G-Virüsü

Bölüm-3: Ölümcül Salgın

 Eda:''Daha demin onu vurdun!Tereddüt etmeden soğukkanlı bir şekilde öldürdün.'' dedi.(Vuran kişiye başladı...):

-Öncelikle kendimi tanıtmak istiyorum.Adım Leon Kennedy.Amerikadan Türkiyeye görev için getirilen bir adamım.Ve tıp eğitimi gördüğün için kendi ağzından duymak istiyorum.Kafasına nişan alarak ateş ettiğim kişinin daha yarım saat önceden ölü olduğunu derinin solgunluğunu ve kuruluğunu ilk bakışta kendinde biliyorsun.Ama asıl kafana takılan soru ; ölen bir kişi tekrar nasıl oluyorda geri dönüyor?Öldürücü olupta;tekrar geri uyandıran bir T-Virüsü olsa filmlerde görüldüğü gibi;pekala nasıl bu kadar hızlı dönüşüm gerçekleştirdiğini kesinlikle şuan kendi kendine soruyorsun.

 Eda:''Birşeyler biliyorsun.Bakış ve duruşlarından bana ifade etmiş oldun.Asıl merak ettiğim..Neden buraya gönderildin?Ve daha ne kadar şeyh biliyorsun,bu olayla ilgili?

Leon,Eda'nın sorularına harfi harfine cevaplamaya başladı:

-G-Virüsü,dünyada henüz panzehir bulunamayan kimyasal silahların en tehlikelisidir.Virüse maruza kalan kişilere de ''Emofer'' adı verilir.Filmlerde gösterilen zombi ve vampirlerde hem daha tehlikelisi hemde daha vahşiler.Çünkü güneşten güç buldukları gibi aynı zamanda da kendi mutasyon vücutlarını da güneşten aldıkları enerjiyle gizliyebiliyorlar.Fakat güneş battığında ise perde düşüyor.Lanetleri meydana çıkıyordu.En zayıf oldukları zaman ise yarım ay olduğu gecelerdir.Bu yüzden genellikle güneş batıcağı zaman kendilerine buldukları depo veya kalacakları bir yerde güneş doğana kadar saklanarak gecelerini geçiriyorlar.En tehlikeli kısımları ise hemen hemen insanlarla aynı kas yapısına sahip hatta biraz daha hızlılardır.Bu da obez insanları avlamakta işleri kolaylaştırdıkları gibi aynı zamanda bir insanın kullandığı beyin fonksiyonlarının 3 kat daha fazlasını kullanabildikleri gibi kullandıkçada bu kapasiteyi arttırabilmektedir.Bu yüzden insanların içinde rahatça uyum sağlıyabiliyorlardı.Çok rahatça gün ışığında insanlardan beslenebiliyorlar.Farkedilmeden Emoferler,sadece beyindeki canlı hüclerle beslenerek onların var oluşlarına dahil de fiziksel bir kalıtsal iz bırakmıyorlar.Şuana kadar insanoğlunun ürettiği en kusursuz kimyasal silah denilebilir.Şimdi buradan çıkıp bizi güvenli bir yere götürmeliyim.Ne kadar metropolden yada dünyadan ilişkinizi keserseniz o kadar uzun hayatta kalabilirsiniz.Hadi şimdi buradan gitmeliyiz...

 Eda:'Bu dediklerinin hepsi madem doğruysa bu kadar tereddütlü ve endişelisin.İlk geldiğinden çok farklı davranıyorsun.Dediğine göre güneş ışığı görmedikçe beyinlerinin yavaş yavaş durduğunu söyledin.Ve kendi vücutlarına dönüştüğünü.Sadece beyin hücreleriyle beslendiklerine göre insanları kendilerine dönüştürmekten çok aptallaştırarak,kendilerine daha kolay av hazırlıyorlar.Bu dediklerin doğruysa neden biran önce buradan çıkmamızı istiyorsun.Bolca vaktim var.Burada saatlerce vakit geçirebilirim.Tabi seninde o kadar vaktin varsa..Madem onlardan birisin,bana neden bunları anlatıyorsun ?