15. Bölüm

705 92 1
                                    

Ne yapacağını bilmeden orada birkaç dakika bekleyen Gamze kendini lavaboya attı. Makyajının bozulup bozulmasını umursamayarak soğuk su ile elini yüzünü yıkadı. Aynadaki solgun yüzüne baktı. Acilen kendini toparlamalıydı. Eğer böyle ağlayarak kendini harap etmeye devam ederse Erkam herşeyi anlar ve onu kapının önüne atardı. Tabi en iyi ihtimalle. Ve o kapının önünde leş yiyici Timur'un kollarına gitmeside an meselesiydi.

Midesi bulanmıştı. Timur'un vücuduna dokunmasını düşünemiyordu. Bir kere kalkışmıştı bu işe ve bir dahaki sefere yarım kalmış işi tamamlayacağına emindi. İyice midesinin bulandığını hissetti. O adamı bir kaşık suda boğmak istedi. Eline aldığı peçete ile akan makyajını silip kendine yeniden makyaj yapmaya başladı.

Dudaklarına rujunuda sürdükten sonra neredeyse yirmi dakikadır lavabo da olduğunu görünce hızla kendini son kez kontrol edip telefonunu ve diğer eşyalarını çantasına koyup lavabodan kapısına yaklaştı. Derin bir kaç soluk alıp içinden iyiyim hiç bir sorun yok! Diye geçirirken buna kendisini inandırmaya çalışıyordu.

Lanet olsun kimi kandırıyorsun ki! Ben berber bir durumdyım.

Kafasını iki yana sallarken tek istediği bu gecenin bir anne birmesiydi. Eve gidip biraz depresyona girmek istiyordu.

Tekrar derin bir nefes alıp Timur'u kafasından atmaya çalışarak yüzüne bir gülümseme koyup Erkam'ı düşündü. Onu düşünmek kendisini iyi hissettiriyordu.

Başını kaldırıp çöken omuzlarını dikleştirip kendine güvenen bir kadın imajı çizerken içindeki umutsuz kadını kimseye göstermemeye çalıştı.

Tek biri onun içindeki kırıkları görmüştü. Erkam...

Ve o kırıkların sebebi de dolaylı yoldan olsa da Erkamd'dı.

Efkan ona doğru gelen kadını gördüğünde kaşlarının çatışmasına engel olmaya çalıştı. Dışarıdan biri karşısında ona gelen kadının dik duruşundan onu yıkılmaz gibi görebilirdi. Ama Erkam onun içindeki o kırılgan ruhu görmüştü.

Ve az önce gülen kızın neden şimdi gözlerinin kızardığını anlamaya çalışıyordu.

"Nerede kaldın? "dedi Erkam. Masaya oturan Gamze'yi süzerken onda bulunan değişikliği fark ettiğinde kaşları merakla çatılmıştı."Bir sorun yok değil mi?" diyerek sordu.

"Yok." dedi alelacele az önce olanları anlamış olmasından korkarken. Ama Erkam'ın kaşlarının çatılmaya başladığında hemen yüzüne yine o sahte gülümsemesinden koyup devam etti. "İyiyim yani " deyip duraksayıp kararını verdikten sonra yutkunup bu sever samimi bir gülüş takınıp dudaklarını araladı. Elini Erkam'ın masada duran elinin üstüne koydu." İyiyim gerçekten sevgilim."

Bu söylediğinden zerre pişman değildi. Onunla olmak istiyordu. Onunla zaman geçirmek istiyordu. Aslında böyle yaparak kendine zarar veriyordu. Bunu da biliyordu.
Ama içinden bir ses onu bu düşünceye itiyordu.

"Sevgilim?" dedi Erkam. Onu bu kadar sevinmesini sağlayan bu kadının iki dudakları arasından çıkan bu sözcüğü hiç unutmayacaktı.

"Yani istemezsen-"

"İsterim tabi ki sevgilim." dedi Erkam onun sözünü tamamlamasına izin vermeyerek.

Gamze az önce yaşananları unutmasada umursamak istemeyerek devam etti geceye. İçindeki kırgın kızı bir kenar da yalnız bırakarak.

Yemekler bittiğinde beraber çıktılar restorenttan. Arabaya bindiklerinde bedenindeki gerginliğin biraz olsun gitmesi için ona sahil kenarına gitme teklifi eden Erkam'a olumlu anlamda kafasını salladı.

Sen Kırıkları (Kırık Kalpler Serisi )  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin