5. Bölüm

941 104 8
                                    

Bir hafta sonra

Çalıştığı iş yerindeki pencereden elinde dumanı tüten kahvesini yudumladı. Aklından atamadığı adamın son kez gözlerine baktığı anı tekrar tekrar gözlerinin önüne geliyordu.Bir haftadır adamdan ne ses ne seda vardı. Ama biliyordu ki o adam buraya gelecekti. Kendisinden ne kadar emin ise Erkam'dan da o kadar emindi aslında. O nasıl aklından çıkmıyorsa kendiside onun aklından çıkmıyordu.

Tabi emin olmasının diğer bir yanı onun yanında çalışan arkadaşıydı. Kahvesinden bir yudum daha alıp masasına yöneldi. İşlerine dönerken kendini daha fazla düşünmekten alıkoymaya çabaladı.

Aklıma gelip duruyorsun bir selam ver. Aklına gelen bu sözle sırıtarak kafasını iki yana salladı. Deliriyorum galiba? Erkam cidden haklı. Kendi kendine de konuşmaya başladığında iyice delirdiğini anlamış oldu.

Sonunda kendini işlerine verdiğinde bugünkü iş saatinin çoktan dolduğunu anlamıştı. Elindeki çizim yaptığı kalemi yerine koydu. Masasını hızla toparladığın da çıkmak için hazırdı. Kapının çalınması ile "Gir" dedi.

Sekreteri Güzin Hanımın elindeki çiçeklere baktı. Demek Erkam Bey teşrif edebilmişlerdi.

"Buyur Gamze Hanım bunlar size gelmiş. " diyerek çiçeklerle masaya ilerledi."İsterseniz bir vazoya koyabilirim?" dedi ona tebbessüm ile bakarken.

"Gerek yok zahmet etme Güzin şimdi çıkabilirsin." dedi elini çiçeklerin arasında duran nota giderken.

Odada tek kaldığında pencere kenarına yürüyüp notu açtı.

Eğer bir işin yoksa bir yemek yiyelim. Hem bu sayede sende kalan ceketimi de almış olurum..
Tabi barda bir işin yoksa. Arabam aşağıda seni bekliyorum. -Erkam

Pencereden baktığında aşağıdaki lüks araca gördü. birde ayağına mı çağırıyodu? Ne kadar istediği olsa da onun gelmesini isterdi. Kapıdan çıkarken onu göreceği için heyecanlandığını hissediyordu. Kafasını iki yana sallarken kendine birkaç tokat atmamak için zor tuttu kendini.
Erkam'ın ona aşık olması gerekiyordu kendisinin değil. Derin derin birkaç nefes aldı. Kendine hemen gelmeli Sanem'inde dediği gibi avcı iken av olmamalıydı.

Arabaya doğru ilerlediğinde arabanın kaputuna yaslanmış etrafı izleyen bir Erkam beklemiyordu. O asık surat Kenan'ı bile bekliyordu ama onu değil.

Kimi beklemiyordun kızım sen? Bal gibide onu bekliyordun diyen iç sesini başından def etti.

Ona olan bakışlarını fark ettiğinde yutkundu. Derin bir nefes aldığında ise nefesini tuttuğunu anlamıştı.

"Merhaba "dedi sonunda sesini bulduğunda. Onun geleceğini biliyordu ama bugün değil. Bu şekilde de değil. Tekrar yutkunurken bakışlarını kaçırdı. "Hoşgeldin bu arada."

"Hoşbuldum." dedi Erkam da gözlerini bir an olsun Gamze'den çekmemişti. Arabasının kapısını açmıştı Gamze'in binmesi için.

"Teşekkürler." diyerek ona bakmadan arabaya bindi. Arabanın önünden şoför koltuğuna oturmasını izledi.

"Eee nereye gideceğimizi sormayacak mısın?"

Omuz silkti. "Anladığım kadarı ile mükemmelliyetçi bir adamsın. Bu yüzden de gayet iyi bir yer olacağı belli. Ama bu kıyafetlerle ben oraya uyar mıyım bilemiyorum."

"Bekle önce seni evine götüreceğim. Arka koltukta senin beğeneceğin ve eminim sana çok yakışacak birşey olabilir."

"Evimi biliyor musun diye sormayacağım." dedi imayla çünkü az önce girdikleri sokak evine gidiyordu. Ama tek sebepte bu değildi. Elbette onu araştırdığını adı gibi biliyordu.

Sen Kırıkları (Kırık Kalpler Serisi )  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin