"Benim....fotoğraflarım mı?"
Kafam karışmıştı.Onun çekmecesinde instagramıma gönderdiğim, sonradan sildiğim tüm fotoğrafların çıktısı yer alıyordu.Şaşkındım, hatta bir stalker olabileceğini düşünüyordum.
Ajan olmasın?
Saçmalama iç ses.Ajan olsa bile benle ne işi olur zaten?Akla en yatkın varsayım bir stalker olduğu.
Hmm..Ama neden seni stalklasın ki?
Nasıl yani?Ben stalklanacak bir kız değil miyim?
Yorum yok.Sonra yine bana kızacaksın.
Yaa valla kızmayacağım.Hadi söyle.
Cevap gelmeyince çekmeceyi karıştırmayı bırakıp fotoğrafları yerine koydum.Şimdilik herhangi bir şeyden şüphelenmemesi için salak rolü yapacaktım.
Rol yapmana gerek yok.
Neden?
E zaten salaksın.
OFFF.Sen bana laf sokmaya devam et.Ben seni başarılı bir moda stilisti olduğumda göreceğim.
Göreceğiz.
Üstümü silkeleyerek ayağa kalktım.Parmağıma yara bandını taktım.Kendime çeki düzen verip merdivenlere yöneldim.Aşağı inerken Lulu da yukarı çıkıyordu.İçimden bana bulaşmamasını dilerken şans yine karşı taraftaydı.
Lulu:Bak sen şuna.Louis'in odasından bir şey çalmadın, değil mi?
Y/N:Hayı-
Lulu:Ah!Pardon, sormam hata.Tabii ki çalmadığını söyleyeceksin.Loui'nin evine gelen her kız aynı şeyi söyler.Haha!Ha, bu arada, üstüne alınma; sadece söylüyorum işte.
Kısılmış gözlerimle yüzüne bakarken o ise sadece saçlarını savurup merdivenlerden çıkmaya devam etti.Hala dediklerinin etkisinde kalmışken vücuduma dolup taşan sinirle baş etmeye çalışıyordum.Lütfen, delirmeyeyim.
Mutfağın kapısına geldiğimde Louis'in kahvaltılıkları yerleştirdiğini gördüm.Takmış olduğu önlükle ve geriye atmış olduğu saçlarıyla o kadar sevimli duruyordu ki yanına gidip ellerimle yanağını sıkmamak için kendimi zor tutuyordum.
L:Ha, gelmişsin.Parmağın iyi durumda mı?Yara bandı bulabildin mi?Acıyorsa krem sürebilirim.
Art arda sorduğu sorular beynimi istila ederken aynı zamanda bu endişesi beni gülümsetmeye yetmişti.Benim gülümsediğimi gördüğünde o da tebessüm etti.Bu arada, onun ne kadar mükemmel bir gülümsemesi olduğundan bahsetmiş miydim?
Evet.Bahsetmiştin.
Öyle mi?Hiç hatırlamıyorum.Peki gülünce yanaklarında oluşan o harika girintiden bahsetmiş miydim?
Eveeeeet.Bahsetmiştin.
Yaa,neden hatırlamıyorum acaba?Peki şeyden bahsetmiş miydi-
Bir tek ebesini övmediğin kaldı çocuğun.Az bir dur.Gülümsedi sadece ya.Safın önde gidenisin resmen!
Mal değil miydim ben ya?
Mal senin göbek adın.Saf da takma ismin olsun bari.
Hay Allah'ım ya.
L:Dünyadan Y/N 'ye! Duyuyor musun beni?
Y/N:Ha?Ne?Evet!
Dalıp gitmiş olmalıyım ki kıkırdayarak benim yarım bıraktığım sebzeleri kesmeye başladı.Yarım bıraktığım sebzeleri onun kesmesinin saçma olduğunu düşündüğümden hızlıca yanına gittim ve sebzeleri devralmak istediğimi söyledim.
L:Hayır, gerek yok.Sen oturma odasına git.Ben keserim.
Y/N:Ya sen bana bırak.Yarım bırakmıştım zaten bu işi.
L:Olmaz, yine parmağını keseceksin.
Y/N:Kesmeyeceğim.
L:Keseceksin.
Y/N:Kesmeyeceğim!
L:Keseceksin!
Y/N:KESMEYECE-
Ani bir hareketle elimden bıçağı alıp tezgahın karşı tarafına geçti.Bıçağı arkasına saklayarak sanki bebekmişim gibi sırıtarak benimle alay etmeye başladı.
L:Bak uf olacak elin.Daha küçüksün sen.Lütfen, bana bırak.Sen oturma odasına git, hadi.
Kaşlarım benimle alay etmesiyle çatılırken yüzümün sinirden yandığını hissediyordum.Çekmeceden yeni bir bıçak alabilirdim ama çekmecenin önünde durduğu için alamıyordum.
Sanki pes etmişim gibi masaya doğru gittim ama o kadar kolay pes etmeyecektim.Kazandığını sanarak bıçağı bırakıp çekmeceyi açtığında ise bu sefer ben ani bir hareketle yanındaki bıçağı kapıp tezgaha kaçtım.Şimdi de ben sırıtmaya başlayıp "ZAFER BENİMDİR!"diye bağırdım.
Büyük başarı, tebrik ederim.
Louis ise ellerini şaşkınlıkla havaya kaldırarak "Tamam, pes ediyorum." dedi.Zaferin verdiği mutlulukla küçük bir kahkaha atıp sebzeleri kesmeye başladım.
Tam o sırada mutfağa Lulu girdi.
Öhm öhm.Ciddileşiyorum; Burdan bütün ülkemin veya diğer ülkenin, kitabımı okuyan vatandaşlarına teşekkür ediyorum.Kitap 440 okunmaya ulaşmış ve bu benim için kalp krizi sebebi.Hepinizi teker teker öpüyorum!
Bu arada sözümü unutmadım, 500 okunmada kendim hakkımda bir bölüm yazacağım.
Son olarak, LÜTFEN ama LÜTFEN yorum yapın.Benim için ne kadar değerli olduğunu bilemezsiniz.Her bir yorum gülümsememe yetiyor.
Eveet, söyleyeceklerim bu kadardı.Hepinize mutlu ve sağlıklı yıllar diyip gidiyorum ben; iyi günler ve eğlenceli haftasonları!
-Ayşegül
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mom, dad; how did you meet? (LP fanfic)
RomanceHayır, kesinlikle bir portalla dünyaca ünlü Louis Partridge'in yatak odasına düşmedim, hangi aptal buna inanır ki? (Louis in konuşmaları "L" ile gösterilirken, senin yaptığın konuşmalar Y/N ile gösterilecektir.İyi okumalar dilerim.)