all alone #7

828 112 11
                                    

Aralık, 2014

Ders zili çaldığında test kitabını kapatıp sıranın altına koydu. Kızarmış gözlerini ovuşturdu ve sınıfa giren öğretmene baktı. Yanında başka birisi daha vardı ama öğrenci gibi durmuyordu. Öğretmenin kendisine baktığını fark ettiğinde bakışlarını kaçırdı.

Öğretmen yanındaki uzun boylu adama bir şeyler söyleyip Jisung'a döndü. "Jisung, gelir misin?"

Gergin adımlarla ikilinin yanına gitti. Dışarıdan bakılınca her an bayılabilir gibiydi. Kanamaya başlayan burnuda vücudunun iyi durumda olmadığını gösteriyordu. Yere damlayan kırmızı sıvıyı gördüğünde başını havaya kaldırdı. Öğretmeni, ön sıralarda oturan bir öğrenciye onu lavaboya götürmesini söyledi.

Kim olduğunu bilmediği kişinin yönlendirmesi ile yürüyordu. Lavaboya girdiklerinde başını eğip burnunu temizlemeye başladı. Sağ tarafından uzatılan peçeteyi alıp burnuna bastığında aynadan arkasındaki kişiye baktı. Adını biliyordu. Kim Seungmin.

"İyi misin?"

"Evet, teşekkür ederim."

"Önemli değil. Revire gitmek ister misin? Biraz dinlenmen gerekiyor gibi."

"Ara sıra oluyor böyle."

Jisung'un rahatlığı Seungmin'i hayrete düşürürken karşısındaki zayıf bedeni inceledi. Ayakta durmakta bile zorlandığı belliydi. Okulda bir şeyler yediğini görmemişti. Yalnızca su ve kahve içiyor, test çözüyordu.

Lavabodan çıktıklarında Jisung'un birkaç adım arkasından ilerlerdi. Yalpalayarak attığı bir iki adımdan sonra yere yığılmıştı. Telaşa kapılan Seungmin onu tek başına kaldıramayacağını biliyordu. Kimin boşta olacağını düşündü. Spor dersinde olan Hyunjin aklına geldiğinde hemen onu aradı. Bir yandan da Jisung'un yanına çökmüş başına bir şey olup olmadığını kontrol ediyordu.

Hyunjin yanına geldiğinde Jisung'u sırtına almasına yardım etti ve revire gittiler. Revirde görevli kişi Jisung'la ilgilenirken ikisi de boş olan sedyeye oturdu.

"Ne oldu?"

"Derse girmeden önce burnu kanadı. Bay Kang onu lavaboya götürmemi söyledi. Sınıfa giderken bayıldı."

"Felix'in anlattığı çocuk değil mi? Sırtında izler olan."

"Evet, o. Han Jisung."

"Bence hayatı herkesin düşündüğü kadar normal değil."

"Herkes nasıl bir hayatı olduğunu düşünüyor ki?"

"Han ailesinin en genç varisi. Zengin bir ailesi ve gelecekte başına geçebileceği bir şirket var. Tek derdi sınavlardan tam not almak olan bir inek."

"Son zamanlarda daha yorgun ve tükenmiş görünüyor. Daha önce de birkaç kez bayıldığını duydum. Ayrıca burun kanamaları uzun süredir var. Ailesi onunla pek ilgilenmiyor anlaşılan."

"Bazıları babasının sadece notlarıyla ilgilendiğini söylüyor. Bu yüzden her fırsatta test çözüyormuş. Belki sırtındaki izlerin sebebi de babasıdır."

"Bilemiyorum. Birinin hayatı hakkında yorum yapmak çok kolay." dediğinde Hyunjin'de onu başıyla onayladı.

Konuşmayı kesip bir süre daha beklediler. Görevli serum taktığını, dinlenmesi gerektiğini söyleyip gittiğinde onlarda derslerine gittiler.

Sınıfa giren Seungmin öğretmene olanları anlatıp yerine geçti. Arkasındaki Felix, omzunu dürtüp Jisung'un nerede olduğunu sorunca bir kağıda bayıldığını ve şu an revirde olduğunu yazıp ona verdi.

Ders biter bitmez ikiside Jisung'un yanına gitmişti. Hyunjin ve Changbin'de oradaydı. Hepsi onun sağlığı hakkında endişeliydi. Onu tanımıyorlardı ama zor bir yaşamı olduğu belliydi. Ona destek olmak istiyorlardı. Onunla arkadaş olmak istiyorlardı.

all alone [ᴍɪɴsᴜɴɢ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin