14.Bölüm

2.9K 249 39
                                    

**** Bu bölüm canım gökyüzü kanatlı meleğim Kkamjong'a ithaf edilmiştir. Yıldönümün kutlu olsun kuzu <3 bu ikinci hediyem. umarım beğenirsin.

Taemin geri çekilip de Jongin'in yüzüne baktığında, onun yaşadığı şaşkınlıktan dolayı allak bullak olan yüz ifadesini gördü.

O sırada arkalarından kendilerine yaklaşmakta olan sesi duyunca istemsizce kafalarını çevirip baktılar.  Jongin, ifadesiz bir yüzle kendisine bakmakta olan Sehun'u görünce daha da afallamıştı.

Ayağa kalkıp yanına gitmek istediğinde ise ondan beklemediği bir tepkiyle karşılaştı.

"Ben sizi bölmeyeyim, işinize devam edin lütfen."

Ve hiçbir şey söylemeden yanlarından geçerek denize girdi.  Jongin onun uzaklaşmasını izlerken dağınıklaşan düşüncelerini toparlamakta zorluk çekti.

Taemin'i orada bırakarak Sehun'un peşinden denize girdi. Taemin o saniye gözleri dolarak parçalara bölündü.  Jongin'in en azından ona yapmış olduğu itiraf neticesinde bir şeyler söylemesini umut ediyordu.

Onu böyle kenara atıp hiçmiş gibi davranacağını düşünmemişti. Belki de başından beri umutlanma konusunda hep yanlış hislerle hareket etmişti. Şimdi ise Sehun'un haklılığı canını bir bıçak gibi saplanıyor, her dakika daha da derine batıyordu.

İkisi de gemiden hayli uzaklaştıkları için onları karanlıkta seçemedi. Bir süre sonra gözyaşlarını kimsenin görmesini istemediği için, oturduğu yerden kalkarak kamarasına gitti.

Sehun hırsla yüzerken aklında demin şahit olduğu görüntü dolanıp duruyordu. Jongin'in ona seslendiğini duysa da umursamadı. Yorulduğunu hissettiğinde yüzmeyi bıraktı ve Jongin'e doğru döndü.

Kendisinden birkaç metre uzaklıkta kendisine bakıyordu. Giderek daha da yaklaşıyordu.

"Olduğun yerde kal Jongin.  Bana sakın yaklaşma!"

Jongin bunu yapmak istemese de, sesindeki kızgın tonu yakalamıştı. Olanlarda kendisinin bir suçu olmamasına karşın, Sehun'un ne kadarını görüp durumu yanlış anladığından endişeleniyordu.

"Sehun lütfen, az önce gördüğünü inan bana yanlış anladın. Ben... Ben onu öpmedim."

Sehun gecenin karanlığına rağmen Jongin'i oldukça net bir biçimde görebiliyordu.

"Biliyorum Jongin."

Jongin, Sehun'un verdiği cevapla az öncekinden daha şaşkındı. O zaman neden bu şekilde davranmış ve çekip gitmişti?

"Peki, neden bana kızgınsın?"

Sehun derince bir iç çekti ve Islak saçlarını geriye attı.

"Çünkü zamanında ona karşı seni uyarmıştım. Eğer beni ciddiye alıp dinlemiş olsaydın, az önce yaşanmış olan sahne hiç gerçekleşmeyecekti. Çünkü sen onun sana olan duygularını öğrendiğin zaman ki eğer ona karşı bir şey hissetmiyorsan aranıza bir mesafe koymuş olacaktın. Ama bunları yapmak yerine göz yumdun. Sana bu yüzden kızgınım, bunların olmasına izin verdin. Engel olabileceğin halde."

Jongin ne diyeceğini bilemiyordu. Sehun'un bu şekilde düşündüğünü fark etmemişti. Evet, daha önce gemiye geldiğinde onun Taemin'in kendisine olan ilgisinden bahsettiğini hatırlıyordu. Fakat ciddi olduğunu düşünmemişti. Diğer söylediklerinin aksine onun kendisine olan ilgisini hissetmemişti.

Ya da fazlasıyla kördü.

"Sehun, Lütfen benden tekrar uzaklaşma."

Sehun'un güldüğünü duyunca önce yanlış anladığını sandı. Ama etraflarında onlardan başka kimse yoktu. Gemiden uzaklaştıkları için de güvertede biri olsa bile ikisini göremezdi.

ATEŞ VE BUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin