'I'm feeling lost and I don't know where else to go now.
I don't really have a place to call my home now.'____
Ayaklarımı balkon korkuluklarından aşağı sarkıtırken, turuncu sokak ışıklarının aydınlattığı dar sokağı izliyordum. Bir yanımda Jimin, diğer yanımda Jungkook, tıpkı benim gibi bacaklarını aşağı doğru sarkıtmışlardı. Parmaklarımızın arasında tüten sigaralarımızı içerken, aynı gökyüzüne bakıyorduk.
"İyi bir seks sonrası içilen sigaranın tadı da bir farklı oluyormuş."
Jimin sırıtarak konuştuğunda, dudaklarının arasındaki izmaritten sert bir nefes çekti.
Birkaç saat önce geçirdiğimiz sıcak ve şehvetli anlardan sonra Jungkook, her ne kadar hep beraber banyo yapmamız gerektiği konusunda ısrar etse de sırayla duşa girmiş, üzerimizdeki ter ve seks kalıntılarından arınmıştık. Eğer dediğini kabul etseydik, birkaç tur daha atmadan durmayacaktık. Ve ben, çoktan tükenmiş hissediyordum. Kalçamdaki sızı yüzünden rahatça oturamıyordum bile. Keza Jimin de benimle aynı durumdaydı. Jungkook ise, bu hâlimizi gördüğünde utanmazca sırıtmaktan ve imalarda bulunmaktan fazlasıyla zevk alıyordu.
"Bunu sık sık tekrarlamalıyız. Hayatımın bugunu buldum resmen."
Solumdaki bedenin dedikleriyle birlikte kıkırdadık. Kafamı çevirip imalı bakışlarımı ona yönlendirdim.
"İki kişiyi birden götürmek eğlenceli olmalı Jeon. Bu arzunu altta olduğun zaman da görmek isterim."
"Öyle bir zaman gelmeyecek güzelim. Sen olayı çok yanlış anlamışsın."
Göz kırpıp işaret parmağıyla burnumun ucuna dokunduğunda gözlerimi devirdim. Üçümüz de sessizce sigaralarımızı içmeye devam ederken, aklıma gelen şeyle birlikte alt dudağımı ısırdım gergince.
"Size söylemem gereken bir şey var."
İkisinin de yandan bana baktığını hissedebiliyordum. Bugün okulda karşılaştığım çocuğu hala anlatmamıştım onlara.
"Okulda biriyle çarpıştım bugün. Geçen gün bizi kovalayan kişilerin arasındaydı."
"Ne?"
Jimin şaşkın, ve biraz da tedirgin bir tonda konuştuğunda, Jungkook, çatılan kaşlarıyla birlikte burnundan sert bir soluk verdi.
"Ne dedi sana?"
"Açıkça tehdit etti. Bu sefer ellerinden kaçamayacakmışız falan."
"Amcık ağızlı."
Jungkook sinirle soluduğunda, elindeki sigaradan son bir nefes daha çekip ucuna fiske atarak dışarıya doğru savurdu.
"Sana bir şey yaptı mı?"
Yavaşça kafamı salladım iki yana. Başıyla beni onayladığında düşünceli bir şekilde önüne döndü. Kaşları hâlâ çatıktı ve alt dudağını kemiriyordu durmadan.
"Tipi nasıldı?"
"Ne?"
Anlık gelen sorusunu anlayamadığım için ona döndüm.
"Seni tehdit eden sikiği diyorum, tipi nasıldı?"
Başımı omzumun üzerinden sola doğru yatırıp odaklandığım noktaya bakarak düşünmeye başladım.
"Kızıl saçlıydı. Boyu benden birkaç santim falan uzundu sanırım. Ha bir de elinde deri eldivenler vardı."
"Tahmin etmem gerekirdi."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meyus || Vminkook
Fanfiction"Seni öpüyorum ama onu da öpüyorum. Sana dokunuyorum ama ona da dokunuyorum. Ve sikeyim, bu çok iyi hissettiriyor." 251120