9.Bölüm

2.5K 105 75
                                    

Yavaşça odanın kapısını açtım.

Odaya göz gezdirdiğimde odayı tasarlayan kişinin gerçekten göz zevki olduğunu anladım.Oda tamamen tek bir rengin türlü tonlarına göre dizayn edilmişti ve bu çok hoş duruyordu.Moderndi, bir kıza ait olduğu hemen anlaşılıyordu.

Yine de fazla bakmamaya çalışarak dolabın üçüncü çekmecesini açtım.Aradığım şey çekmecede yoktu, ben de başka yerleri aramanın hem faydasız, hem de mantıksız olacağını düşünerek odadan geri çıktım.Zaten Louis'e söyleyeceğim şey bu değildi.O an aklıma geldiği için ağzımdan kaçırmış olabilirdim.

Düzeltme yapıyorum; ağzından kaçırmadın; resmen utanmadan yüzüne söyledin çocuğun.Yani ne biliyim, ben olsam utanırdım söylerken.

İç ses, senin ben; benim sen olduğumun farkındasın, değil mi?

Yoo, Allah'tan mal değilim senin gibi.Çok şükür.

Tamam lütfen konuşmayı keselim, biz seninle ne zaman konuşsak kavga ediyoruz.

Cevap gelmedi, beklemiyordum zaten.Geri aşağı kata indim.Mutfağa girdiğimde Issie'yi kahvaltı hazırlarken gördüm.Amerikan mutfağı olduğu için oturma odası da gözüküyordu.Bundan faydalanarak oturma odasındaki koltukta Louis'in kucağına yayılmış öküz gibi yatan Lulu'ya bir bakış attım.Ay! Çok üzgünüm, öküzlere burdan özrümü gönderiyorum; ayıp ettim.

Aaaa, sabah sabah ne bu sinir? Kıskançlık mı desem yoksa?

Sen hiç başlama iç ses.Sana da sinirliyim zaten.Herkese patlayabilirim şuan.

Aman ya, ne dedik sanki.Sen bi git doktora görün bence.

Nolur bi sus nolur!

Öyle olsun.

Trip atıyorsan bana işlemez, söyleyeyim.

Konuşmamız bittiğinde Issie'ye yardım etmek için önce yaptığı yemeği sordum.Ardından da yemek için sebzeleri kesmeye başladım.

"Yaaaaa, çok tatlısın Loui! Minik bebeğim benim."

Minik bebeğim mi? Loui ne Allah aşkına ya? Bir harfi söylemeye mi üşendin?Ay çok gülesim geldi şuan hah! Louis eminim bu "tatlı" sözlerle afallamışt-

"Bende seni seviyorum."

ÇAAT! Parmağımın ucuna inen bıçak beni kendime getirirken acıyla bir anda bağırmamak için kendimi tuttum.Hızlıca banyoya giderken diğerleri çıkan sese şaşırmış olacaklar ki merakla bana bakıyorlardı.Issie ise 2 saniye sonra her şeyi kavramış gibi oldu, yüzü gevşerken gülümseyerek önüne döndü.

Banyoya girip ellerimi yıkarken dikkatsizliğim yüzünden kendime kızıyordum.Tüm dikkatimi onlara verdiğimi farketmemiştim bile!

Ben boşuna demiyorum sen malsın diye.Ne demişler; iç ses her zaman haklıdır.

Öyle bir söz duyduğumu hatırlamıyorum.

Duymuş oldun.

İç sesi boşverip yara bandı arayışı içine girdim.Sonra aklıma Louis'in dün yarama bakarken çekmeceden çıkardığı yara bandı geldi.O çekmecede bir kaç tane daha olmalıydı.

Louis'in odasının nerede olduğunu artık biliyordum ve böylece kolaylıkla oraya vardım;

Çekmeceyi yara bandı bulmak umuduyla açtığımda hiç beklemediğim bir şeyle karşılaştım...






Eveeeet, yeni bölüm geldiiii. Bu arada söylemeyi unutmuşum; bir gün içinde 2 bölüm atmam; ya 2 günde bir, ya da her gün atarım.

Ha bir de, kitap eğer 500 okunmaya ulaşırsa- ki bu aşırı zor- kendim hakkında bir tanıtım bölümü yazmayı düşünüyorum.Yani yaşım kaç, hangi şehirde yaşıyorum, hobilerim, vesayre.Tabii ki hikayeyle alakası olmayacak, bu yüzden pek okunacağını düşünmüyorum. T-T

Herneyse, son olarak @zehra8185 adlı kişi de Louis ile ilgili bir hikaye yazıyor, gidip bakmanızı tavsiye ederim!^^



Veeee evet bugünlük bu kadar; sağlıklı kalın, iyi günler!


-Ayşegül

mom, dad; how did you meet? (LP fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin