xôxô' ¦ yoonmin ✓

|varlığımız hiçlik olsun biz seninle zaten tekiz|

&

|93 senesinin küçük devriminden son sesleniş|

Miley Cyrus / Night Crawling

t.A.T.u / All The Things She Said
.
.

'Bir grup homofobik piç sahil kenarında parti düzenliyormuş hafta sonu. Neden sikik eşcinsel ve biseksüeller olarak onlara güzel bir sürpriz yapmıyoruz?' 

Birkaç gün önce bara gittiğimizde Taehyung'un sahneye çıkıp bize söylediği şeydi bu. Yoongi'yle evimize tamamen yerleşip, kafa dağıtmak için bir şeyler içmek istemiştik. Tamamen olmasa da ikimizin de en azından bir süre için beladan ve yorucu şeylerden uzak kalmak istediğini biliyordum. Fakat gelin görün ki asla ele avuca sığmayan bir arkadaş çevremiz vardı. Ne kadar söylenirsem söyleneyim onlara kendi isteğimizle ayak uydurduğumu da biliyordum ama.. 

Aması yoktu dengesiz lavuğun tekiydim. 

Mikrofondan duyulan bağırışının etkisi daha da beterdi. O gece şansına barda çok fazla kişi vardı ve hepsi bu fikirden aşırı zevk alan psikopat insanlardı. Çığlıkların ve tezahüratların arasında çoğunluk Tae'yi onaylamış, gerekli bilgileri öğrendikten sonra yanlarında başkalarını da getireceklerine dair söylemlerde bulunmuşlardı. 

Ben mi?

Oturduğum yerden sahneye doğru buruşturduğum boş sigara paketini atmamın ardından partiyi düzenleyenin kim olduğunu sormuştum. Aldığım cevapla işimin daha da kolay olacağını bilerek müzikler için kimsenin endişelenmemesi gerektiğini söyleyip, beni kolunun altına almış olan sevgilimin dudaklarına yapıştığım gibi kucağına çıkmıştım. 

Patiyi düzenleyen kişi aslında cimri herifin tekiydi ve sahne ekipmanlarıyla birlikte harika bir grubu daha benim çağırmamı seve seve kabul ederdi. 

Ertesi gün Yoongi, benim uçları maviden yeşile dönmesi yetmiyormuş gibi bir de dibimin gelmesiyle korkunç halde olan saçlarımı tamamen küllü sarı yapmıştı. Ona benim de onun saçlarını boyamamı isteyip istemediğini sorsam da siyah kalmak istediği söylemişti. İşi bittikten sonra saçlarım kuruduğunda yumuşak tutamlarım arasından parmaklarını geçirip herkesin bana bakacağını huysuz bir tonda söylemesinden beğendiği anlaşılsa da kıskançlığı yine üstündeydi. 

Uyandığımızda, saat barın önünde buluşmayı planladığımız saatten yalnızca iki saat öncesini gösteriyordu. Geç kalacağımızı çoktan anlarken, Yoongi acele etme zahmetine bile girmeden gidip banyo yapmış, üstüne bir de beni de kandırıp daha gece yıkanmama rağmen küvetimizin içinde ilk defa bedenlerimizi kirletmemizi sağlamıştı. 

Odamıza geri döndüğümüzde tam olarak buluşma saati olduğunu görsek de aynı yavaşlıkla birbirimizin giyeceği şeyleri seçip, makyajımızı yaparken oynaşmaya devam etmiştik. Gereken her şeyi yanımıza alıp dışarı çıktığımızda onu çekiştire çekiştire siyah, üstü açık bir arabanın önünde durdurmuştum. Ne olduğunu başta anlayamasa da elimde sallanan anahtarı gördüğünde kendine zengin bir koca bulduğu için çok şanslı olduğunu söyleyip kucağıma atlamıştı. 

Biraz da birbirimizi arabanın kaputuna yaslamak için savaş verirken zaman öldürmüştük. Bizi bekleyen arkadaşlarımız umurumuzda değildi çünkü arabayı gördüklerinde muhtemelen hepsine çoktan kendimizi affettirmiş olacaktık. Yoongi'nin açtığı müzikler eşliğinde bara sürmüştüm arabayı. Annemden geriye kalan arabayı satmadan önce birçok kez kullanmamın getirisi olan sürüş bilgimi artık bir kenara koymak istemiyordum.