8.Bölüm

152K 5.8K 10.1K
                                    

Merhaba sevgili okurlarım.

Uzun bir zaman -4 gün- geçmiş olabilir ancak uzun bir bölüm ile buradayım.

Umarım beğenirsiniz.

‼️

Ne kadar fazla, o kadar çabuk.

Beğenöeyi ve bol bol yorum atmayı unutmayın.

‼️

♥️

|Noel Baba|

♥️

Büyük arabanın arka koltuğunda otururken canımın ne kadar yandığını düşünüyordum. Yapılan işlem için verilen anestezi geçiyordu ve oturduğum için daha fazla hissediyordum. Elimi kenardaki kulpa atıp sıkarken kıpırdanıp duruyordum. Elimi oraya atıp baskı uygulafım ancak daha fazla ağrıyınca gözlerimi kapattım.

Kolumda hissettiğim tenle gözümü açarken aynı zamanda yavaşça koltukta kaymıştım. Kafam kenara düştü ve başımın Tony'in bacağına geldiğini gördüm. Elini kolumdan çektikten sonra bacağıma attı ve küçük alan olsa da düz durmasını sağladı.

Ağrım hafiflerken derin bir nefes vermiştim. Kafamı çevirip tam olarak Tony'e bakınca gözlerini gözlerime çekti. Bana neden bu kadar iyi davrandığını bilmiyordum. Bazen kaba bir adam olsa da, hiçbir zaman canımı yakmamış, aksine canım yanmasın diye olanaklar sunmuştu. Benimle küçük bir çocuğuna bakar gibi ilgilenmiş ve bundan rahatsız olmamıştı.

Üstelik şimdi bir de beni tedavi ettiriyordu. Ne kadar umut dolu olmam gerekiyor bilmiyordum ama içimde bir yerlerin canlandığını hissediyorum. Bu ilaç alıp almakla ilgili değildi, kalbime yavaş yavaş süzülen pırıltılar ile ilgiliydi.

Yüzümü hafifçe buruşturup gelen ağrıyı göndermeye çalıştım. Elini kaldırıp terleyen alnıma koydu ve yüzüme yapışmış küçük saçlarımı geriye çekti. Daha sonra ise elini yüzünden çekip karşıya baktı.

Ben onun çenesine bakarken, aynı zamanda bacaklarının ne kadar sert olduğunu düşünüyordum. Kafamın altında hissettiğim teninin sıcaklığı soğuk enseme vuruyordu. Gözlerimi kapatmak istemezken arabanın yavaşça durması ile doğrulmaya çalıştım. Dişlerimi sıktıktan sonra açtığı kapıdan çıktım ve zorla kapıya doğru yürümeye başladım. Ellerim iki yanımda dururken, ceketimin uç kısımlarını sıkıyordum. Kapıyı çalıp elimi ağrıyan bölgeye atınca arkamda bir beden hissettim.

Yanıma gelmeden korumalara bir şey söylediğini fark etmiştim. Ne dediğini anlamazken kapı açıldı ve Sofia endişeli bakışlarını yüzümüzde gezdirdi.

Ben zorla ayakta dururken yutkundum ve Sofia'nın geçmiş olsun laflarına kafamı salladım. Duvara tutunup merdivenlere yöneldim. Odama çıkmak istiyordum. Sahi.. ne ara odam olmuştu orası?

İlk basamağı çıkarken gözlerimi yumdum ve ağrının azalmasını bekledim. Kasılan kaslarım işimi daha da zorluyordu. Belimde bir el hissedince rahatladım. Onun gücü şu zorlu zamanlarda oldukça işime yarıyordu. Beni odama götürmek yerine kendi odasına yönlnedirince bir şey demedim. Derin bir nefes verip yatağa uzanınca hafifçe inledim. İlk zamanlar neredeyse hiç acımıyordu ancak şimdi durduğu yerde sızlıyordu.

O dolaba ilerledi üstündeki tişörtü çıkarıp yandaki koltuğa fırlattı. Eli pantalonuna gidince ilk gün aklıma geldi. O günde böyle yatakta uzanırken o üstünü değiştirmişti. Kemerinin yere düşmesi ile gözlerimi diğer tarafa çevirirken pantalonunun sesini duydum.

Safir(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin