Uyandığımda hava aydınlıktı. Önümde Yenilmezler ve beni buraya bağlayan adam vardı. Savaşıyorlardı. Sonra Spiderman yanıma geldi.
+ Seni çok özledim.
Ben ona garip garip bakıyordum.
+ Neden bana haber vermedin?
- Neden sana haber verecektim ki?
+ Daphne sen iyi misin?
- Evet.
+ Neyse hadi seni burdan çıkaralım.
Beni sandalyeden çözdü.
Hızla beni kendine çekip sarıldı. Karşılık vermedim. Bu çocuk neden bana böyle davranıyordu? Sonra beni öpmeye başladı. Hemen geri çekildim.
- Ne yapıyorsun sen!
Çok sinirlenmiştim. Yenilmez olması bir ayrıcalık olmuyordu.
+ Sevgilimi öpemez miyim?
- Ne sevgilisi ya! Ne diyorsun sen? Saçma sapan konuşma!
+ Daphne sen gerçekten iyi olduğuna emin misin?
- Evet gayet iyiyim. Ama bence sen değilsin.
+ Ne olduğunu anlamıyorum. Seni korumam gerekiyordu. Evet Bu yüzden kızgınsın değil mi? Özür dilerim. Ben böyle bir mesaj geleceğini bilmiyordum. Ama keşke sen de haber verseydin.
- Senin tedavi olman gerek.
Omzuna çarpıp gittim. Tam o yerden çıkarken biri daha bana sarıldı. Bu Ironman'di.
- Sizin derdiniz ne?
Hemen onu ittirip ordan gidiyordum ki Captain America kapıyı kapattı.
÷ Ne oldu?
- Size hesap vermek zorunda değilim! Siz kim oluyorsunuz ki?
÷ Nasıl biz kim oluyoruz?
- Ailem değilsiniz bir şeyim değilsiniz. Sahi benim ailem nerde?
÷ Daphne ailen biziz. Ben senin babanım. Hatırlamıyor musun?
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
B: Hafızasını mı silmiş?
÷ Büyük ihtimal. Daphne sen hiçbir şey hatırlamıyor musun?
- Hayır dedim ya.
Hepsi etrafta gezinmeye başladı.
N: Tony.
÷ Efendim?
N: Bu şey ile silmiş olabilir mi?
Ironman hızla Black Widow'un yanına gitti.
÷ Evet. Burda geri getirme gibi bir şey var mı?
O cihazı, incelemeye başladı. Ben onu izlerken yanıma yine Spiderman geldi.
+ Gerçekten hatırlamıyor musun?
- Ya yeter! İkide bir bana aynı soruyu sorup durmayın. Ayrıca sen niye taktın bu kadar?
+ Hayır yani sadece sevgilimin beni gerçekten nasıl unuttuğunu merak ediyorum.
- Bana sevgilim demeyi keser misin? Ben senin sevgilin değilim.
+ En azından hafızan silinmeden önce öyleydin.
- Seninle uğraşamayacağım.
Onun yanından gittim.
- Artık gidebilir miyim?
÷ Nereye gitmeyi planlıyorsun?
- Polise.
÷ Bizimle geleceksin. Hadi gidiyoruz.
Beni kolumdan tutup dışarı çıkardı.
- Ben sizinle gelmek istemiyorum.
÷ Ama geleceksin.
Otele gelmiştik.
+ Ben senin hafızanı geri getireceğim.
- İyi şanslar.
S: Tony yapılabilecek hiçbir şey yok mu?
÷ Hayır. Sadece anıları hatırlatarak geri getirebiliriz. O da kesin değil.
N: Bence Peter bir sürü anı sayabilir. Değil mi Peter?
Peter kıpkırmızı olmuştu.
S: Nat!
N: Ne? Öyle ama.
- Biri neler olduğunu söyleyebilir mi?
S: Boşver Daphne.
- Benim o Örümcek Çocuk ile alakam yok!
W: Emin misin?
÷ Neyse yeter!
Tony fotoğraflar göstermeye başladı. Ben ve o vardı.
- Bu ne?
÷ Anılarımız.
Az çok bir şeyler geliyordu aklıma. Küçüklüğüm gelmişti. Annemi hatırlamıştım.
- Bir şeyler hatırladım.
÷ Ne! Gerçekten mi?
- Evet. Annemi hatırlıyorum.
Babamın yüzü düştü. Hemen ona sarıldım. Sadece ailemizi hatırlıyordum.
÷ Her neyse ben gidiyorum siz takılın.
- Ne oldu şimdi?
Kimse konuşmuyordu. Peter hariç diğerleri gitti. Peter bana gülümsüyordu. Gülümsemeye çalıştım.
- Kötü bir şey mi dedim?
+ Yoo. Baban zor zamanlardan geçiyor. Seni kaybettiğini düşündüğünde çok fena oldu. Ona biraz zaman tanı.
- Haklısın.
+ Beni hatırlamıyor musun?
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
+ Tamam. O zaman sana ilk tanışmamızı anlatacağım.
- Tamam.
+ Bay Stark seni kuleye getirmişti. Ben de yeni katılmıştım. Sonra sen ekibe bakarken göz göze geldik. Ve senin tanıdığım en güzel kız olduğunu fark ettim. Resmen sana aşık olmuştum. İlk görüşte aşk gerçek olmuştu. Hayatımda gerçek bir şekilde aşık olduğum tek insansın.
Bu söylediklerinin karşısında hiçbir şey diyemedim. Yüzümün kızardığını biliyordum. O harika anıları hatırladım. Peter ile olan her şeyi. Hiçbir şey demeden dudaklarına yapıştım. Hemen karşılık verdi. Uzun bir süre sonra ayrıldık.
+ Bu hatırladın demek mi?
- Sanırım.
Sonra sarıldım.
- Seni çok seviyorum.
+ Ben de seni.
Birden kapı açıldı.
W: Sarılmanızı bölüyorum ama yarın gidiyoruz.
- Ne? Ama daha tatilin bitmesine çok var.
W: Evet ama Ethan var.
🕷🕷🕷🕷🕷🕷
- Salak Ethan'ın tatilimizi zehir ettiğine inanamıyorum.
+ Evet ya daha çok eğlenecektik.
Bana bakıp sırıtıyordu.
- Ne demezsin.
Kısa bir sessizlik oldu.
- Peter, babam için endişeleniyorum. Dünden beri morali bozuk özellikle annemden bahsettikten sonra oldu bu.
+ Anneni özlüyordur. Sonuçta hayatındaki en önemli kişilerden birini kaybetti.
Bunları duyunca gözlerim doldu. Annemi çok az hatırlıyordum. O, ben çocukken ölmüştü. Babamın dediğine göre kalp krizi geçirmiş.
+ Hey iyi misin?
Yavaşça kafamı salladım.
+ Gel buraya.
Bana sarıldı. Artık ağlamaya başlamıştım.
- Peter onu çok özlüyorum. Çok hatırlamasamda onun yokluğu çok belli.
+ Biliyorum. Aynı şeyleri ben de yaşıyorum. Doğanın kanunu bu. Herkesin bir ömrü var.
- Haklısın.
🕷🕷🕷🕷🕷🕷
Geldiğimizde laboratuvara (inş doğru yazmışımdır.) gittim. Babamın garip davranma sebebini bulacaktım. Bilgisayarını açtım ve dosyalarına bakmaya başladım. Uzun süre sonra "Sarah" diye bir dosya buldum. Hemen açtım. Bizim videolarımız vardı. Düğün fotoğrafları vardı. Kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım. Artık hüngür hüngür ağlıyordum. Benim doğum günü videolarım vardı. Annem çok güzeldi. Kahverengi saçlıydı ve ela gözlüydü. Daha fazla dayanamadım ve kapattım. Ağlayarak odama gittim. Beni gören Natasha ve Wanda yanıma geldiler.
- Gidin kimseyi istemiyorum!
Kapıyı sertçe kapattım.
Bir süre sonra kapım çalındı.
÷ Daphne kapıyı açar mısın?
- Git burdan!
Elime yastıkları alıp her tarafa fırlatmaya başladım. Yatağımı bozdum. Elime geçen her şeyi fırlattım.
÷ Daphne sakin ol! Aç şu kapıyı.
- Sana git dedim!
÷ Niye böyle davranıyorsun? Ne oldu?
- GİT!
÷ Konunun ne olduğunu söyle bari.
- Annem.
Sesim fısıltı gibi çıkmıştı. Gücüm kalmamıştı.
÷ Daphne ben çok özür dilerim. Sana yalan söylememeliydim. Bunu ögrendigin için çok üzgünüm ama senin iyiliğin için böyle olması gerekiyordu.
- Ne diyorsun sen?
÷ Çok özür dilerim.
Hızla kapıyı açtım.
- Niye özür diliyorsun?
÷ Sana yalan söylediğim için kızmadın mı?
Neden bahsettiğini anlamıyordum ama anlamak için rol yapmaya karar verdim.
- Tabii ki kızdım! Niye bana yalan söyledin?
Wanda bana çok sert bakıyordu. Zihnimi okumuştu. Yüzünden anlaşılıyordu. Bana mimikleriyle yapmamamı işaret etti.
÷ Öyle olması gerekiyordu.
- Gerçeği senin ağzından duymak istiyorum!
J: Bay Stark, içeriye yabancı biri giriş yapmaya çalışıyor.
÷ Ne!
Herkes koşarak aşağı indi. Tabii bende. Karşımda gördüğüm şeyle gözlerime inanamadım. Ethan ve Luke yanyana duruyorlardı.
÷ Ne işiniz var burda? Ethan sen nasıl hücreden kaçtın?
E: Sandığından çok daha güçlüyüm.
÷ Artık yanına destekçi mi alıyorsun?
E: Zaten vardı ama fark etmediniz.
Luke'un kötü olduğuna inanamıyordum.
E: Neyse buraya Daphne'ye yalanlarınızı anlatmaya geldim.
- Ne yalanı?
E: Özellikle Tony'nin yalanlarını.
÷ Zaten öğreneceğini öğrendi. Git burdan.
- Baba dur bir dakika dinlemek istiyorum.
E: Emin misin?
- Evet.
E: Tamam. Baban koca bir yalancı. Sana annenin kalp krizi geçirdiğini söyledi ama aslında o sizi terk etti. Luke getir!
Luke kısa bir müddet sonra her tarafı bağlanmış annemle geldi. Gördüklerime inanamıyordum.
- Anne?
Çok güçsüz bir şekilde sesim çıkmıştı.
Annem ağlıyordu. Babamın gözleri dolmuştu.
E: Evet gördüğün üzere annen burda. Hatta en baştan anlatayım. Annen ile baban bir gece çok büyük bir kavga etmişti. Nedeni ise sendin! Onlar evli değillerdi ve sen bir hatayla meydana gelmiştin. Annen seni aldırmayı planlıyordu fakat baban senin doğmanı istiyordu.
O sırada babama baktım.
E: Sonra bir şekilde baban anneni ikna etti ve sen doğdun. Sonra annen sizi bırakıp benim yanıma geldi.
- Sen kimsin? Annem seni nerden tanıyordun?
S: Daphne bunu bilmemen gerekiyor.
- SUS! Kimse sana konuşma hakkı tanımadı. Her gün seni düşünüyordum. Seni çok seviyordum. Her gün yanımda olmanı diledim ama aslında sen benden nefret ediyormuşsun! Bu adamla mı evlisin?
E: Hayır tabii ki ben onu ne yapayım? Ben onu başka bir eve kapattım. Aynı evde yaşamadık yani.
S: Kızım-
- Bana kızım deme! Ben senin kızın değilim! Anladın mı?
Annem babama baktı. Babamın bakışlarından çok sinirli olduğu anlaşılıyordu.
E: Evet gelelim benim kim olduğuma.
Elini yüzüne götürdü ve derisini soymaya başladı.Hikaye 7 bin olmuş. Çok teşekkür ederim. Bu arada bölüm biraz garip oldu farkındayım. Ama fikirlerinizi bekliyorum. Sonraki bölümlerde ne olsun? Sizce Ethan gerçekte kim? Sizi seviyorum.❤❤