all alone [ᴍɪɴsᴜɴɢ]

all alone #19

Mart, 2015

İki gün önce öğrendiği deneme testinin sonucunu hâlâ babasına söyleyemeyen Jisung, gergindi.

Dün Felix ile konuşmuştu. Diğerleriyle beraber Minho'nun basketbol maçını izlemeye gidecekti ve Jisung'u da davet etmişti. Ona ailesinden izin alması gerektiğini söylemişti. Henüz izin istememişti çünkü babası test sonucunu öğrenmiş olabilirdi. Yanına gitmeye çekiniyordu.

Turnuva yüzünden bugün ders yoktu. Bu yüzden biraz daha geç kalkmıştı. Pijamalarıyla rahat hissettiği için onları çıkarmamıştı. Elini yüzünü yıkayıp telefonunu da alarak alt kata indi.

Annesi ve babasının işe gittiğini düşünüyordu ama yanılmıştı. Karşılıklı oturmuş kahve içiyorlardı. Bu kat açık konsept olduğundan dolayı mutfak ve salon arasında duvar yoktu.

Kendine portakal suyu almak için mutfağa gittiğinde annesinin sesini duydu.

"Günaydın Jisung-ah."

"Günaydın." Büyük bir bardağa portakal suyu doldururken cevap vermişti.

"Nasılsın?"

"Her zamanki gibi. Uykulu ve yorgun."

Portakal suyundan birkaç yudum alıp onların yanına gitti. Koltuğa oturup bardağı sehpanın üzerine koydu. Şimdi konuşması gerekiyordu.

Yine baş parmağının kenarına tırnağını bastırıyordu.

"Bir deneme testi yapmışsınız. Sonuçlar açıklandı mı?"

"Evet."

"Kaç aldın?"

"Yine okul birincisi oldum ama bu kez tam puan alamadım." dediğinde bir süre kimse bir şey söylememişti.

"Kaç puan eksik aldın?"

"İki." Cevabından sonra babası gülmüştü.

"Arkadaşlarınla zaman geçirmek yerine beni dinleyip ders çalışsan tam puan alabilirdin."

"Bu zamana kadar hep senin istediklerini yaptım. Bu kadarı yetmez mi?" Bakışlarını babasına çevirmişti. Birkaç gün önce oldukça iyi davranmıştı ama şu an yine eskisi gibiydi.

"Benim için ne yaptın da böyle söylüyorsun?"

"Saatlerce ders çalıştım. Okulda kaç kere bayıldığımı, her gün burnumun kanadığını ya da vücut kondisyonumun ne hâlde olduğunu bilmiyorsun, değil mi? Mimarlık okumak istemiyordum ama sen fikrimi sormadan tüm geleceğimi onun üzerine inşa ettin. Test kitaplarından kaldırmadım başımı."

"Mükemmel bir hayata sahip ol istedim."

"Mükemmel bir hayatım olsun diye." dedi ve alayla güldü. "Her zaman bunu söyleyip duruyorsun. Bir çöp nasıl mükemmelleşebilir ki?"

Portakal suyundan birkaç yudum alıp ayağa kalktı.

"O gün, bana öyle davrandığında, mutlu olmuştum. Sonunda beni anlamaya başladığını düşünmüştüm. Normal bir baba-oğul ilişkimiz olur sanmıştım ama yanılmışım." Ayağa kalkıp babasına sertçe baktı.

"Sen asla yeterince iyi bir baba olamayacaksın."

···

Basketbol maçı için hazırlanıp evden çıkmıştı.

Babasından izin almamıştı. Sadece evden çıkarken nereye gittiğini sorduğu için cevap vermişti.

O gece Minho ile buluştuğu parka gidiyordu. Diğerleri de oradaydı.