-17-

6.8K 680 499
                                    

ON YEDİNCİ BÖLÜM

"GEÇMİŞTEN BİR ANI"

"GEÇMİŞTEN BİR ANI"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*******

Versay, Fransa - 11 Yıl Önce

Jeon MinAh işi için geldiği Paris'te öğle yemeğini yerken, şans eseri rastladığı bir broşürün onu buraya yönlendirmesi tamamen bir şanstı.

Fransız kültürü, tarihi, modası ve sanat anlayışı onu oldum olası etkilemişti.

Haliyle kısa süreli ikamet ettiği şehre yakın olan bu sarayı görmenin, onun için güzel bir tecrübe olacağını düşündü. 

Ancak ne yazık ki saray, onu zimmetine geçirmiş olan büyük bir aile için iki haftalık dönem arasına girmiş ve buraya yalnızca o ailenin ve onların hizmetinde olan kişilerin giriş çıkış yapmasına izin verilmişti.

Jeon MinAh istediğine emek ederek ulaşan, tecrübeli bir kadın olduğu için bu onu durdurmamıştı elbette. Bu fırsatı bir daha ne zaman elde edeceğini bilmiyordu ve sarayın dıştan görüntüsü için bile destanlar yazılırdı.ler

Nereye giderse gitsin, yanında onun için her zaman bir yeri olan avukatına dönerek bunun hakkına hızlıca bilgi edinmesini ve hangi ailenin burayı zimmetine geçirdiğini öğrenmesini istedi. 

Boy kapıştıracak değildi elbette, yalnızca onu içeriye geçirecek bir şeyler bulmak için çabalıyordu ve kısa süre sonra avukatından sevindirici bir haber gelmişti.

"Şirketimize bağlı bir kuruluşa ülkemizde bulunan arazilerinin vergi muafiyeti için fon sağlıyorlar."

Jeon MinAh derin bir nefes aldı ve gülümsedi. Bir sarayı zimmetine geçirebilecek kadar zengin bir ailenin her yerle bağlantılı olabileceğini tahmin etmek zor değildi elbette.

"Harika! Hadi Kyungbin, gidip biraz vergiden yararlanalım."

Adının ve Şirket isminin içeride bulunan aileye bildirilmesiyle, tahmin ettiğinden daha kolay bir şekilde girmişti içeri. 

Görevlilerden biri bahçe kapısından onlara eşlik ederek içeriye kadar götürmüş ve kapıda onları başka bir görevli karşılayarak büyük, altın işlemeli ahşap bir kapının önüne getirmişti.

Daha ilk girişten itibaren hayran kalmıştı MinAh her yeri sanat kokan bu saraya. Yüksek tavanlara işlenmiş birbirinden harika resimler ve bütün koridorları kaplayan metalik ışıltılı süslemeler gözlerini kamaştırmıştı adeta.

Loridorlae alabildiğine geniş ve uzun, tavanlar ise bir hayli yüksekti. Tek bir koridordaki avizeler bile sahip olduğu bütün mal varlığı ile karşılanamayacak derecede kıymetli ve kocaman görünüyordu.

Bir an için o kristallerin gerçek pırlanta olup olmadığını düşünürken kafayı yememek için bu düşünceden uzun durdu.

Koridorlardan geçip büyük bir kapının ödünde durduklarında, onlara eşlik eden adam Fransızca bir cümle kurduğunda bunu anlamasa da avukatı kulağına doğru eğilerek "Bayan Dupont'un bizi üç dakika içinde ağırlayacağını söyledi." demişti.

Mr.Fortune | Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin