Selaaaam
Çok değerli yorum ve oylarınızı bekliyorum. Daha çok yazasım geliyor o zaman. Yoo hayır yorum ve oy koparmaya çalışmıyorum🤫
Beni gaza getirin arkadaşlar. Ve sonrasında oturup olacakları okuyun, çooook zevkli olacak :d
____
"Ne?!"
Jungkook bağırarak şaşkınlıkla bana baktığında fazla ses çıkardığı için tedirginlikle etrafına bakınmış, daha sonra kısık tutmaya çalıştığı sesiyle tekrar bana dönmüştü.
"Lütfen bana bunun kötü bir şaka olduğunu söyle."
Gözlerimi devirip bir cevap verme zahmetinde bulunmadan soluma döndüm. Jimin düşünceli bir şekilde ellerini izlerken omzumla omzunu dürttüm.
"Ne düşünüyorsun?"
Bakışları bana döndüğünde dudaklarının kenarı havalandı.
"Eksiklerimi düşünüyordum, sanırım biraz alışveriş yapsak fena olmaz."
Dediği üzerine genişçe gülümsediğimde ayaklanıp ikisine baktım. Jungkook'un yüz ifadesinden bu fikre pek de sıcak bakmadığı anlaşılıyordu. Cidden sürekli oyunbozanlık yapıyordu ve hiç eğlenceli değildi.
"Eliniz götünüz bir rahat durmuyor, polis fanteziniz mi var?"
"Hadi ama Jeon, korkuyor musun?"
Kaşları çatıldığında alttan alttan bana bakıp dilini yanağının iç kısmına bastırdı
"Korkmaktan değil, sadece başımda yeterince bela var. Ayrıca fazlasıyla yoruldum, her yerim sızlıyor. Kendime kalacak bir yer bulmalıyım önce."
Söylediklerini düşünürken elimle çenemi sıvazladım. O eve bir daha dönemezdi, Namjoon denen herifin peşimizi bırakmayacağını tahmin edebiliyordum. Jungkook'la birlikte Jimin ve benim de başım belaya girmişti. Ne yapabileceklerini tam olarak kestiremiyordum ve bu beni rahatsız ediyordu.
"Aslında ben bir yer biliyorum."
Jimin'in tereddüt dolu çıkan sesini duyduğumuzda ikimiz de bakışlarımızı ona çevirdik.
"Daha önceden kaldığım, yani biriyle kaldığımız bir ev vardı. Artık orada yaşamıyoruz, o da öyle..."
Sesi sonlara doğru kısıldığında başını öne eğdi. Neden birden durgunlaştığını anlayamamıştım. Jungkook'la göz göze geldiğimizde ikimiz de birbirimize karışık bir ifadeyle baktık.
"Jimin, bir sorun mu var?"
Bu soru Jungkook'tan çıkmıştı. Kaldırımda biraz yana kayıp Jimin'e yaklaştığında ikisini izliyordum. Sanırım Jungkook'un ilk defa Jimin'e bu ses tonuyla seslendiğini duyuyordum. Bu ikisi sürekli didişmekten öteye gitmedikleri için bir an için şaşırmıştım.
"Ah, hayır bir sorun yok. Hadi beni takip edin, sizi götüreyim. Daha fazla beklemeyelim burada."
Olduğu yerden kalkıp genişçe gülümsediğinde, duygularını ne kadar iyi saklayabildiğini fark ettim. Dolu gözlerini görmesem gülüşünün içten olduğuna inanacaktım. Her ne kadar onu merak etsem de konuşmak istemediğini hissettiğim için üzerine gitmekten vazgeçtim. Jungkook da benimle aynı fikirde olacaktı ki, başıyla onaylayıp ayağa kalkmakla yetindi.
Üçümüz de yol boyunca konuşmamıştık, bunda Jimin'in payı oldukça yüksekti. On beş dakikalık bir yürüyüşün ardından beş katlı bir dairenin önünde durduğumuzda kafamı kaldırıp Jimin'e baktım. Garip bir hüzünle bakıyordu önündeki binaya. Benim ona baktığımı fark edince ifadesini değiştirip donuk bakışlarını bana yönlendirdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/248863686-288-k402406.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meyus || Vminkook
Fanfiction"Seni öpüyorum ama onu da öpüyorum. Sana dokunuyorum ama ona da dokunuyorum. Ve sikeyim, bu çok iyi hissettiriyor." 251120