Çukurova da güzel bir günün habercisi gibi güneş kendini belli etmeye başlamış, kuş sesleriyle beraber temiz ,ferah bir hava hakimdi. Hünkar gözlerini açtı ayağı nin ağrısı geçmişti kalkmaya çalıştı üzerine basabiliyordu yarına hiç birseyim kalmaz diye düşünup yavaş yavaş balkona çıkti. Derin bir nefes aldı güne güzel başlarsan öyle devam eder diyip aşağıya annesinin yanına inip kahvaltıyi hazırlamak için odadan çıktı.
Ali rahmette odasına pencereden sızan güneşle gözlerini araladı pikeyi başına kadar çekip tekrar gözlerini kapattı . Anneside kahvaltı hazırlamış biricik oğlunun uyanmasını bekliyordu baktıki kalkmıyor odasına çıktı kapıyı çalıp içeri girdi Ali rahmet in hala uyanmadigini görüp yanına yanaşip seslendi oğlum hadi kalk kahvaltı yapalım bak sana en sevdiğin patatesli gözleme den yaptım deyince Ali rahmet birden pikeyi üzerinden atıp kalkıp annesine sarıldı annesi şaşırmışti onun bu haline ...Ali rahmet hep utangaç biri olduğundan pek sarılmazdi annesine, anneside sıkıca ogluna sarıldı kokusunu içine çekti yuzunu okşadı hadi giyinde bekliyorum seni deyip odadan çıktı Ali rahmet hemen giyinip sofraya oturdu ana oğul güzel bir kahvaltı yaptılar. Sonrada Ali rahmet evden ayrıldı...
Annesi de o gidince bu oglanda bır iş var Diyip sofrayı toplamaya başladı.
Ali rahmette Hakan la buluştu beraber avami çıksak diye düşündüler malzemeleri alıp ormana doğru yola koyuldular. Yolda hakan , Ali rahmet e aysuna olan duyguların dan bahsetmeye başladı onu sevdiğini ama aysuna henüz söylemediğini nasıl soylecegini anlatıp duruyordu hakan da çok heyecanlıydı Ali rahmet onu sakinleştirmek için aysunla yalnız buluşup duygularını anlatmasını soyledi ve seviyorsan sakın vazgeçme dedi .hakan zaten vazgeçmem yeterki oda istesin deyince ikiside gülüştüler . Ormana gelmişlerdi arabadan inip malzemelerini alıp yürümeye başladılar iki arkadaş av ümidiyle gelmişlerdi ama onları bekleyen sürpriz den habersiz ilerlediler .Hünkar da ailesiyle kahvaltılarini yapmış oturuyorlardi. Annesi hunkara hiç beklemediği bir soru sordu : hünkar seni kim getirdi dün dedi sen eve kadar nasıl geldin deyince hünkar ne diyeceğini bilemedi, şaşırdı kaldı. Ali rahmet getirdi dese annesinin ne tepki vereceğini kestiremiyordu ve Ali rahmet i tanımıyorlar di nasıl olurda tanımadıkları birinin evine kadar getirebilir diye öfkelenebilirlerdi. Aysun da diyemezdi hunkar hala bunları düşünürken annesi kızım sana söylüyorum beni duymuyormusun diye seslendi hünkar duydum anne seyyyy Ahmet amca getirdi sağolsun taksici varya hani babamın yakın arkadaşı diye geçiştirdi ama yalan söylediği için çok utanmıştı . Annesi pek inanmasada tamam peki diyip sustu. O sırada kapı çaldı Aysun gelmisti . İçeri girip hunkarin yanına gitti anneside benim işlerim var diyip yanlarından ayrıldı .
Aysun : nasıl oldun hünkar daha iyisin demi .
Hünkar : iyim canım toparladım yarına bişeyim kalmaz dedi.
