Ali rahmet elimdeki kağıtla içeri girdi.
Zaten bekliyordu ama daha herşey yeni başlamışken şimdi zamanı değildi diye düşünüp duruyordu.
Kağıt askerlik şubesinden gelmiş on gün içinde burdura askerlik şubesi ne teslim olması gerekiyor du. Tam da yeni kavuşmuşken iki yıla yakın bir sure ayrı kalmak çok zor gelecekti..
Napacakti Ali rahmet nasıl dayanacakti.
Annesi endişeli gözleriyle bakıyor bir cevap vermesini bekliyordu. Ali rahmet yanına gidip oturdu. On gün içinde burdura askerliğini yapmaya gideceğini söyledi annesi ayrı kalacakalarina şimdiden üzülüp ağlamaya başladı Ali rahmet gelesiye kadar devam edecekti akmaya goz pınarları.
Ali rahmet bu şerefli görevini yerine getirmekten onur duyacakti yalniz ayrılık işin icinde olunca beli bükülmüştü . Canından çok sevdiği bu iki kadını ardında bırakıp gitmek ölümden beterdi sanki. Annesine sarılıp yüreğine ayrılık ateşini düşürmüş
Hava almak için dışarı çıkmıştı. nereye gittiğini kendisi dahi bilmeden ayakları onu kozana götürdü. Ağacın altında oturup düşünmeye başladı hunkarin onu iki yıl bekleyip beklemeyecegini merak ediyor endişesi kat kat artıyordu . nasıl olacakti Ali rahmet Adana'dan başka hiçbir yerde yaşamamış Çukurova'nın dışında hiç bir yeri tanımıyordu . Hem gariplik çekecek hasretle özlem kat kat artacaktı.hünkâr olanlardan Habersiz kahvaltısını yapıp hazırlanıyordu saçlarını tarayıp kıyafetlerini giyip evden çıktı. Küheylana atlayıp kara kızı da alıp kozana doğru yola çıktı.
Ali rahmet düşünceleri ile boğuşurken hunkarda kozana gelmiş Ali rahmet in yanına gitti Ali rahmet onun geldiğini dahi görmemiş sesini bile duymamıştı.
Hünkâr yanına oturup elini tuttu Ali rahmet irkildi hünkar seslendim ama duymadın iyimisin endişeli görünüyorsun korkutmak istememiştim sesimi duymayinca bende ....
diyip başını önüne eğdi.
Ali rahmet hoşgeldin baharım benim diyip sarıldı sevdiğine kokusunu içine çekip sıkı sıkıya sarıldılar hünkâr da elini Ali rahmet in saçlarına bırakıp kokusunu içine çekti sevdiği adamın..
Ali rahmet boynunu koklayıp öptükten sonra gözlerini kapatıp alnını alnına dayayıp çok özledim seni hünkar dedi hünkar Ali rahmetin bir gün bile olmadan böyle ozlemesine hem sevinmiş hemde gülümsemişti oda gözlerini kapatıp alnını alnına dayayıp ellerini sakallarına bıraktı bende seni özledim sevgilim dedi.
Ali rahmet gözlerini açıp hunkarin gözlerinin kapalı olduğunu görünce yanağından öpüp göğsüne yatırdi. Saçlarını okşayıp kokladı sevdasını arada bir öpüyor hünkar da hâlinden memnun olduğunu belli edercesine iyice sokuluyordu Ali rahmet e... hünkar Ali rahmetin canının bir şeye sıkkin oldugunu anlamıştı . Daha fazla dayanamayıp Ali rahmet e dönüp canın mı sıkkın Ali rahmet bir şey mi var yoksa diye sordu.
Ali rahmet böyle bir soru soracağıni bildiğinden önceden cevabı hazırlamış hünkara bugün bir şey söylemek istemiyordu. Şimdiden onunda canını sıkıp üzmek istemiyordu.
Bir bahane uydurup inandırdı hunkari.
Hunkarda daha fazla ustelemeyip canını sıkmak istemedi.
Hünkâr doğrulup Ali rahmet in yanına ağaca yasladı sırtını hep senmi saçlarımı sevip oksayacaksin hadi dizlerimi başına koyda bende senin saçlarının arasında kaybolup gideyim dedi ikiside gülüştüler
Ali rahmet dizlerine başını koyup hunkarin gözlerinin içine bakıyordu hünkar Ali rahmet e neden öyle bakıyorsun
A: nasıl bakıyorum
H: sanki bir daha hiç görüşmeyecegiz gibi
A; seni öyle çok seviyorum ki ömrümün sonuna kadar dizlerinde böyle kalabilirim diyip elini tutup öptü yanımdayken bile özlüyorum seni dedi
H: çok şanslıyım biliyormusun beni öyle güzel seviyorsun ki
A: asıl ben çok şanslıyım . Ben seninle öğrendim sevmeyi baharım benim.
H: hünkar saçlarını seviyor parmaklarını Ali rahmet in yüzünde gözlerinin üzerinde gezdiriyordu
Ali rahmet in içi gidiyordu
Hunkara bakıp biz ayrı kalsak beni beklermisin diye sordu
H: o nasıl söz Ali rahmet biz bunu konuştuk seni gerekirse bir ömür beklerim bunu biliyorsun yoksa inanmıyor musun diyip alınmış gibi yaptı
A: inanmaz olurmuyum sevgilim duymak hoşuma gidiyor kırmak istemedim seni özür dilerim İkiside hallerine gülümsediler
Ali rahmet gülüşünde güller akıyor sevgili diyip hızla kalkıp bir öpücük çaldı sevdiğinin dudaklarından hünkar sasirmis gözlerini açıp bakıyor duAli rahmet ayağa kalkıp elini uzattı hunkara tembellik mi yapıyorsun yoksa korkuyormu sun yenilmekten diyip hunkari kızdırıyordu hunkarda hızla kalkıp gidip küheylana bindi Ali rahmette kara kıza binip boş arazilere doğru sürmeye başladı lar.
Hünkâr önde Ali rahmet arkasında ilerliyorlar hunkarin rüzgardan dalganan saçlarına takılıp kalıyordu Ali rahmet saclaru açıkken ayri bir güzeldi hünkar .
İki kere yarış yapmışlar ikisindede hunkar kazanmıştı
Zafer kazanmış edasıyla takılıyordu Ali rahmet e Ali rahmet in hoşuna gidiyor du onun mutlu olması e kahvelrini icmedende gitmek olmazdi elbette
Ali rahmet közde kahvesini yaparken hunkarda hayran hayran ona bakıyordu acaba birgün Ali rahmet le evlenebilirlermiydi onu kocası olarak görmeyi onunla yaşamayı çok isterdi biliyordu Ali rahmet cokciyi bı eş olurdu el üstünde tuturdi hunkarini onlar gelecek hayallerini kurarken onları izleyen de hayatlaeinda çalacağı güzel günlerin hesabını yapayordu sinsice ....Arkadaşlar istediğim gibi olmadı bölüm yazdığım bölüm bir anda silindi o daha çok içime sinmişti .
Bekletmemek adına tekrardan yazdım umarım beğenirsiniz yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar dilerim 💚🎈💜
![](https://img.wattpad.com/cover/252356975-288-k49864.jpg)