Yüzüme çarpan hava ile uykum da açılmış, yere ve oynayıp durduğu ellerine bakarak yürüyen Beste'nin ne söyleyeceğini merak etmeye başlamıştım. "Dökül bakalım esmer şekerim." diyerek ortamdaki gerginliği azaltmaya çalıştım. Beste gözlerini yerden kaldırarak gözlerime dikti. Artık yürümeyi de bırakmıştık. Sanırım söyleyeceği şeye ne tepki vereceğimi görmek istiyordu. "Hale, kızıl afetim," Beste'nin hitabıyla gülümsedim. Birbirimize esmer şeker ve kızıl afet diye seslenirdik. "...abim dönüyormuş. Ankara'ya gelecekmiş." Gülüşüm yavaş yavaş solarken iki saniyelik bir şoktan sonra kendimi topladım. Sabahtan beri aklıma gelmesinin nedeni bu muydu? Kalbim geleceğini hissetmiş olamazdı değil mi? Neden geliyordu peki? Sevgilisi mi vardı, onu ailesi ile tanıştırmaya mı geliyordu? Ne zaman dönecekti? O dönene kadar anneannemlerde kalmaya gidebilirdim. Karşılaşmamıza, özellikle de yanında bir kız varken karşılaşmamıza hiç gerek yoktu. Beste düşüncelerimi okumuş gibi "Temelli..." diye ekledi.