Merhaba Jisung ;
Sanırım bunu okuduğun sırada artık orada değilim. Üzülme desem de üzüldüğünü biliyorum.
Ben sadece pişmanım ve korkuyorum.
Her şey için pişmanım . Erkenden sizi terk ettiğim için, seninle yeterince vakit geçiremediğim için, Yuchan'ı bu işe alet ettiğim için, kızımı babasız bıraktığım için... Her şey için.
Uzun süre yaşamak isterdim. Kızımla ve seninle sade, mutlu bir hayat isterdim. Seninle 50 yaşımızda hala kartopu oynamayı isterdim, sahilde el ele dolaşalım isterdim, kızımın evliliğini görmek isterdim ama olmadı ve bunun için de pişmanım çünkü her şey benim suçumdu.
Kendime hep sordum Jisung. "Ne zaman mutlu olma sırası bana gelecek? Ne zaman bitecek her şey? Ne zaman dinecek?" Ve artık ne zaman değil 'nerede' diye sormam gerektiğini düşünüyorum. Ya da bu konuyu çok sorgulamamam gerektiğini... Mutlu olmanın bir sırası yoktu belki de, sadece ben başaramadım.
Çok boğulduğumu hissettim bazen, çok düşündüm her şeyi. Denedim olmadı tekrar denedim. Hiçbir şeyi yoluna sokamadım, yapayalnız kaldım ve tek suçlu bendim. Yaşamak için ne güç buldum kendimde ne de yaşamak için yeterliydim. Çabalamak yorucuydu Jisung. Sürekli çabalamak insanı yoruyordu. Ümitsizlik pençelerine çok kolay alıyordu insanı
Hayatıma giren en güzel şeydin Jisung her şeye rağmen, beni en mutlu eden şeydin. Tüm ümitsizliklerimi kaldırdın ortadan, bir güneş gibi doğdun bana. Ve hayatımda senden daha çok mutlu olmayı hak eden birini tanımıyorum bu yüzden çok mutlu ol. Sadece mutlu ol. Düşünmeden, planlamadan mutlu ol.
Birilerini sev, öp ama beni öptüğün gibi olmasın. Daha farklı sev onları, daha güzel sev. Beni öpmediğin gibi öp, farklılık katsın sana duyduğun her sevgi. Benim için üzülme ama unutma da beni çünkü çok korkuyorum unutulmaktan.
Uzun süredir ölümüm hakkında düşünmekten alamıyorum kendimi. Korkmuyorum ondan, zaten ruhum uçup gittikten sonra geriye bir et yığını kalacak ama unutulmaktan korkuyorum Jisung. Bu dünyada işe yarar hiçbir şey yapamadım ve hak ediyorum da unutulmayı ama korkutuyor bir gün var olduğumu kimsenin bilemeyecek olması beni. Ne kadar çok insan vardır kim bilir hakkında hiç kimsenin hiçbir şey bilmediği...
Hayat beni seçimler yapmaya itti aynı diğer herkesi ittiği gibi, ben yanlış yolları seçtim hep. Tüm bu yanlışlar arasında seni buldum, doğrum oldun bana yol gösterdin ve ben seni de bıraktım.
Çok hastaydım, ümidi kesmiştim kendimden. Ama yine de çabalamak istedim. Senin için denemek istedim. Birini kendimi mutsuz edecek kadar sevmeyi hayal bile edemezdim Jisung. Seni bırakmayı hiç istemedim ama bırakmasaydım nasıl alışacaktın bensizliğe? Olmadığım için kendinden başka suçlayacağın kim olacaktı ki? Beni suçla istedim, benden başka kimseyi boş yere hırpalama... Her şeyin suçunu üstleniyorum Jisung.
Yalnız kaldığım çok zaman oldu dediğim gibi, ağlayacak bir omuzu bulmakta zorlandım hep ki zaten duygularımı kolayca açamam bilirsin. Ama bir şekilde dayandım. Bir şekilde her şeyin bir gün düzeleceğine inandım. Düğün günü seni görene kadar, sensizliğe alıştığımı düşünüyordum.
Her zaman gücüne ve duruşuna hayrandım, Chan'ınkine hayran olduğum gibi. O yüzden sizi birbirinize emanet etmekten başka bir şey gelmiyor elimden. Ona iyi bak; çok üzülecek benden sonra, kendini çok yalnız hissedecek. Belki ikiniz dindirebilirsiniz birbirinizin yalnızlığını. Tüm bu karanlığın ve kötülüğün arasında iyiyi ve doğruyu gösterirsiniz birbirinize.
Yüzüne her baktığımda güzel günlerimizi anımsıyorum, istemsiz bir tebessüm yayılıyor dudaklarıma. Sen de benim gibi hissediyor musun? Ne kadar kötü şeyler yaşamış olursak olalım, seni düşünmek hep iyi geliyor bana Jisung. Bana beni sevdiğini söyle, adımla seslen bana mezarımın başında. Belki duyarım seni.
Zamanında sizi bırakıp yıktığım gibi, yine bırakmak zorundayım sevgilim ama inan isteyerek yapmıyorum tüm bunları. Bu sonuncu bırakışım sizi, son kez yıkışım. Jeongin'in yanına gidiyorum şimdi, onun yanına gömün beni, belki daha kolay bulurum yolumu. Bedenim artık bir hiçten ibaret olsa da kalbim ölene kadar senin için attı. Ruhum da seninkiyle buluşmak için bekliyor olacak. Kendine çok iyi bak Jisung. Kendine bana baktığın gibi bak.
Her daim sana aşık olan
Minho
ŞİMDİ OKUDUĞUN
two wrongs don't make a right ¬¬ minsung
FanficMinho'nun gözleri yavaşça kapanırken, onun güçlü görüntüsünün altındaki yorgun benliği düşündürttü beni. Her zaman dayanıklı ve güçlü gözüken bir yapısı olmuştu. Hiç kırılmaz, hiç üzülmez... Ama ben biliyordum ki en çok o üzülürdü yaşanan her şeye...