Aysun : çok sevindim kızlarda çok üzüldü seni duyunca selamları var geçmiş olsun dileklerini iletmemi istediler
Hünkar: sağolsunlar ne güzel buluşup sohbet edecektik ama olmadı nasip değilmiş diyip derin nefes aldı .
Aysun : olsun nasıl olsa burdayiz yine buluşuruz sen sıkma canını hem bak üç gün sonra Zehra'nın nişanı var oraya gideriz senide davet etti .
Hünkar: yaaaa nisanlaniyor demekkk o sevdigi çocuklami ?
Aysun : evet onunla çok badire atlattilar ama bak şimdi çok mutlular herkese nasip olmaz böylesi deyince
Hünkar in yüzü düştü . Acaba bizede nasip olurmu Ali rahmet le diye düşündü biran.
Hünkar: onların adına çok sevindim inşallah bir ömür mutlu olurlar Nişanada Birlikte gideriz o zaman demi Aysun.
Aysun : elbette ben hazırlanır gelir seni alirim birlikte gideriz . Hem belki hakanda gelir bende onu görmus olurum diyecekti ki cümlenin sonunu içinden söyledi.
Hünkar: ne hakanmi dedin sen Aysun çok kötüsün hiç bu zamana kadar demedin aşk olsun ben senin en yakının degilmiyim diyip sitem etti .
Aysun: tabiki en yakinimsin ama bilmiyorum hunksr galiba ben hakanı seviyorum yani bilmiyorum hoşlanıyorda olabilirim dedi gülerek
Hünkar : bence yakisiyorsunuz inşallah duyguların karşılıklıdir sen herşeyin en iyisini en güzelini hakediyorsun dedi tebessüm ederek..
Aysun: sende öyle diyebildi sadece . Onlar aralarında konuşurken alirahmetle hakanda keklik bulmaya çalışıyorlardi ama kaç saattir bir tane bile avlayamamislardi en son yerdeki izleri takip ederek Hakan önde Ali rahmet arkada gidiyorlardıki Ali rahmet birden çukura düştü.
Çukur baya derin kazilmis üzeri otlarla kapatılmaya çalışılmış olsada zamanla otlar kurumuş çukuru kapatmamisti hakan ne olduğunu anlamadan arkasına döndü Ali rahmet yoktu alı rahmet diye bağırip geriye doğru dönmüştü birkaç adım attıktan sonra çukuru farkedip eğilip içine baktı Ali rahmetttt dedi alirahmet çukurun icinde hareketsiz yatıyordu hakan napacagini şaşırmış bir kaç sn öylece bakakaldi en sonunda çukura inmeye karar verdi ya geri cikamazsam diye düşündü ama Ali rahmet i orda yalnız bırakıp yardım istemeye gidemezdi biseyler yapması lazımdı Etrafa bakındı ip bulmak için koşturdu en sonunda buldu geri gelip Ali rahmet e tekrar bağırdı yine bir hareketlilik yoktu iyice korkuya kapılıp ipin bir ucunu ağaca diğer ucunu beline bağlayıp yavaş yavaş çukura indi Ali rahmet i kontrol etti şükür yaşıyordu demek bayılmıştı diye düşünüp uyandırmaya çalıştı ama uyanmadı sırtına alıp ipe turuna tutuna zor olsa çukurdan cikabildielr hemen ipi çözüp arabaya doğru hızlıca gitmye başladı Ali rahmet in üstü başı toprak birazda alnında kasının üzerinde açıklık vardı tabi bunlar görünen tarafiydi birde görünmeyenler vardı . Hakan arabanin arkasına yatırıp hastaneye doğru yola koyuldu.
2 saat sonra...Hakan hastanye Ali rahmet i getirmiş Dr muayene etmişti Ali rahmetin sağ kolun da çatlak olmuş yuzundeki yaralardan oturude morluklar oluşmuştu Dr bugunluk gözlem odasında kalması gerektiğini söyledi kolu alciya alınmış yatakta yatıyordu Ali rahmet .
Hakan annesine haber vermek için hastaneden ayrıldı olanları Ali rahmet in annesine anlattı bir kaç eşya alarak tekrar geri geldiler Ali rahmet uyanmıştı ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordu doğrulmak isteyince canı acıdı kalkamadı o sırada annesi ve hakan geldi annesi koşup yanına oturdu gözlerini oğlunun yüzünde gezdirdi elini kaldırdı ama dokunamadı gözlerinden yaşlar süzüldü...
Ali rahmet zor çıkan sesiyle iyiyim anne diyebildi .... Hakan elinde tepsiyle yanlarına geldi Dr çorba icirmelerini istemişti annesi yavaş yavaş çorba yi içirdi hakan müsade isteyip kıyafetlerini değiştirmek için yanlarından ayrıldı ....Hünkarla aysunda baya bir sohbet etmiş aysunda evden ayrılmış ti. Evine doğru yola koyuldu karşıdan Hakan'ın arabası ile geldiğini gördü hakan biraz ilerleyip arabayı durdurdu aysunu yeni farketmiş ti arabadan inip arkasından seslendi Aysun Hakan'ın o halini görünce koşup yanına geldi ne olduğunu sordu hakan olanlaei anlattı Aysun Ali rahmet e de üzülmüştü Hakan a bişey olmamasına sevinmişti bir yandan da...
Vedalaşıp ayrıldılar ...
Ertesi gün ...Sabah olmuş Ali rahmet hala hastanedeydi bugün çıkacaklardı biraz ağrısı vardı Dr kontrol edip ilaçların i yazıp yanlarından ayrıldı hakan çıkıs işlemleri halledip Ali rahmet in koluna girip arabaya bindirip eve geldiler.
Ali rahmet i yatağa yatırdılar hakan ilaçları almak için evden çıktı ....
Hünkar da uyanmış kahvaltı yapıp hazırlanmıştı Aysunun yanına gidecekti nişan için Aysunun elbisesini dikeceklerdi evden çıktı ayağı daha iyiydi zorlamıyordu artık aysunlara yaklaşmış hakanda eczaneden çıkmıştı hunkari gördü selam vermek için yanına gitti merhabalastilar
Hakan: nasılsın hünkar
Hünkar : iyim hakan sen nasılsın
Hakan : iyi diyelim iyi olsun dedi yüzü düştü
Hünkar şaşkınlıkla : bişey mi oldu diyip gözü elindeki poşete takıldı
Hakan: biz dün Ali rahmet le ava çıkmıştık Ali rahmet çukura düştü bende onun ilaçlarını almak için dışarı çıkmıştım çok korktum hünkar ona bişey oldu sandım derken gözleri doldu
Hünkar ne olduğunu anlamaya çalışmak istercesine hakana bakıyordu gözlerinin dolduğu nu görünce kendininde gözleri doldu eli ayagi buz kesti sesi titreyerek kötü bişey olmadi demi hakan iyileşecek demi dedi
Hakan: hünkarin üzüldüğünü görüp teselli edercesine iyi kolunda çatlak var birazda yüzünde yaraları var ama iyi olacak endişelenme ben çok bekletmeden gideyim dedi vedalasip hakan yanından ayrıldı.
Hünkar hala kendine gelememişti duydukları karşısında ne yapacağını bilemedi gözlerinden yaşlar süzüldü Ali rahmetin ona yardım ettiğini hatırladı onu evinin önüne kadar bırakmış eve girene kadar beklemişti ama hünkar yanına gidemiyor destek olamıyordu zaten yanında ne vasifla olacaktı ki kime neyi açıklayabilecekti bu düşüncelerle ne tarafa gideceğini bilmeden öylece orda kalakaldı....Evet burda kestik çok uzun bir bölüm oldu.. okuyan herkese teşekkür ediyorum iyi okumalar 🦋