mom, dad; how did you meet? (LP fanfic)

13.Bölüm

Yeni bölüm geldii!Aslında bugün atmayacaktım ama bir şahıs(kendini biliyor o) bugün atmamı istedi o yüzdeen işte!

Bu arada TAM OLARAK 1000 OKUNMAYA ULAŞMIŞIZ VE BEN ÇOK MUTLUYUM!!Buradan okuyan herkese öpücüklerimi gönderiyorum<3

Y/N:Saçların....çilek gibi kokuyor.

L:Ne?

Y/N:Ne?

Ne dediğimin farkına varma sürecim 0000000.1 saliseyi bulmuştu.Hızlıca kafamı başka bir yöne çevirerek o meşhur U dönüşümü yaptım.

Y/N:Yani- şey- eeeee, burnuma bir çilek kokusu geldi!Sana da geldi mi? Hahaha ne kadar garip, canım çilekli pasta çekti.Ben çilekli pasta almaya gidiyorum.Bay bay!

Karşınızdaaaaa, dünya rap yarışmasını kazanan kişi!

Esprinin sırası değil iç ses.

Biliyorum, söylemene gerek yok.

Tam koşarak çıkacakken kolumu sertçe kavramasıyla olduğum yerde kaldım.Ona doğru döndüğümde sırıtıyordu; hatta resmen kendini gülmemek için zor tutuyordu.

L:Hiç rapçi olmayı düşündün mü?

Y/N:Ha? Neden?

L:Boşver.Hem nereye gidiyordun sen?Yakalayamadım da ne dediğini.

Y/N:Ha, pastaneye gideceğim, çilekli pasta için.

L:Peki pastanenin nerede olduğunu biliyor musun?

Y/N:Haha, bilmesem gitmezdim herhalde.

Bunu şu anda telefonundan çaktırmadan Google Maps'i açan kişi mi söylüyor?

Off, karışmak zorunda mısın benim hayatıma.Nolur bi git.

Cevap tabii ki gelmedi.Ben de bunu fırsat bilerek Louis'e gidip gidemeyeceğimi sordum.

L:Tabii, hangi pastaneye gitmek istersin?

Y/N:Ben bulurum bir yer, sen bana bırak.

L:Tamam, beni takip et.

Y/N:Ne?

L:Beni takip et.

Y/N:Tamam..

Yavaş adımlarla önümden yürürken nereye gideceğimizi düşünüyordum.Çıkış kapısını açtığında dışarıda bir yere gideceğimizi anladım.Hızlıca önüne geçerek, "Bak, kendim gidebilirim, gerçekten."dedim.Ama beni takmadı ve elimi tutarak yüzüme bile bakmadan yürümeye devam etti.Sonra- bir dakika, ELİMİ Mİ TUTTU O? ELİMİ? HANİ ŞU BİLEĞİMİZİN ALTINDA OLAN? KOLUMUZA BİRLEŞİK OLAN DERİ PARÇAMI? HANİ ŞU-

Hani şu birazdan senin bir yerlerine sokacağım şey olan.Sen dünya malısın, söylemedi demeyin; hayatında hiç mi bir erkeğin elini tutmadın sanki?

Eeeee, şeyy..

Lütfen tutmadım deme.Lütfen.

Tamam, demiyorum.

Neyse, konumuza dönelim; ELİMİ TUTTU.Şuan Güneş'e Güneş'ten bile daha çok yakınım.Y/N, nefes al, nefes ver;nefes al, nefes ver.Sakin kalmalıyım.Ve cool olmalıyım, evet; cool olmalıyım.

Sanki hiç heyecanlanmamışım gibi, yüzümün domates gibi olduğunu; ve yanaklarımın sıcaktan patlayacak gibi olduğunu belli etmeden önüme bakarak yanında yürümeye devam ettim.Bana kısa bir bakış attığında yüzümde bir gariplik olduğunu sezmiş olmalıydı.Off.

L:Hey...yüzün..şey gibi-

Y/N:Domates mi?

L:Hah!Evet.

Y/N:Sıcaktan hep o, sıcaktan.

L:Öyle mi?Bekle o zaman burada.

Bunu dedikten sonra caddenin karşısına geçerek bir dükkana girdi.O dükkana girdiğinde ben de dükkanın yanındaki mağaza ve marketlere baktım.Hepsi gerçekten düzenli ve ilgi çekici duruyordu.Gözümü biraz uzaklara doğru gezdirdiğimde ise bir pastane gördüm.Renklerini uzaktan pek ayırt edemesem de çok hoş duruyordu.

Ben bu şekilde caddelerdeki dükkanlara göz gezdirirken aniden omzuda bir baskı hissetmemle arkamı döndüm.Bakışlarımı yüzüne koyduğumda gülümseyen bir surat gördüm.Ama bu surat Louis değildi.Kısa bakışmamızın ardından sonunda konuştu.

"Selam."

Kendimle gurur duyuyorum şuan böyle bir yerde kestiğim için.U-U Herneyse sondaki kişinin acaba kim olabileceği hakkında bir tahmin yürütmenizi rica edeceğim.Bileni diğer bölümün başına sabitleyeceğim^^

Bu arada cezam bitti.Bu yüzden daha uzun bir bölümle geldim bu sefer!Ama her zamanki gibi en kesilmedik yerde kestim.Lütfen kızmayın, hobi olarak kesiyorum sddksdhsdf

Neysee, hepinize iyi akşamlar dilemeden önce yorum yapmanızı istiyorumm.Evet şimdi iyi akşamlar!

-Ayşegül