19. Bölüm

600 80 0
                                    

"Bu evi yıllar önce aldım ama oturamadım. Bana hiç benimmiş gibi gelmedi. Sanki burada hep bir misafir gibi hissettim kendimi. Seni buraya belki bu evi bana ev yaparsın diye getirdim. Çünkü benim aradığım o sıcak evi buldum. Sensin Gamze o." dedi gecede ışıldayan gözlerle bakıyordu genç kıza.

Derince baktı gözlerinin içine sonra başını eve doğru çevirdi. Bu ev ona ev olabilmişmiydi ki? Başkasına ev yapacaktı.

Onu bu evden atan adam şimdi yine bu eve getirmiş ve ona ev olmasını istiyordu. Hayat baya bir garipti. O evini bulabilmiştiydiki? Başkasına ev olsun.

Ben daha kendime ev olamadım ki...

"Erkam." dedi sesinin titremesine  engel olamamıştı. Gözlri dolu dolu sesi titrek çıkan kıza baktı Erkam.

"Ne oldu Gamzem? Ne den doldu gözlerin?" diye sorarken onun tam karşısına geçmiş yüzünü avuçlamıştı.

"Sen benden ev sana ev olmamı istiyorsunda ben kendi evimi bile bilemiyorum ki? Sana nasıl ev olayım."

"Hişştt. Yapma böyle bak bir ortak yanımızı keşfettik değil mi?" derken tüm samimiyeti ile konuşmuştu. Bu kızın üzülmesi demek kendisinin kalbine saplanan bir hançerdi adeta.

"Hem bende kendime ev olamadım. Belki birbirimize ev oluruz."

Elini genç kızın belinekoydu.
Erkam'ın onu yönlendirmesi ile ağır adımlarla ilerledi. Herbir adımında beyni ordan kaçmasını daha bu evle olan karşılaşmasına hazır olmadığını söylyüyordu. Kendini yanındaki bedene odakladığında onun kokusunun kendini sakinleştirdiğini bir kez daha fark etmişti.

Eve baktığında bıraktığından daha değişik olduğunu gördü. Bu onun hayal kırıklığına uğratmıştı. Çünkü bu evin her yerini babası ile beraber döşemişlerdi. Annesi de olsun istemişti. Ama o daha çok kendi cemiyet hayatı ile uğraştığından baba kız olarak birlikte yapmışlardı alışverişi.

Erkam'ın çalan telefonu ile düşüncelerinden sıyrılıp ona baktı. Babasına ihanet ediyordu. Bu adam babasının ölümüne neden olmuşken kendisini  ona vermiş. Buda yetmezmiş gibi onunla mutlu olabileceğini düşünüyordu.  Yaşlar dolan gözlerini ondan kaçırarak arka bahçeye bakan pencereye doğru yürüdü.

Özür dilerim baba. Ama bu adam benim tek sahip olduğum şey. Biliyorum. Bu yalan birgün ortaya çıkacak. O herşeyi öğrendiğinde bu yaşadıklarımız hayal olarak kalacak. Ama ne olursa olsun onun olmak güzel be baba.

Gördüğü salancakla ondan izinsiz bir göz yaşı firar etmişti. O salıncak babasının ona yaptığı bir salıncaktı. Çok istemiş ve babasıda onu kırmamış kendi elleri ile yapmıştı ona. Arkadaşlarına gururla göstermiş. Hava bile atmıştı.

Erkam'ın ona yaklaştığını camdan yansıyan gölgesi ile fark ettiğinde hızla akan yaşları sildi. Onun arkadan tenine değen tenini hissettiğinde içi ürperdi. Düşünceleri karıştı. Sırtını iyice ona yaslarken inkar etmek istedi.

Ona güvendiğini...

Ve sevdiğini....

"Güzelim benim birkaç saatliğine gitmem gerek. Hemen dömeye çalışacağım. Eğer birşey istersen telefonum hep açık araman yeterli. Ayrıca Erdal da kapıda onada güvenebilirsin."

"Tamam." dedi onu arkadan saçlarını koklayarak  öpen adama sadece buruk bir gülümseme yollamıştı. Karşısındaki camdan yansıyan yüzüne.

Erkam onu kendine çevirip elini sıkıca tutup onu çekiştirdi. Neden bu kadar heycanlı olduğunu konuşmaya başlaması ile anlarken gerçek ve içten bir şekilde gülmüştü bu defa.

Sen Kırıkları (Kırık Kalpler Serisi )  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin