all alone #13

736 90 1
                                    

Aralık, 2014

Yılbaşı gecesi hakkında heyecanlı olan Felix, o an herkese göre tatlıydı. Bu geceyi arkadaşlarıyla geçirmek isteyen Jisung ise onları evine davet edecekti ama çekiniyordu.

Her yılbaşı gecesi istediğini yapmakta özgürdü. Anne ve babası her yıl diğer akrabaları ve aile dostlarının da katıldığı bir partiye giderlerdi. Jisung ise o gece evde kalabilir ya da isterse dışarı çıkabilirdi.

Diğerleri ne yapacakları hakkında konuşurken Jisung, boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

"Şey... Yani eğer kabul ederseniz yılbaşını bizim evde kutlayabiliriz." Konuşurken elini ensesine götürüp parmaklarını teninde gezdirmeye başlamıştı.

"Annen ve baban evde olmayacak mı?" Hyunjin'in sorusunun ardında elini ensesinden çekip ona baktı.

"Ah, hayır. Onlar başka bir yere gidecekler."

"O zaman bu gece sizdeyiz." diye heyecanla konuşan Felix'i diğerleri de onayladığında Jisung, derin bir nefes aldı. Düşündüğümden daha kolay oldu, diye geçirdi içinden.

Jisung, onlara ev adresini verdiğinde Seungmin konuşmaya başladı.

"Minho hyunga da mesaj atmalıyız."

"Aslında o evin adresini biliyor." diyen Jisung, herkesin bir anda ona bakmasıyla yanağının içini ısırmaya başladı.

"Biliyor mu?"

"Onun basketbol antrenmanı için buraya geldiği gün okuldan sonra bir kitapçıda karşılaştık. Çok yağmur yağdığı içinde bizim eve gittik. Oradan biliyor." diyerek Changbin'n sorusunu yanıtladı. Onlar da bunun üstünde fazla durmayıp konuşmaya devam etmişlerdi.

Onlar gülerek bir şeylerden bahsederken Jisung, yüzüne yerleşen minik gülümseme ile onlara baktı. Tanışalı fazla olmamıştı ama onları çok sevmişti.

Felix, bir arkadaşını daha getirmesinin sorun olup olmadığını sorduğunda olmadığını söylemiş ve aile dostlarının oğlunun da onlarla olacağını söylemişti.

Öğle arası bitmeden Bayan Lee'yi arayıp bu gece için hazırlık yapmasını istedi. Okuldan sonra ise evi süslemek için malzemeler ve akşam evde olacak herkes için ufak hediyeler aldıktan sonra hızlıca eve gitti.

Üzerini değiştirdikten sonra salonu süslemiş ve aldığı hediyeleri, üstüne kime ait olduğunu yazarak, dün akşam kurulan yılbaşı ağacının altına koymuştu. İşi bittiğinde Bayan Lee'ye yardım etmek için mutfağa gitti.

Anne ve babası evde değildi ve kutlamaya eve uğramadan gideceklerdi. Zaten eve gelseler bile sorun olmazdı çünkü yalnızca sekiz kişi olacaklardı ve babası ona ne istiyorsa yapabileceğini söylemişti.

Zilin sesini duyduğunda etrafa bakındı. Bayan Lee haricinde tüm çalışanların erkenden gittiğini hatırlayınca kapıyı açmaya gitti. Karşısında Jeongin'i gördüğünde gülümsedi.

Aileleri çok yakın dostlardı. Bu yüzden birbirlerini sıkça görüyorlardı ama ikisi de okuldan sonra sürekli derslerle meşgul olduğundan çok yakın değillerdi. Yine de Jeongin, Jisung'u anlayabilen tek kişiydi.

Yalnızca ikisinin olacağını düşünen Jeongin, yapılan hazırlığı görünce kafasının karışmasına engel olamamıştı.

"Büyük bir parti verecekmişsin gibi görünüyor."

"Büyük değil ama bir parti vereceğim. Okul arkadaşlarım gelecek."

"Hiç arkadaşın yok sanıyordum."

"Yaklaşık bir ay öncesine kadar öyleydi." İkisi de koltuğa oturup konuşmaya devam ettiler. Aslında biraz sohbet etmeye zaman ayırsalardı kesinlikle yakın arkadaşlar olurlardı.

Jisung'un bahsettiği kişileri merak eden Jeongin onlar hakkında soru sormaya başlamıştı. Son sorduğu soru Jisung'un antrenmanı yeni biten Minho'yu hatırlamasına sebep olmuştu.

"Yakışıklılar mı?"

"Hepsinin görünüşü iyi."

O kadar kişi arasında neden aklına Minho'nun geldiğini bilmiyordu. Kafasını iki yana sallayıp mutfağa gitti.

Bayan Lee tüm hazırlıkları bitirmişti ve gitmek için hazırlanıyordu. Ona bakıp gülümsedi ve teşekkür etti.

Bayan Lee gittikten kısa süre sonra Felix'ler gelmişti. Minho yanlarında değildi. İçeriye geçtiklerinde Jisung onları Jeongin'le, Felix'te ikisini Chan ile tanıştırmıştı. Jeongin ve Chan kısa sürede ortama alışmıştı. Her ne kadar iyi vakit geçirselerde Jisung Minho'yu merak ediyordu. Evi mi bulamamıştı?

all alone [ᴍɪɴsᴜɴɢ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin