Safir(+18)

16.Bölüm

Merhaba,

Yeni bir bölüm ile beraberiz.

Umarım beğenir ve bol bol yorum atarsınız.

Çünkü her yorumunuz benim için şevk oluyor.

‼️

Ne kadar fazla, o kadar çabuk.

Bol bol vote ve yorum atmayı unutmayın ♥️

‼️

•

|Yok olan İpler|

•

Dudaklarımdan çıkan bir hapşırık ile eğildim ve ağzımı kapattım. Burnumu çekip tekrar doğrulurken hafif kalabalık renkli caddenin içinde ki insanlar bana dönmüştü. Sanırım biraz gürültülü olmuştu.

Gözlerimi yanımda duran Tony'e çevirince biraz geride bana baktığını gördüm. Bana gözlerini hafifçe açmış bakıyordu. Ne yani gerçekten çok mu şiddetliydi?

Yanda ergen bir çocuğun 'Kussaydın abla' lafını duyunca Tony'in boynuma zorla takıp, gözlerime kadar çektiği atkının içine saklandım. Dudaklarımı birbirine yaslayıp elimle Tony'e gel işareti yaptım. Hızlı hareketimi görünce kafasını iki yana salladı ve yürüdü.

İki gün önce tekrar bir tedavi seasına girmiştim. Sanırım Tanrı, Tony'e peygamber sabrı vermişti çünkü resmen şımarık bir kız çocuğu gibi davranıp yerde duran kendi saçımdan bile bir şey bulup ona yüklenmiştim. Elinde sonunda dışarı çıkmak için ona sırnaşınca ve o sürekli gözlerini kaçırdığı ifadeyi yapınca kabul etmek zorunda kalmıştı.

İşlek bir cadde de ufak ufak kar yağarken gezmek romantik kitaplarda oldukça iyiydi ancak şimdi tam anlamıyla popom ve hatta burnumdaki sümüğüm donmuştu.

Bir mağazaya girdim ve kıyafetlere ufak ufak bakmaya başladım. Ben Tony'in dışarıda bekleyeceğini, hatta sürekli sıkıldığı için beni darlayacağını düşünürken tarzıma burun kıvırıyor, arada kendisi de bakıyordu.  Korumalar önce Tony'e şaşkınca bakıyor, sonra birbirlerine dönüp daha da şaşırıyorlardı. Ancak Tony onlara baktıkları anda yüzlerine bir ciddiyet geliyor benim kıkırdamamı sağlıyordu.

Oradan Tony'i binbir zorluk ile çıkardım. Bana bir şeyler almam konusunda oldukça baskı yapsa da yine de istemiyordum. Benim tedavi ihtiyaçlarımı karşılıyor, ev, yatak veriyor,üstüne beslenmemi sağlıyordu. Üstüne üstlük zevk için bir şeyler istemiyordum.

Bir kozmetik mağazasına girince etrafı inceledim. Bir şey almak istemiyordum ki zaten daha önce hiç makyaj malzemesi alışverişi yapmamıştım.

Rujların olduğu yere gelince elim kırmızı birine gitti. Testerlardan birini alıp inceledim. Aslında bunları sürmek pek içime sinmese de daha önce hiç kırmızı bir ruj sürmemiştim.  Benim içim fazla abartılıydı. Aynaya dönüp açtığım kapağını dudağıma yaklaştırdım. Sürmem bitince dudaklarımı birbirine bastırdım ve elimle biraz düzelttim. Karşımda sanki bambaşka bir kadın var gibi hissederken küçük ayna da Tony ile -pardon çatık kaşlı Tony ile- göz göze geldim. Gözleri dudaklarımı inceliyordu.

Gülümsedim ve ona döndüm.

"Nasıl olmuş?"

Ona doğru dudaklarımı büzünce elini dudaklarıma bastırdı ve etrafına baktı. Korumalara ve diğer insanlara sırtını verip beni arada sıkıştırdı. Elini dudaklarımdan çekti ve öyle baktı. Kaşları daha da çatılmıştı.