all alone #11

762 105 17
                                    

Aralık, 2014

Hızlıca portakal suyunu içen Jisung, çantasını alıp evden çıktı. Evin önünde bekleyen arabaya bindi.

"Fazla zamanım yok, hızlı gidelim lütfen."

Alarm kurmuştu ama birkaç kere ertelemiş, biraz geç kalkmıştı. Aceleyle hazırlandığı için de ceketini almayı bile unutmuştu.

Araba durduğunda camdan dışarıya baktı. Okula gelmişlerdi.

"Bugün yağmur yağabilir, gelip seni almamı ister misin?"

"Hayır hyung. Okuldan sonra biraz dolaşacağım."

"Baban şehirde olmayınca tam bir liseli oluyorsun Jisung."

"Her zaman olmam gerektiği gibi." Arabadan inip bahçeye girdi. Okula ilk kez arabayla gelmişti ve bu garip hissettiriyordu.

Hızlı adımlarla binaya girip ikinci kata çıktı. İlk dersin öğretmenini birisiyle konuşurken gördüğünde daha hızlı yürümeye başladı. Öğretmenden önce sınıfa girip yerine geçti. O sırasına otururken öğretmen içeriye girmişti. Jisung'un ilk kez bu kadar geç kaldığını gören Felix defterine bir şeyler yazıp Jisung'un masasına bıraktı.

Derse ucu ucuna yetiştin. Bir şey mi oldu?

Yazanları okuduktan sonra altına cevabını yazdı ve defteri tekrar Felix'e verdi.

Alarmı ertelediğim için geç kalktım.

Felix kıkırdayıp önüne dönünce bakışlarını öğretmene çevirdi. Dersin ortalarına doğru Seungmin'in sırasının boş olduğunu fark etmişti. Biraz eğilerek Felix'in omzuna dokundu. Felix ona dönünce boş sırayı işaret etti. Felix ise dudaklarını büzüp ellerini iki yana açtı.

Öğle arasına kadar Seungmin'i görmemişlerdi. Zil çaldığında ayağa kalkan Felix, Jisung'a baktı. Çantasından kitap çıkardığını görünce bir şey demeden sınıftan çıktı.

Sessiz bir ortamda kitap okumaktan oldukça memnun olan Jisung, şarkı açmak için telefonunu çantasından çıkardı. Birinin adını söylediğini duyunca sınıfın arka kapısına baktı.

"Jisung?"

Kapının girişindeki Minho'yu görünce şaşırmıştı.

"Hyung?" Minho yanına gelip karşısındaki sıraya oturmuştu. Terlemişti ve nefesi pek düzenli değildi.

"Bir şey mi oldu? Terlemişsin."

"Ah, hayır. Liseler arası basketbol turnuvası için antrenman yapıyorduk. Bu okulun takımı ile eşleştik."

Anladığını belirtir gibi başını salladı. Bu üzerindeki forma ve eşofmanı da açıklıyordu.

"Felix ve Seungmin için geldiysen Felix kafeteryaya gitti. Seungmin ise bugün gelmedi."

"Biliyorum. Felix birazdan geleceğini, sınıfta beklememi söyledi. Sen ne yapıyordun?" diye soran Minho'ya cevap verirken bir yandan da çantasından peçete çıkarıyordu.

"Kitap okuyordum. Al."

Peçeteyi uzattığında Minho gülümseyerek aldı ve boynundaki terleri silmeye başladı. Jisung'da onu izliyordu. Yakışıklı olduğunu düşünüyordu. İyi bir yüzü ve fiziği vardı. Hatta boyu biraz daha uzun olsa manken bile olabilirdi Jisung'a göre.

"Ne okuyorsun?"

"Neptün Cinayetleri."

"Hmm, ilginç bir isim." diyerek merakla kitaba uzandı. Kapağı inceledi ve arka tarafındaki, özet yerine geçen, kısa yazıyı okudu. "En kısa zamanda bu kitaptan almalıyım."

"Evet, güzel bir kitap." Felix ve Changbin sınıfa girdiğinde konuşmayı kesmişlerdi. Üçü bir şeyler konuşurken Jisung kulaklıklarını takıp kaldığı yerden kitap okumaya devam etmişti.

Kitabın son sayfasını okurken zil sesini duydu. Felix, Changbin ve Minho'nun gittiğini fark etmemişti. Sınıf yavaş yavaş dolmaya başlamıştı. Kitabı bitirdi ve çantasına koydu.

Öğretmen içeriye girdiğinde tüm dikkatini ona vermişti.

···

Son derste bittiğinde eşyalarını toplayıp sınıftan çıktı. Hava bulutluydu ama fazla umursamadı. Dün gece konumuna baktığı çizgi roman kafesine doğru yürümeye başladı.

İçeriye girdiğinde şaşkın gözlerle etrafı inceledi. Yüzlerce renkli kitapla dolu bir sürü raf vardı. İçerisi kalabalık da değildi. Girişteki görevliye başıyla selam verip dikkatini çeken rafa doğru ilerledi.

Seri sırasına göre dizilmiş kitapların arasından birini aldı. Naruto. Serinin kaç kitaptan oluştuğunu merak ederek yere çöktü ve en büyük sayıyı aradı. 72.

Çok fazlaydı ama vakit ayırıldığında hızlıca bitecek kitaplardı. İkinci kitabı da alıp boş masaların birine geçti. Vakit kaybetmeden okumaya başladı.

İkinci kitabın ortalarına geldiğinde duyduğu gök gürültüsü ile başını kaldırmıştı. Saate baktığında dudakları o şeklini aldı. Okuldan çıkalı neredeyse üç saat olmuştu.

Kitapları aldığı yere bırakıp kafeden çıktı. Yağmur yağıyordu. Durana kadar beklemeye karar verdi. Yan tarafta bir kitapçı gördüğünde öylece dikilmek yerine kitap alışverişi yapmanın daha iyi olacağını düşünüp mağazaya girdi.

Okuduğu manganın ilk beş kitabını raftan alıp arkasına döndüğünde kendisinden biraz daha uzun birisiyle çarpışmıştı. Hızlıca yere düşen kitapları alırken çarptığı kişiden de özür diliyordu.

"Üzgünüm, sizi görmemiştim."

"Jisung." Duyduğu tanıdık sesin sahibini görmek için başını yukarı kaldırdı. Minho ile göz göze geldiğinde gülümsedi.

"Yeniden merhaba hyung."

"Merhaba."

Kısaca sohbet etmiş ardından beraber kitapları incelemeye başlamışlardı. Yağmurun durduğunu fark edince aldıkları kitapların parasını ödeyip mağazadan çıktılar. Aynı yönden gidiyorlardı.

"Dershaneden mi döndün?"

"Aslında hayır. Mağazanın bitişiğindeki çizgi roman kafesindeydim."

"Böyle şeylere zaman ayırdığını düşünmemiştim."

"Boş zamanlarımda evde dinlenmeyi tercih ediyorum ama ailem şehirde değilken dışarıya çıkıyorum."

"Anladım." Bir süre sessizce yürüdüler. Yeniden yağmur yağmaya başladığında adımlarını hızlandırdılar.

"Hyung, evin uzaksa bize gel. Yağmur durunca gidersin."

"Peki."

"Islanmak istemiyorsan koş!" Koşmaya başlarken bağırarak konuştuğunda Minho'da gülerek arkasından koştu. Eve geldiklerinde Bayan Lee onlar için sıcak bir içecek hazırlarken kıyafetlerini değiştiriyorlardı. Minho, antrenmandan sonra giymek için yanına aldığı kıyafetleri giyip banyodan çıktığında Jisung'da eşofman takımını giyip alt kata inmişti.

Neredeyse gece yarısına kadar beraberlerdi. Bir sürü ortak zevkleri vardı. Bu daha kolay yakınlaşmalarını sağlamıştı.

Minho evine gittiğinde Jisung'da odasına gidip mangaya kaldığı yerden devam etti. Okuyordu ama bir şey anlamıyordu. Çünkü aklı okulda gördüğü Minho'ya kayıyordu. Antrenmandan sonra çekici görünüyordu.

all alone [ᴍɪɴsᴜɴɢ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin