Bora'dan
Ofisteki işlerimiz bittikten sonra Aleron'un evine gelmiştik. Masaya gerekli olan dosyaları çıkarmış odanın içinde turluyordum. Kuzey'i görmek için bugün ilk adımı atıyordum .Pardon atıyorduk. Boynumdaki kravatı gevşetip koltuğun üstüne koydum. Aleron salona elinde tabaklarla girince birini aldım. "Söyleseydin yardıma gelirdim."
"Alt tarafı makarna.Onu yaparken de yardım istemeyim." Alayla söylediği cümleye gülümsedim. "Şarap içer miyiz yoksa çalışacağız içmeyelim mi?"
"Bir bardaktan zara geleceğini sanmıyorum."
Mutfağa geri gidip iki kadeh ve bir şişe şarapla geldi. "Bir bardak dedim bir şişe değil." Gülümseyip omuz silkti.
"Çok değişik bir arkadaş grubum var. Hepsini ayrı kafada." Çatalına aldığı makarnayı ağzına götürmeden önce gülümsedi. "Valla ben buraya geldiğimden beri hep benimlesin.Arkadaşın olmadığı düşüncesine kapılmıştım." Kim benim yerimde olsa öyle anlardı. Arthur'u saymazsak kimseyle tanışmamıştım.
"Seninle hikaye atmıştık ya .O gün yüzlerce mesaj attılar.' Bu kim? Biz niye tanımıyoruz? Bizden başka arkadaş mı yaptın?' diye. Seni onlarla tanıştırırsam kanı emerler. O yüzden bence hiç tanışma." Konuşurken mimikleri yetmiyormuş gibi ellerini de kullanmaya başlamıştı. Onun o halini görünce istemsizce gülmeye başladım. Gözümü fazla sevimli durmuştu. "Niye gülüyorsun ya? Komik değil.Gerçek bunlar gerçek." Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Sana daha kötüsünü söyleyeim,Aleron. Doruk ,Can ve Ada. Onları tanısan kendi arkadaşlarına şükredersin. Hani ben seninkilerle tanışmadım ya .Sen illaki tanışırdın .Çünkü sürekli benim evimdeler.Asla gitmiyorlar." Bu sefer o gülmeye başlamıştı. Biranda aklına bir şey gelmiş gibi yüzü asıldı. "Bir şey mi oldu?"
"Kapsülde değişiklik yaptığım fark edildiğinde ve bizi kovduklarında gidecek misin?" Gidecek miydim? Bu tamamen konuşmaya bağlıydı. "Bilmiyorum düşünmedim." Kafasını sallayıp yemeğini yemeye geri döndü.
Boşal tabakları mutfağa götürmüşü.Ben de yardım olsun diye içleri hâlâ dolu bardakları elime alıp mutfağa doğru yürüdüm.Aleron bir anda karşıma çıkınca çarpıştık ve bardakların içi tamamen üstümüze döküldü. "Çıkar üstündekini leke kalır o." Aleron hızlı hızlı konuşmuştu. "Sakin ol .Alt tarafı bir gömlek ."
"Ve pantolon. Senin pantolonuna da döküldü." Kafamı aşağı eğip boydan boya batmış kıyafetlerime baktım. "Ben sana kıyafet vereyim." Bir şey demeden onun peşine takılmıştım. Odasına girince etrafa bakmaya başladım. Gayet sadece ve güzel bir odası vardı. Yani tam Aleron'luk odaydı.
"En büyük kıyafetlerim bunlar."Elinde tutuğu tişörtü ve eşofmanı aldım. "Bedenlerimizin çok farklı olduğunu düşünmüyorum ama neyse." Omuzlarını silkip dolabını kapattı. Gömleğin düğmelerini açmaya başladım. "Senin de üstün pisledi. Sen de değiştirsene. "
"Evet haklısın." O da kendine kıyafet çıkarıp soyunmaya başladı. Eşofmanı altıma giyip tişörtü yerden aldım. "Ben eşyalarını alıp yıkamaya koyayım." Tişörtünü giymeden odadan çıktı. Onun çıkmasıyla dış kapı çalmıştı. "Bora kapıya bakar mısın?"
"Tamam bakıyorum." Elimde tişörtle kapıya doğru gittim ve kapıyı açtım. Gördüğüm kişiyle önce şok oldum sonra gözlerimi devirdim. Aleron banyo olduğunu tahmin ettiğim yerden yanıma gelip "Kim gelmiş ?" dedi. Kapıya kafasını çevirince gördüğü yüzle hiç mutlu olmamıştı. "Arthur." Arthur 'un gözleri yarı çıplak bedenlerimizde dolaştığında ne düşündüğünü anlamıştım.Ve ne kadar sığ kafalı olduğunu.
"Beni içeri almayacak mısın ,Aleron?"
"Müsait değiliz şu an.Çalışıyoruz.Neden geldiysen söyleyip gidebilirsin."
"Çalışmak dediğiniz sevişmek mi?" Sesi daha demine göre daha yüksek çıkmıştı. "Öyleyse ne olmuş? Burada sizi ilgilendiren tam olarak ne?" Söylediğim şeyle boynundaki damarlar kabarmıştı.
"Projeyi engelleyecek her şey beni ilgilendirir. " Tıslar gibi konuşmuştu. Aklı sıra beni korkutmaya çalışıyordu .
"Arthur projeyi engellen bir durum yok."
"O zaman Güner bey niye öyle konuşuyor?"
"Her an her şey olabilir çünkü." Konuştuktan sonra tişörtümü giyip içeri geçtim.
Aleron, Arthur'a bir şeyler daha dedikten sonra kapıyı kapatıp yanıma geldi. "Neden öyle davrandın ki? Adam zaten uyuz sana iyice uyuzlanacak."
Omuz silktim. "Uyuzlansın.Umrumda değil. O yanlış anlamasaydı ben de üstelemezdim." Gülümseyip arkaya doğru yaslanmıştım.
Kısa bir an Aleron'la yatmış olma düşüncesi tuhaf ama güzel hissettirmişti. Hissetmemem gereken şekilde güzeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
From Paris (bxb)
Teen Fiction~İlk 9 bölümün yerleri karışmış lütfen bölüm sayılarına bakarak okuyunuz düzeltemiyorum çok uğraştım ama olmadı~ "...Tekrar Paris'e hoşgeldin Bora." "...Hoşbuldum,Aleron" smut içermektedir