spor cantasi tasimaya sinir oluyordum ama yapacak bir şey yok mecburen taşıyorum.spor kıyafetlerimi çantaya koydum okul formamı giydim ve saçımı öylesine dağınık bırakarak aşağı indim.Kahvaltımı yaptıktan sonra kalkmaya hazırlanıyordum ki annem
"Berencim bir saniye bekler misin?" dedi.Kalkmaya çalıştığım sandalyeye geri oturdum.
"Evet?"
"Biz babanla büyükannenin yanına gitmeyi düşünüyoruz tabii evde yalnız kalmak istemezsen gitmemiz şart değil." dedi.Dalga mi geciyorlardi benimle.Tabiikide evde yalnız kalirdim.
"Hayır anne hiç gerek yok gidebilirsiniz tabiikide.Evde yalnız kalabilirim." annem bana gülümsedi ve ben tekrar masadan kalkmak için hamle yaptığımda yalnızca "iyi dersler" dediler.Kapıdan henüz çıkmamıştım ki babamın "O bir genç kız tabiiki de evde yalnız kalmayı ister bence saçma bir soruydu." dediğini duydum.Ve bence babam çok da haklıydı.Babam ergenler konusunda tam bir uzman bence.çocukken sadece oyun oynayan ağladığimda anneme götüren babam tam anlamıyla bir genç kız oldugumda her derdime koşmaya başladı.Zaten zaman geçtikçe bende babamın daha olgun insanlarla çabuk kaynaştığını,çocuklarla ve çocuk ruhlu insanlara pek isinamadigini anladım.Annemin cevabını dinlemeden evden ciktim.Hidayet kapıda cikmami bekliyordu.Beni gordugunde arka tarafın kapısını açtı.Yine rutin "Günaydın" faslini geçince yola çıkmıştık.
15 dakika içinde okula geldik.Spor salonuna doğru yürüdüm.Veeeee....İşte orada...Arda okula gelmişti.Hatta okulda da bizim sınıfa gelmişti.Harika.
Arda'ya hosgeldin diyen surtuk kizlara pis bakışlar atarken bir tanesi fark etti ve diğerlerinde alarak siktir olup gittiler.Bende hemen soyunma odasına geçip çantama koyduğum penye siyah şortum ile bol,beyaz t-shirt umu uzerime geçirdim.Beyaz ve bordo renklerdeki spor ayakkabilarimi giydim.Dünkü bordo lastik ile saçlarımı topladım.Dizliklerimi de alıp soyunma odasından spor salonuna geçtim.Becerebildigim üç spor vardı.Tenis voleybol ve yüzme.Okulun voleybol takımına girmemiştim ama derslerde hep oynardım.
Büyük basketbol sahasinin ortasına file cekilmisti.Harika bu gün voleybol oynayacaz.Sahanın kenarındaki bantlardan birisine oturdum.Telefonumu cebimden çıkarıp internet paketini açtım.Bildirimlerin yüklenmesini bekledim.İlk olarak wattpad e girdim.Mesaj kutusuna baktım.Dengesizlerinegolusu 'ndan mesaj vardı tabiiki de.Sena ile wattpad de benim attığım mesaj ile tanışmıştık.Ve çok yakın olmuştuk.Sena gerçekten iyi bi kız muhteşem esprileriyle beni benden alır gerçekten :) :** Bi gün gerçekte de gorusmeyi ikimiz de istiyoruz.umarım olur
-Günaydın bebeğim :*** yazmisti.
-Günaydın herseyimmmmmm :** şeklinde cevap verdim ve whatsapp a girdim.Yine bizim grubun saçma mesajlari ile özelden gelen mesajlar vardı grup mesajlarina baktım ama özelden gelen mesajlara bakmiyicaktim.Ama göz gezdirdigimde bilmediğim bi numaradan da mesaj vardı.
-selam beren
Mesaji atan kişinin fotoğrafına baktigimda önde dehset bir kız ve arkasında onun omuzuna çenesini dayamis bir Arda gördüm.
"Ne o fotoğrafım çok mu ilgini çekti prenses?" tepemde bana bakan Arda'ya göz ucuyla bakıp.
"Numaramı nerden buldun?" diye sordum.
"Benim kim olduğumu biliyorsun dimi?"
"Kimmissin sen ?"
"Yavuz holdingin sahibinin en yakın arkadasinin ve ortaklarından Ali Uygar'in oğluyum." dedi pis pis sırıtarak.
"Sen benim kim olduğumu biliyor musun peki ?" diye sordum bende.Hayır anlamında kafasını sallayinca
"Bende Yavuz Holdingin sahibi Ahmet Yavuz'un kızı Beren Yavuz'um." dedim.Yüzünün degismesini izlerken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYİNSİZ.
ЧиклитBazen kaybederiz... Kaybettiklerimiz ile güçleniriz... Ve yeniden doğarız... Kaya ile mutlu olabilirler...Tabii Arda peşlerini bırakırsa.