Safir(+18)

26.Bölüm

Merhaba

Yeni bir bölümle beraberiz.

‼️

Ne kadar fazla o kadar çabuk.

Uzun uzun yorumlar ve bıl bol vote atın sevgili okurlarım. Her şeyi okuyorum.

Bundan sonra vote sayısı sınırı geçmedikçe gelmeyecektir.

‼️

❤️

•

|Sarhoşluğun Geceye Etkisi|

•

(+18 içeriktir.)

Sabahtan beri yaptığım gibi yatakta dönüp durdum ve Tony'in beni sevdiğini söylediği anı tekrar düşündüm. Yüzümde kocaman bir gülümseme varken çalışma odasında benden kaçtığını düşündüğüm Tony'in yanına gitmek için ayaklandım.

Alice gibi seke seke merdivenlerden inerken havanın karardığını gördüm. Sanırım aynı şeyi bir milyon kere filan düşünmüş ve zamanın farkında olmamıştım. Merdivenleri indikten sonra bodrum katındaki çalışma odasına yöneldim. Aslında pek bodrum da sayılmazdı çünkü yerin altında değildi. Sadece zeminin altındaydı.

Kapıyı tıklatmadan odaya daldım ve bir şeyler çizdiğini gördüm. Gözü bana bir anlık kayda da tekrar önüne hızla çekmişti. Bu hali beni güldürmeye başlarken içeriye girdim ve onun etrafında dolandım.

Bir bina resmi çizdiği için karışmamaya karar verirken yine de kendimi tutamayıp siyah kazak yüzünden açık kalan ensesine minik bir öpücük bırakmıştım. Kafası havaya kalkınca ellerimi boynuna doladım ve kafamı omzuna yerleştirdim.

Benden fazla uzun olduğu için oturmadığı bir zamanda bu hareketi yapamazdım. Derin bir nefes alıp kokusunu içime çektikten sonra konuştum.

"İçki içmek istiyorum."

Kafası hafifçe bana doğru dönünce burunlarımız birbirine sürtündü. Gülümsememe baktıktan sonra dudaklarını arlaayacaktı ki konuştum.

"Hiç itiraz etme. Bugün Teo ile konuştuğunu biliyorum bu konuda ve sorun olmaz dedi."

Elindeki kalemi bıraktı ve bana iflah olmayım konusunda eminmiş gibi kafasını iki yana salladı. Elleri göğsünde birleştridiğim bileklerime gitti ve tuttu. Açtıktan sonra sandalyesi ile bana dönüp ayağa kalktı.

Boy farkı bir anda açılınca be kadar alışsam da garip gelmesini önleyemedim.

Elini avucumun içine aldı ve beni odadan çıkardı. Güzel yüzünü incelerken odadan çıkmadan eline aldığı anahtarla ger zaman kilitli olduğunu bildiğim kapıyı açtı.

İçeriyi girince gözlerm şaşkınlık ile açıldı. Burası bir şarap mahzeni gibiydi ve devasaydı. Dudaklarımdan bir 'voa' sesi çıkarken kenara yöneldi ve bir içkinin adına bakıp aldı.

Odadan beni çekiştirerek çıkartırken buraya bir ara gelmem gerektiğini düşündüm. Salona gelince ortadaki sehpanın yanına beni oturtturp bardak alıp geldi.

Ona heyecanla bakarken gözlerime baktı ve heyecanıma gülümsedi. İçkinin ağzını açtı ve bardağa koydu. Elim hemen barfağa kayacakken iki bardağı da kendine çekti.

"Yavaş ol."

Kafamı sallayıp onu geçiştirdim. Bir bardağı önüme koyarken önüme bomba bırakıyor gibi temkinliydi.