Birbirlerine dokunabilecek kadar yakınlardı ama Jongin aralarındaki mesafeyi korumak istiyordu. Ona çekiliyordu bu doğruydu, ama ona tam olarak ne hissediyordu bundan emin değildi.
İçgüdüleri onu kollarının arasına alıp dudaklarının tadını nasıl hissettirdiğini tatmasını söylüyordu.
Sehun, gözlerini kendisine dikmiş bir şekilde düşüncelere gömülmüş olan adama biraz daha yaklaştı. Şimdi ikisinin de göğsü birbirine değiyordu.
Jongin düşüncelerinden sıyrılıp Sehun'un parlayan gözlerinin içine baktı.
Dudakları sanki bu hamleyi beklermiş gibi birleşirken elleri de birbirlerini sarmalamıştı.
*-*----------------*-*
Dudakları bir yapbozun kayıp parçaları gibi birbirine uymuştu. Yeni tanışan diller ise pütürlü yüzeylerinin birbirine temasıyla, diğerinin üzerinde hâkimiyet kurmaya çabalıyordu.
Jongin, suyun derinliğine aldırmadan ellerini Sehun'un belinde, arada da kalçalarında gezdiriyordu.
Sehun, buna karşılık öpüşmenin şiddetine kendisini o kadar kaptırmıştı ki, bir eli Jongin'in saçlarında onu kendisine daha çekme telaşıyla hareket ediyordu. Diğer eliyle de Jongin'in omuzundan destek almaya çalışıyordu.
İkisi de suyun üzerinde durmakta zorlandıklarının farkında değildi. Öpüşmenin şeklinin daha ateşli bir hal aldığı sırada, Sehun'u kalçalarını kendisine iyice bastırdı.
Bu hareketle Sehun, Jongin'in dudaklarını daha da çok esir aldı. Ufak diş darbeleriyle onun dudaklarını ısırıyor, ısırdığı yerlerde de dilini gezdiriyor Jongin'in aklını daha da çok başından alıyordu.
Sadece bir saniyeliğine nefes almak için dudakları birbirlerinden ayrıldığında, Jongin güverteden kendi adının seslenildiğini duydu.
"Jongin! Gece gece deniz sefan bittiyse, Lulu'nun ateşi çıkmış ve seni istiyor. İlgilensen iyi olur. Hastalandığı zaman nasıl alıngan bir yapısı olduğunu biliyorsun..."
Jongin, Kyungsoo'nun kendilerini o şekilde görmesini istemediğinden belki, ya da oğlunun hasta olduğunu öğrendiği için yaşadığı şaşkınlıktan olsa gerek, anında Sehun'u bıraktı ve yüzerek ondan uzaklaşıp gemiye doğru gitmeye başladı.
Sehun, Jongin'in kendisine davranış şeklinden hiç hoşlanmamıştı. Kırılgan biri olmamasına karşın bu hareket onu ister istemez hayal kırıklığına uğratmıştı.
Evet, Luhan'ın hasta olduğunu duyduğunda onunda içi sızlamıştı, fakat Jongin'in bu şekilde davranışının açıklamasını bulamıyordu.
Az önce onu öpen Sehun olsa bile, onu geri çevirmeyen hatta bunu daha da ileri götüren Jongin'di.
Kendisini Jongin'in bir hevesle oynadığı sonra da hevesini alınca kırıp attığı oyuncaklara benzetmişti.
Belki de kendisini bu öpüşmeye kaptırmamalıydı. Hatta onu hiç öpmemeliydi. Eğer Jongin'in kendisini bu kadar kötü hissettireceğini bilseydi bu adımı atmazdı.
Onun kendisine olan ilgisinden hoşlanmıştı, çünkü bunu saklama gereği duymuyordu. Ama anlaşılan Sehun fena halde yanılmıştı.
Hayatında ilk defa bir erkeği çok istemişti lakin o kendisini umursamadan, az önce öpüşen onlar değilmiş gibi denizin ortasında bırakıp gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE BUZ
FanfictionAteş ve Buz... Cehennemin kavurucu sıcağından daha sıcak bir adam ile kutupları bile donduracak kadar soğuk bir adamın ortak noktaları ne olabilir?