Bu bölümü 88zey88 'e ithaf ediyorum :)
Medyada Silahın patlayışı var.
Herkese iyi okumalar...
_____
'Bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım Adam mı diye!'
_____
"Artık kayıp ettin Yekta Sancaktar!" dedi Arda gülerek.
"Ama bunu iyi düşün Yekta. Hahaha eğer beni öldürürsen.. ailende ölür." dedi Arda ve gülmeye devam etti.
"Seçim senin. Ya ailen yada tek gecelik bir kız. Zamanın tükeniyor... 3 dakikan kaldı... Tik tak.." tam bir ruh hastası gibi konuştu.
"Arda ailemi ve o kızı bırak. Senin işin benimle tamam mı?" dedim onu sakinleştirmek isteyerek ve yaklaştım.
"Yaklaşma! Yaklaşma yoksa Kızın beynini patlatırım!" diyerek daha çok kafasına tuttu.
Gözlerimle Elif'e 'Seni kurtaracağım. İnan bana!' dedim. Umarım anlamıştır.
"Şimdi biz buradan kaçacağız! Ama eğer senin adamlarından birisini görürsem! Kızın ve ailenin cesetini bile bulamazsın!" diyerek Elif'i çözmeye başladı. Silah hala kafasının üstündeydi.
"Tamam. Tamam. Ne istersen Yaparım ama onu bırak!" dedim sakinleştirmeye çalıştırarak.
"Seni bir kaç saat sonra arayacağım! Eğer cevaplamazsan sevdiklerin ölür!"
Ne Elif'i ne de ailemi kayıp etmek istiyorum.. Risk almak istemiyorum.. Zaten yıllar önce risk alıp... bana yakın olan birisini öldürdüler. Bu olayı yine yaşamak istemiyorum.
Elif'i çözüp kolundan dışarıya sürükledi. Elif kafasını dönüp hep bana baktı. Nefretle..
"Neden bir şey yapmiyorsun heee! Taşşakların mı yok heeee!"
"Senden nefret ediyorum Yekta Sancaktar! Senden nefret ediyorum!" dedi sonradan haykırarak.
Pencereden dışarı baktığımda arabaya doğru gidiyorlardı. Silahımı belimden çıkarıp Arda'ya doğru tuttum ama yapamadım. Çok yakınlardı bunu riske alamazdım..!
Arabayla bir saniyede kayıp olup gittiler.. Bugün muhtemelen istemediğim bir kişinin önünde birisini öldürmem gerek..
Saatler sonra
Evdeydim ve odamda hep aynı çizdiğim yolda yürüyüp saçlarımı çekiştiriyordum.
Saat kim bilir kaç oldu ama Arda Bey hala aramadı! Ulan sen var ya... Senin ağızını burnunu yerinden söküp köpek balıklara yediririm!
Sen kiminle savaştığını bilmiyorsun Arda Savaşer!
Telefonum çaldığında Arda 'nin aradığını gördüm. Cevaplayıp onu dinlemeye başladım.
...
"Mezarını kazmaya başla Savaşer." diyerek kapattım ve arabama bindim. Adrese sürdüm ve hemen ulaşmak istedim.
Az kaldı Meleğim..
Arabayı aniden durdurup indim ve bir tane daha terk edilmiş bir Eve koştum. Kapıyı kırmak gerek yoktu çünkü acıktı.
"Arda! Sıkıyorsa göster lan kendini!"
"Hey! Kime diyorum! Neredesin!" Cevap hala yok.
"Bırak beni!" diye bağıran Elif'i duydum ve Arda'nın acı içinde inlemesini.
Odanın kapısını açtım ve Elif Arda'nın kollarında tutuklu olduğunu gördüm.
"Bak bak... kimler gelmiş..." dedi sırıtışıyla ve tetiği çekerek Elif'in kafasına götürdü. Bunu yaptığında otomatik Elif'in göz yaşları süzüldü.
"Arda bırak onu! Senin işin benimle! Adamsan adamlığını göster!"
"Senin baban adamlığını gösterdi mi heeee!" diye gürlemeye başladı.
"Geçmişte kaldı. Hem bak biz onlar gibi olmayalım Arda." diyerek elimi uzattım.
"Hadi ver o Silahı!"
"Yaklaşma! Gebertirim!" dedi ve Elif hıçkırmaya başladı.
Bir hamle yapıp Arda'nın Kollarından kurtuldu ve bana doğru koştu. Tam bana yaklaştığı anda silahın patlayışını duydum.
Elif ağızı açık bi şekilde yerinde durdu. Dizlerinin üstüne düştü ve yere yattı. Hemen belimden silahımı çıkarttım ve Arda'yı defalarca kez vurdum.
Elif'e geri döndüğümde dizlerimin üstüne düşerek ona sarıldım. Sırtından vurulmuştu ve göğüsüne kadar kurşun gitmiş olmalı. Gözleri açıktı ve zor nefes alıyordu.
"Yekta.." dedi bir nefesle. Göz yaşım kaydı ve yanağına düştü. Çok fazla kan kayıp ediyordu. Üstünde ki Tişörtün yarısı kanla doldu.
"Meleğim.. Kendini zorlama lütfen. Seni kurtaracağım!" diyerek onu dışarı taşıdım.
"Kader bu Yekta. Ne olacağını bilemeyiz..."
"Üşüyorum... Çok soğuk." dedi sonradan ve Gözlerini kapattı.
"Beni Bırakma! Sana ihtiyacım var!!"
Kendimi toparlayıp onu Arabanın arka tarafına yatırtıp direksiyona geçtim ve Hastaneye sürmeye başladım.
Araba ne kadar hızlı sürebiliyorsa o kadar sürdüm ama elbette yetmedi. Daha hızlı olması gerek!
Arkamda takılan polisler umrumda bile değildi..! Sadece meleğimin yaşamasını istedim!
Hastaneye geldiğimde polisler yolumu kayıp etmişti. Meleğimi arka koltuktan aldığımda Hastaneye taşıdım.
Doktorlarla birlikte bir yerde olan Hemşireler bizi gördüğünde yardım ettiler.
"Hemen Ameliyatı hazırlayın ve hemen kan bulun! hadi hadi hadi!!!" dedi Doktor hemşirelerin yarısına.
Saatlerdir sonucu bekliyordum. Sadece yaşadığını duymak istiyordum o kadar! O kadar zor mu cevap vermek?! Delireceğim ya!
"Geberteceğim seni!" diye gürleyen Buğra'yı duydum.
Yakama yapıştı ve duvara sabitledi. "Ne yaptın lan kardeşime!" dedi dişlerini sürterek.
"Geberteceyim mi lan seni he!"
"Buğra -" Yumruğunu hissettim. Ağızının kenarını ellediğimde kanıyordu. Buğra'ya baktığımda dövmeye devam etti.
Tanımadığım bi Kişi onu yakamdan çekti. "Buğra! Burası bir hastane! Nerede olduğunu bilip ona göre davran!"
"İsmail...!" dedi Buğra. Kendini beni dövmemek için zor tutuyordu.
"Ne istedin Elif'ten Yekta? Ne istedin!" dedi Zeynep Ağlayarak.
Koridorun başına baktığımda Taner'i gördüm. Bi sen eksiktin..!
Zeynep'e sarıldı. "Ne işin var senin burada." dedim.
Zeynep'ten ayrılarak bana yaklaştı. "Asıl senin burada ne işin var."
"Elif senin için hiç değerli bile olmadı. Hadi git kendine başkasını bul. Altın çocuk." dedi sonradan.
Ona yaklaştım ve yumruğumu yüzüne kavuşturmak istedim ama Ameliyattan çıkan doktoru gördüm. Hepimiz hemen ona koştuk ve sonucu bekledik.
"Doktor bey. Kardeşim nasıl?" dedi Buğra titreyen sesiyle.
"Elimizden geleni yaptık. -"
Buğra doktorun yakasına yapışıp duvara sertçe itti. "Sakın öldü deme! Yoksa seni gebertirim!" dedi dişlerini sürterek.
_____
Soru?
_____

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne diyon Lan sen?
Teen FictionElif: Uyumaya bayılır, tembel ve kendini iyi tanıtamayan kişilerdendir. Küfürbaz. Zeynep: Elif'in ruh ikizi ve soğuktan nefret eder. Küfürbaz. İki küfürbaz arkadaş birlikte Okula gitse neler olur?