NDLS -47- Pantolonunu giyinemeyen Erkekler

120 10 0
                                    

Herkese iyi okumalar....

____

Mutfakta ki masaya salatayı koyup salona geçtim ve koltukta gözlerimi yumdum. Bari şimdi uyuyayım dimi?

"Elif..?"
"Eliif..?" dedi beni hafifçe eli ile sallayan kişi. Bende mırıldanarak cevap vermiştim ve yavaşça gözlerimi açtım.

"Hıh?"
"Hadi kalk. Okul vaktı." Zeynep seni bu cümleyle Annem' e benzetmedim değil he.

"Tamam..." diye mırıldanarak yerimde doğruldum ve vücudumu esnedim. Yerimden kalkıp çantamı sırtıma taktım ve bir elimle tutup evden çıktım.

Arkama dönüp geliyorlar mı diye bakarak doğru düşündüğümün neticesine vardım ve sırtımı arabaya yasladım.

Araba açıldığında kapıyı açıp kendimi arka koltuğa attım ve kapıyı kapatıp gözlerimi yumdum. Yol boyunca uyumaya karar verip kendimi öylece bıraktım.

Bir anda araba sarsıldığında hemen gözlerimi açıp paniğe kapılıp"Bismillah! Ne oluyor??" dedim.

Şöförün kim olduğuna bakıp Taner' le karşılaştım. "Belediye çukuru sadece o kadar..." dedi nefesini bırakarak.

"Doğru düzgün sür şunu. Göremiyor musun önünde ne var diye. Alla halla!!" diyip arkaya yaslanıp gözlerimi yumdum.

"Beğenmiyorsan sen sür??"
"Tamam lan dur ha şurada sürerim.." dedim hala gözlerim kapalı bir şekilde.

Araba durduğunda gözlerimi açtım ve yer değiştirdik. Aynaları da halledip Emniyet Kemer'imi bağlayıp arabayı sürmeye başladım.

Dakikalar sonra Taner her defasında resmen Bebek gibi huysuzlandı. Yok daha hızlı sür. Yok önüne bak. Yok bana cevap verme. Sabır da bi yere kadar dimi??

"Zeynepcim sen şu Taner' i dövsene bi zahmet. Sağol." diyip yol' a devam konsantre oldum.

Zeynep' te Taner' i dövmeye çalışıyordu ve sonunda başardı. Aynadan tebessüm ederek Taner' e baktığımda kafasını ovuşturmaya başlamıştı.

"Noldu uf uf mu oldu kafan?" dedim gülerek ve O ise sadece "Hı!" diyerek yerinde mırıldandı.

Önüme daha dikkatli baktığımda hemen frenledim ve Taner önünde ki koltuğa yüzüyle çarpıp seslice sövdü.

"Sövme koltuğa!" diyip hızlıca arabadan inip yerde yatan köpeğe doğru koştum.

Ona ulaşabildiğimde yerde oturup dikkatli bir şekilde ona baktım ve elimi yavaşça kaldırıp kafasına dokundurttum. Biraz hareket ettiğinde hemen elimi çektim ve mutsuz çıkan sesini dinledim.

Ona devam baktığımda Ağrısının nerede olduğuna bakındım. Ayağını gördüğümde kanlıydı ve hemen gömleğimi çıkartıp ayağına dikkatli bi şekilde bağlamaya başladım.

Arkamdan ayak sesleri duyduğumda otomatikman oraya baktım ve dudak büzerek "Yardıma ihtiyacı var.." dedim.

Buğra Köpeğe yaklaşarak onu yavaşça kollarında kaldırdı ve dikkatlice taşımaya başladı. "Arka kapıları açın." diyerek yürümeye başladı ve Zeynep' le ben hemen kapılara doğru koşup onları açtık.

Ne diyon Lan sen?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin