all alone [ᴍɪɴsᴜɴɢ]

all alone #20

Nisan, 2015

Basketbol maçının üzerinden bir ay geçmişti ve Minho'nun takımı turnuvayı kazanmıştı.

Geçen bir ayda çok farklı şeyler yaşamamışlardı. Hyunjin-Seungmin ve Changbin-Felix ikililerinin ilişkileri aynıydı. Başka bir buluşmada bir araya gelen Chan ve Jeongin, birbirleriyle daha çok konuşmuş ve yakınlaşmışlardı. Minho ve Jisung'da ise değişen bir şey yoktu.

Jisung kendini kötü hissettiğinde Minho'yu arıyor, buluştuklarında ise onu öpüyordu. Her seferinde hislerini anlatmak için çabalayan Minho, Jisung tarafından engelleniyordu.

Diğerlerinden farklı olmayan bir okul günüydü ve portakal suyunu bitiren Jisung, Bayan Lee'ye veda edip evden çıkmıştı.

Sınavlar yakında yapılacaktı. Bu yüzden çalışma programını yoğunlaştırmıştı. Babası ile ilişkisi eskisi gibi değildi ama düzelmiş de sayılmazdı. Bir gün iyi davranıyor ertesi gün eskisi gibi oluyordu. Jisung için saygılı evlat rolü ne kadar can sıkıcıysa, babası içinde ilgili baba rolünü oynamak o kadar zorlayıcıydı.

Okula girdiğinde, bir aydır olduğu gibi, Minho'yu görme isteğiyle etrafa bakındı. Turnuvanın bittiğini hatırladığında ise bakışlarını yere çevirerek binaya ilerledi.

Merdivenlerden çıkarken birisi ona seslenince durdu ve arkasına baktı. Seslenen kişi Arin'di.

Sırtını duvara yaslayıp yanına gelmesini bekledi. Kendisinden bir basamak aşağıda durduğunda gülümseyerek yüzüne baktı.

"Günaydın, nasılsın?"

"Günaydın. İyiyim, sen?"

"Bende iyiyim."

"Bir şey mi soracaktın?"

"Hayır, sadece... Selam vermek istedim."

"Anladım." Bir süre sessiz kalıp birbirlerine baktılar. Daha sonra aynı anda gülüp bakışlarını başka yöne çevirdiler.

"Okuldan sonra bir şeyler yapalım mı?"

"Ne gibi?"

"Kafe ya da kütüphaneye gidebiliriz. Belki de çizgi roman kafesine." Arin'in söylediklerinden sonra uzun zamandır manga okumadığı aklına geldi.

"Eğer bir sorun olmazsa çizgi roman kafesine gidebiliriz."

"Anlaştık. Derse geç kalmayalım. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Arin hızlı adımlarla yukarı çıktığında arkasından gülümseyerek baktı. Sevimli birisiydi.

Sırtını duvardan ayırdı ve yürümeye devam etti. Saniyeler sonra sırtında hissettiği ağırlık ile bağırdı ve sırtındaki kişiye baktı. Felix.

Sağ tarafında da Seungmin ve Hyunjin vardı.

"Giden kimdi?"

"Tanımıyor musun? Yan sınıftan Arin. Çok cana yakın ve sevimli bir kız." Felix'in sorusunu yanıtlayan Hyunjin, Seungmin'in omzuna vurmasıyla onun vurduğu yeri tuttu.