Sınıftan çıktığımda etraftaki kalabalık beni rahatsız etmişti. Herkes bağırıyor ve bir şeye bakıyordu.
L: Daphne olanları gördün mü?
- Ne oluyor?
L: Violet ölmüş!
- Ne?!
Violet sessiz, iyi bir kızdı. Birileriyle konuşmamasına rağmen ara sıra benimle konuşurdu. Hızla kalabalığın içine girdim. Kalabalık Violet'in cesedinin etrafına toplanmıştı. Gördüklerim ile gözlerim doldu ve ağzım sonuna kadar açıldı. Daha fazla o görüntüye dayanamayıp oradan ayrıldım. Tuvalete gidip yüzümü yıkadım. Violet neden ölmüştü? Onu kim öldürmüştü?Kendimi çok kötü hissediyordum. Derin derin nefes alırken bir anda telefonum çaldı.
- A- alo?
?: Beni ciddiye almadın ama yapacaklarımı bilemezsin. O kız senin yüzünden öldü. Sevdiğin diğer kişilerin de ölmesini istemiyorsan beni iyi dinle.
- Ne istiyorsun benden?
Artık ağlamaya başlamıştım.
?: Babanın laboratuvarına girip oradaki bütün planları getireceksin. Ve eğer bunları birine anlatırsan çok kötü şeyler olur. Unutma, seni izliyorum.
Telefon yüzüme kapanınca daha da çok ağlamaya başladım. Ben babama ihanet edemezdim ki. Kim olduğunu bilmediğim birine babamın planlarını nasıl verebilirdim? Sonra kendimi toplayıp düzgünce düşünmeye başladım. Benim ailem Yenilmezdi. Hızla göz yaşlarımı silip Peter'ı aramaya başladım. Yolda koşarken bir anda Peter ile çarpıştık. Hemen onu ceketinden çekip hademe odasına soktum. Oda küçücüktü. Ve bir sürü eşya vardı.
+ Burda olmamız pek iyi şeylere yol açacak gibi durmuyor. Diye sırıtmaya başladı Peter.
- Peter şaka zamanı değil. Violet'i gördün mü?
+ Evet.
Peter Violet'i duyunca hemen ciddileşmişti.
- Ben birkaç gündür tehdit ediliyorum. Babamın planlarımı vermezsem sevdiğim herkesi öldüreceklerini söyledi. Bilinmeyen numaradan arayarak ve beni izlediğini söyledi. Ama burada kimse yok o yüzden güvendeyiz. Sanırım. Neyse şimdi hemen kuleye gitmemiz lazım. Olanları ekibe anlatmalıyız ve savaşmalıyız. Bu şekilde olmaz. Yoksa herkes ölecek. Çünkü ben babama ihanet edemem. Hadi, çabuk!Hızla kapıyı açıp Peter'ın elinden çekip okuldan çıkardım. Kuleye doğru koşuyorduk.
+ Kostüm ile gitmek ister misin? Veya bir taksiye binsek?
- Olmaz Peter. Kimseye gözükmemeliyiz ve senin kostümünü giymen iki saat.
+ O kadar uzun sürmüyor bir kere!
- Kesinlikle(!)
Uzun bir koşuşun ardından kuleye varmıştık. Hemen ortak salona gittik. Ter içinde ve nefes nefeseydik. Herkes bize garipçe bakıyordu.
% Ne oluyor Daphne? Niye ter içindesiniz? Ve sizin okulda olmanız gerekmiyor mu?
- Baba, tehdit ediliyorum ve savaşmamız lazım. Yoksa herkesi öldürecekler.
% Herkes hazırlansın!Herkes hazır olunca telefonum çaldı.
? Yaptığın çok cesurcaydı Daphne ama sana kimseye söylememen gerektiğini söylemiştim.
- Korkaklık yapma da buraya gel. Savaşalım.
? Peki sen istedin.
Bir anda telefon yüzüme kapandı. Ve etrafı çok büyük bir ses kapladı. Bir sürü kişi koşarak geliyordu. Teknolojik şeyler ve normal birkaç insan vardı. Değişik yaratıklar koşarak bize doğru geliyordu. Yeteri kadar yaklaştıktan sonra arkadan genç bir kız çıktı. O kız yeni gelen kız Rockie idi. Bana pis pis sırıtıyordu.
R: Beni gördüğüne sevinmedin sanırım Daphne.(Rockie)
- Neden bana böyle davranıyorsun?
R: Çünkü her şey senin etrafında dönüyor gibi davranıyorsun. Sadece Stark'sın diye kendini çok üstün sanıyorsun. Ve bu gün senden intikam alacağım.
+ Yani sadece onu kıskanıyorsun.
R: Onu kıskanmıyorum!
S: Emin misin?
Herkes gülmeye başlamıştı.
R: Yeter! Daha fazla uzatmayacağım. Savaşalım ve kazanana bakalım.
Herkes birbirine doğru koşmaya başladı.
Rockie direkt bana doğru gelmeye başlamıştı. Benden neden bu kadar nefret ettiğini merak etmiştim. Onu tanımıyordum bile. Ona ne yapmış olabilirdim ki? Bir anda silahını çıkarıp deli gibi ateş etmeye başladı. Hiç beklemediğim için ilk başta ne yapacağımı şaşırmıştım. Sonra hemen görünmez oldum. Arkasından gelip üstüne çıktım. Ve onu yere düşürdüm. Her tarafa ateş ediyordu. Ama ben hepsinden kaçıyordum. Sonra ona çok sert bir tekme attım. Hızla ayağa kalkıp kararlı bir şekilde yine silahını ateşlemeye başladı. O bana arkasını dönmüşler hemen yüzüne yumruk attım. Hızla arkasını dönüp ateş etti. Çok hızlı bir şekilde arkaya doğru eğildim. Sonra arkaya doğru parande atıp ayağa kalktım. O sırada görünür olmuştum. Rockie tam ateşleyecekken yukarıdan bir ağa geldi. Ve Peter göründü.
+ Bunu ben alayım.
Silahı alıp Rockie'yi ağlarla sarmaya başladı. Peter bana doğru gelirken Rockie koşarak Peter'a geliyordu.
- Peter!
Peter arkasını dönecekken ben önüne atladım ve elimle yüzümü korudum. Elimi sonuna kadar bıçaklamıştı. Çok kötü acımasına rağmen bir şey çaktırmayıp savaşmaya devam ettim. Rockie bana bir kez daha bıçak saplayacakken Peter ağıyla yukarıdan uçarak gelerek ona tekme attı ve Rockie yere düştü. O sırada Peter bıçağı da aldı. Ama Rockie durmuyordu. Yanında getirdiği değişik yaratıklar da sanki daha da çoğalıyordu. Tekrar görünmez olup ona elimden geldiğince tekme atmaya başladım. Sonra ben tekme atarken ayağımı tuttu. Ayağımı nasıl tutabilmişti ki? Ayağımı tutarken cebinden başka bir bıçak çıkardı. Birazcık korkmuştum çünkü hiç acımadan bıçağı batırıyordu. Elimden geldiğince kaçmaya çalışıyordum ama artık gücüm kalmamıştı. Tam bana bıçağı saplayacakken kırmızı bir şey onu arkaya doğru fırlattı. O sırada ben de yere düştüm. Wanda beni kurtarmıştı. Wanda beni görsün diye tekrar görünür oldum. Wanda beni görünce hemen koşarak bana geldi.
W: Daphne ne oldu sana?! Peter Daphne'yi güvenli bir yere götür.
Wanda çok telaşlanmıştı. Sadece dövüş olsaydı kesinlikle ben kazanırdım. Ama silahlar olunca iş biraz değişiyordu. Peter hızla geldi ve beni kucağına alırken bir silah sesi duyuldu.
- Aaa!
Omuzdan vurulmuştum. Birden yere yığıldım. Her tarafım kan içindeydi. Peter çok sinirlenip Rockie'ye uçan tekme attı. Onu yine ağlarla bağladı. Ve onu binaya astı.
+ Eğer ağları koparırsan yere düşersin. Anladın mı beni?!
Peter deli gibi bağırıyordu. Yanıma babam geldi. Bana bir şeyler söyledi ama hiçbirini duymuyordum. Rockie durmuştu ama yanında gelen değişik yaratıklar durmuyordu. Babam bir yandan beni koruyor bir yandan da yaratıklarla savaşıyordu. Etraf yavaşça kararmaya başlıyordu. En son gördüğüm şey Peter'in yüzüydü. Sonrası karanlıktı.Uyandığımda herkes başımdaydı ve Bruce omzumla uğraşıyordu.
- Ne oldu? Kazandık mı?
N: Evet. Sen iyi misin?
- Biraz omzum acıyor.
Br: Şimdi sakın kıpırdama Daphne.
Bruce yavaşça mermiyi çıkardı.
- Artık kalkabilir miyim?
Br: Kendini iyi hissediyorsan kalkabilirsin.
Elime baktım. Sarılmıştı.
- Nasıl yendiniz anlatsanıza.
% Peter onu ağlarıyla bağlamıştı zaten sonra pes etti.
O sırada Peter'a gülümsedim. O da bana karşılık verdim.
- Hepinize çok teşekkür ederim.Herkes gittikten sonra Peter ile yalnız kaldık.
+ Bu gün çok efsaneydin. Gözlerimi senden alamadım.
- Ben mi efsaneydim? Sen olmasaydın Rockie'yi durduramazdık.
- Ayrıca tahminim doğruymuş değil mi?
+ Ne tahmini?
- Rockie'nin kötü olduğunu söylemiştim.
+ Evet doğruymuş. Zaten sen her zaman haklısın.
Peter'ın boynunu kollarımla sarıp dudaklarımızı birleştirdim. O da ellerini belimde gezdirdi. Ben bir yandan saçlarıyla oynarken kapı açıldı.
% Çok güzel konuşuyormuşsunuz.
- Baba!
% Peter eğer kızıma zarar gelirse-
- Baba artık gitsen!
% Benim prensesime zarar verirsen-
+ Beni öldürürsünüz Bay Stark biliyorum.
% Aferin Küçük Örümcek. Size iyi eğlenceler ama çok eğlenmeyin! Gözüm üzerinizde.Selam! Bölüm çok çirkin oldu ama aklıma yazacak hiçbir şey gelmiyor. Sizin fikirleriniz varsa yazarsanız çok sevinirim. Yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum.❤️❤️