Koşabildiğim kadar koştum, ama her sokağın bir çıkmazı vardır geçmişimin hayaletleri yine beni kovaladı. Asla susmayan o kafam bugün daha çok konuştu, nefesim tükenirken arkama bakmadan koşmaya devam ettim. "Nil!"' diye tekrar bağırdı sesi, başımı hızla iki yana sallarken gözlerimden yaşlar aktı. Ölüyormuş gibi hissettim, geçmişim yine durmadı yıllarca tuttuğum göz yaşlarım feryad ederken şu halime rağmen daha hızlı koştum. Çıkmaz sokaklar yine beni karşıladı, duvara çarpacakken son anda hızımı aldığımda önümde yukarı uzanan büyük duvara baktım. Arkada onun yavaşlayan adımlarını ve hızlı nefeslerini duyduğumda, artık titriyordum. Dudaklarım titriyordu, ellerim titriyordu, Kalbim bile titriyordu. Adımlarının yaklaştığını duyarken nefesimi tuttum gözlerimi sıkıca kapattım. Elinin kolumu kavrayıp beni ters çevirip duvara yaslamasıyla ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı, diğer eli hızla ağzımı kapatınca taktığı deri eldivenleri hissettim. Gözlerimi o kadar sıkı kapatmışdım ki sanki ölümü bekler gibi. "Aç gözlerini." Fısıltı gibi sesi kulaklarıma dolarken sıcak nefesini soğuk havaya rağmen yüzümde hissettim. gözlerimi açamadım göreceğim şey mi beni korkuttu yoksa geçmişim mi bilmiyordum. "Aç gözlerini Nil." Emir verir gibi çıkan sesi bıçaktan bile keskindi. Kalbimin derinliklerinde hissettiğim korku vücuduma birkez daha yayıldı, gözlerim yavaşca aralanırken gözyaşlarım arasından ona baktım. Buzdan bile soğuk bakışları tüm vücudumun kaskatı kesilmesine neden oldu. "Bak bana, bu suratı asla unutma. Çünki unutturmayacağım.."
14 parts