24.Bölüm

2.1K 87 196
                                    

Eveet yepyeni bir bölümle geldim yine.Şuan kuzenimle boş boş oturuyoruz, ve ben de bir vasfım olsun bari deyip bölüm yazmaya karar verdim.

O zaman lafı uzatmadan hikayeye geçiyorum.^^


L:Y/N, yemeğe çıkıyoruz.

Louis'in bu ani lafıyla afallamış, ve beynim istifa etmişti.

Y/N:Ha? Ben mi?

Louis'le yaklaşık iki dakika boyunca bakıştık.Sanki pişman olmuş gibi bana bakıyordu.

Y/N:Neden öyle bakıyorsun?

L:Sorduğun sorunun çok saçma olduğunu düşünüyordum.

Bir anda dediğim sorduğum soruyu hatırladım ve utanarak hızlıca durumu toparladım.

Y/N:Pardon, bir an sen öyle sorunca-

L:Heyecanlandın mı?Bu çok normal.Cazibem karşısında heyecanlanman çok insani.

Y/N:....

E haklı ama yani.

Bir kere de benim tarafımda ol ama ya.

İç ses doğruyu söyler demişler.N'apim?

Böyle bir lafı da duyduğumu hatırlamıyorum.

Bak işte, kelime dağarcığın gelişiyor; duymuş oldun.


Louis aniden bir şey hatırlamış gibi merdivenlere yöneldi, ardından benim de bu ortamda bulunduğumu hatırlamış olacak ki; hızlıca yanıma geldi.

L:Yemek için giyecek bir şeyler alabilirsin Millie'nin odasından.Ama rahatsız olurum, diyorsan böyle de gelebilirsin.Sana kalmış.İşin bittiğinde oturma odasında buluşalım.Sorun var mı?

O kadar hızlı konuşmuştu ki ben daha tam olarak kavrayamamıştım.O ise cevabımı beklemeden yine aynı hızla yukarı çıktı ve beni holde yalnız bıraktı.

Millie'nin odasından kıyafet almaktan çekiniyordum, çok ayıp olurdu çünkü.Ama üstümdeki eşofman ve tişörtle de yemeğe gitmek istemiyordum.

Ya al gitsin işte n'olcak, altı üstü kıyafet yani.Abarttın sanki biraz.

İç sesin dediklerinden sonra biraz ikilemde kalsam da almaya karar verip üst kata çıktım.Millie'nin odasına daha önceden de geldiğim için yerini ezbere biliyordum, böylelikle odayı bulmam kolay olmuştu.Yavaşça odanın kapısını açıp içeri girdiğimde ilk işim ışığı açmak oldu.Büyük gardrobun kapağını açıp içindeki elbiselere bir göz attığımda hepsi sportif ama şık duruyordu.Demek ki zengin olunca gerçek bir tarzınız da oluyormuş.

İçindeki elbiselerden en sade ve düz olan, kısa, siyah bir elbise seçip üzerime geçirdim.Odanın diğer tarafındaki boy aynasına baktığımda kesinlikle bir daha elbise giymemek üzerine yemin ederek hızlıca üzerimden çıkardım.

O kadar mı kötü durdu sence?

Bir dakika, güzel durduğunu mu söylüyorsun?

Hayır.

(Yazarın notu: İç ses the yargı machine JDHXJDGXIDJXJ neyse devam edin okumaya heheh)

Dolabın yan kapağını açarak siyah dar bir pantolon ve ve beyaz bir gömlek çıkardım.Giydikten sonra boy aynasına yine baktığımda çok daha iyi durduğumu görmemle saçımı toplayıp aşağı kata inmem bir oldu.Oturma odasına girdiğimde Louis'in çoktan hazırlandığını, mavi koltukların teklisinde oturduğunu gördüm.

mom, dad; how did you meet? (LP fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin