3

1.7K 118 22
                                    

Bu bölüm 4 üncü bölüm değildir yerleri karışmış ve düzeltemiyorum🙃

Bora'dan

Eşyalarımı çalışma masamdan toplamaya başladım. Yine geç kalmamak için erken kalkmıştım ama hâlâ evden çıkamamıştım. Masamın nasıl bu kadar dağıtmıştım aklım almıyordu. Ben masamı bir yandan toplayıp bir yandan çantama eşyalarımı koyarken telefonum çalmaya başladı .

Bora Güner :Aleron

Aleron Gance: Günaydın Bora. Evden çıkmadıysan seni almaya gelebilirim.

Bora Güner: Daha çıkmadım. Sana zahmet olmasın?

Aleron Gance :Olmaz merak etme. Geliyorum.

Aleron'la gayet iyi anlaşmıştık. Anlaşılmayacak bir tipte değildi zaten.
Evi yakın olduğu için erken gelebileceğini düşünerek eşyalarımı daha hızlı topladım.

Proje sorumlusu ile şirkete gelmek pek mantıklı bir fikir değilmiş galiba. Herkes bize bakıp konuşmaya başlamıştı.Ne var yani arkadaş olamıyor muyuz? Yasak mı?
"Bu insanlar neden bakıyor Aleron?"

"Sanırım yanlış anladılar."

"Ha? Neden yanlış anlayacaklar ?" Ellerini cebinden çekip bana bakmaya başladı. Boyu benden biraz kısaydı. Ona bakmak için kafamı azıcık eğmem gerekiyordu.

"Çoğu seni tanımıyor ya . O yüzden. Boş ver onları yukarı çıkalım." Onu kafamla onaylayıp takip ettim.

Dünden beri malzeme alternatiflerine bakıyordum .Pek bir şey bulamamıştım. Umarım bütçeyi çok aşmıyordur da ilk seçeneği kullanabiliriz. Odaya daha önce görmediğim bir kadın girip Aleron'u çağırdı. Odanın dışı cam olduğu için onları görüyordum. Baya hararetli konuşuyorlardı.Pekala şuan aklımdan Aleron'un sinirlenince ne kadar tatlı olduğu geçmesi hiç normal değildi. Kafamı sallayıp önüme döndüm.

Yanımda oturan kız sandalyesini bana daha çok yaklaştırdı. "Merhaba ben Gwen." Bana uzattığı eli sıkıp adımı söyledim. Defterimin arasında duran fotoğrafı çıkardı. Bunu neden yaptı ki? "Aa bu kim?" Hiç sevmediğim insan tipi. Gereksiz meraklı . "Sevgilim." Önce suratı düştü ardından hiçbir şey olmamış gibi gülümsemeye devam etti. "Nerede ,geldi mi sizinle?"Kahvemden büyükçe bir yudum aldım. "Öldü. Baya da oldu öleli." Kadın bir şey söyleyemeden yüzüme bakmaya devam etti. Onu umursamadan önümdeki işe döndüm. Aleron da gelmişti. Masanın üzerinde duran fotoğrafı bana uzattıp "Çıkmak istersen çıkabilirsin." dedi. Fotoğrafı alıp ayağa kalktım. Hava alsam iyi olacaktı.

Odayı kaybetmemek için aynı katta daha büyük penceresi olan bir odaya girdim.Pencereyi açıp derin bir nefes aldım. Kafamı duvara yaslayıp elimde tuttuğum fotoğrafa baktım.Eskisi gibi ağlamıyordum ama canım eskisinden de çok yanıyordu sanki.Küçücük bedeniyle hayatımda o kadar büyük yeri varmış ki ben bunu onun ilk gittiği anda anlamıştım. Her gün eve gittiğimde o karşılayacak sanıyorum hâlâ . Kocaman gülümsemesiyle ,içinde kaybolduğu kıyafetlerimle. Cansız bedenini odanın ortasında gördüğüm anda öldüm. Eğer yazdığı notta bana söz verdirtmeseydi hayatıma kaldığım yerden devam edemezdim. Burada olamazdım. Ölüyken bile beni ayakta tutuyor Kuzey. O yaşarken ben onu ayakta tutamamış olsamda.

Odanın kapısı açılmasıyla kafamı oraya çevirdim. "İyi misin diye bakmaya geldim. Rahatsız olduysan gidebilirim." Aleron ve Kuzey dışarıdan bakınca o kadar farklılardı ki. Aleron 'u tanıdıkca benzediklerini fark ediyorum. "Sorun yok kalabilirsin." Tekerlekli sandalyelerden iki tane alıp yanıma doğru sürdü. Sandalyeye oturdum. "Gwen'in kusuruna bakma. Meraklı biraz."

"Biraz az kalır sanki."
Dediğime ikimizde hafifçe gülümsedik. Gözleri kısa bir an fotoğrafa kaydı.Sonra hemen geri çekti. Ona doğru uzatıp "Tanıştırayım,Kuzey." dedim. Fotoğrafa iyice baktı. "Çok ,çok güzelmiş." Gerçekten öyleydi. Sarı saçlar ,yeşil gözleri,küçük ve pürüzsüz yüzüyle fazla güzeldi.

"Evet öyleydi ."

"Konuşmak iyi gelmiyorsa hemen konu değiştirebilirim."

"İyi gelip gelmediğini bilmiyorum. Ama kötüde gelmiyor."
Elini omzuma atıp beni kendisine çekti ve sarıldı. Biz sarılırken kapı açıldı. Aleron benden ayrılıp kapıya baktı. Gelen adam sinirli duruyordu.

"Aleron hemen benimle geliyorsun." Fransızc bilmediğimi düşünerek Fransızca konuşmuştu ,sanırım.
Aleron bana dönüp "Hemen geliyorum ." dedi.

Adamın fazla sinirinden dolayı endişeliydim.Aleron'a bir şey yapabilirdi. Neden yapsın ki? İş yerindeyiz değil mi? Kafamda geçen saçma düşüncelerle odadan çıktım. Nerdede olduklarını bilmiyordum. Kapının önünde beklemeye başladım.Bir odadan bağırma sesleri geliyordu. Çok hızlı konuştukları için ne demek istediklerini tam anlamıyordum. Ses gelen odanın kapısı hızla açıldı ve Aleron içerden çıktı. Adam onun arkasından çıktı. Suratında tokat izi vardı ve daha deminkinden sinirliydi. Aleron yanıma gelip kolumdan tutu ve yürümeye başladı.

"İyisin değil mi? O adam sana bir şey yapmadı. Eğer yaptıysa geri dönüp ben de ona bir şey yapayım."
Projeden atılabilirdim ama şu durumda umrumda değildi.

"Bağırmak dışında bir şey yapmadı,merak etme."

"Kimdi peki?"

"Teknoloji departmanı müdürü. Ayrıca eski sevgilim."

"Ne?"

"Hadi ama sen söylediğinde ben bu kadar tepki vermedim."

"Ben söylediğimde söyleseydin bu kadar tepki vermezdim zaten."

"Senin anını bozmak istemedim çünkü."

Konuşurken çalıştığımız odaya geldiğimizi fark etmemiştim. Aleron kapının kolunu tutup bana döndü.
"Bütçeden fazla aşım olmuyormuş. Az olsada sinirlendiler biraz . Sana ve bana verecekleri paradan keseceklerini söylediler."

"Benim için sorun değil. Zaten çoktu."

"Tamamdır söyleyeyim onlara."

Eve gelir gelmez kendimi yatağa atmıştım. Bugün daha çok yorulmuştum ama değmişti. Yatağımın yanında duran çekmeceden defterimi çıkarıp yatağın üzerine koydum. Kalemi elime alıp yazmaya başladım.

Kuzey,

Aleron'la tanıştığımızdan beri hiç aklımdan çıkmıyor. Fransız aksanıyla ismimi söylemesine kadar hem de. Böyle olunca sanki seni aldatıyormuşum hissi oluyor ,sevgilim. Biliyorum seni fiziksel olarak çok aldattım ama bu öyle bir şey değil.

Aleron'la dış görünüş olarak hiç benzemiyorsunuz. Senin sarıya çalan saçların onun koyu kahve. Senin yeşil gözlerin onun kehribar. Ama karakter olarak her gün ne kadarda sana benziyor diyorum. Bugün öğrendiğim bir özelliği hariç. Savaşacak gücü bir yerden buluyor o. Bizden farklı olarak.

Bu arada seni unutuyormuşum gibi gelmesin hep aklımdasın ve kalbimdesin. Hiç gitmiyorsun.

Seni seviyorum ve özlüyorum ,güzelim.

From Paris (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin