12.Bölüm

3.4K 264 35
                                    

Sehun'u uykusundan uyandıran şey belinde dolaşan sıcak parmak uçlarının dokunuşlarıydı. Gözlerini hafifçe araladığında Jongin'in hayranlık dolu bakışlarıyla karşılaştı.

"Günaydın."

Sehun kollarının arasında yattığı adamın gözlerinin içine bakıp cevap verdi.

"Günaydın."

Jongin bütün gece Sehun'un tekrar gideceğinden korkarak onu izlemişti. Dün gece yaşananlardan sonra Sehun'un nasıl davranacağını kestiremiyordu.

Sehun yavaşça Jongin'in kollarından sıyrılıp doğrulmaya çalıştı, fakat birkaç saniye sonra arkasında hissettiği keskin acı bunu yapmasına engel oldu.

"Ahh!"

Jongin hemen oturur pozisyona gelip onu kendisine yasladı. Ona biraz hoyrat davranmıştı. Etkisini de Sehun'un acı dolu yüz ifadesinden ve beyaz teninde benek misali oluşmuş morluklardan görebiliyordu.

"Canın çok mu acıyor?"

Sehun ona dik dik baktı. Sonra başını yana eğip kollarını uzattı.

"Beni suya sok..."

Jongin ayağa kalkıp onu kucağına aldı. Onunla beraber suya girdi. Bu sırada Sehun'un acısını hafifletebilmek için suyun içinde kalçalarına masaj yapıyordu.

Sehun'da başını Jongin'in omzuna yaslamış kollarını da onun boynuna dolamıştı.

"Biraz daha iyi misin?"

Sehun içini çekip başını Jongin'in omuzundan çekti. Birbirlerine uzun denilebilecek bir süre sessizce baktılar. Daha sonra ise sessizliği yine Sehun bozdu.

"Sorumluluğumu al Kim Jongin. Önce beni besle sonra da ağrımı geçirmek için ağrı kesici bul. O zaman daha iyi olacağım... Sanırım."

Jongin gülümseyip onun dudaklarına küçük bir öpücük bıraktı. Sonra sudan kucağında Sehun ile birlikte çıkıp, onu nazikçe kumların üzerine kayanın yanına bıraktı.

Üzerini yine nazikçe giydirdikten sonra bir çırpıda kendisi de giyindi. Sehun'u mağarada yalnız bırakarak sahilde bıraktıkları motora yürümeye başladı.

Sehun arkasındaki ağrı yüzünden yan oturmak zorunda kalmıştı. Kumlar her ne kadar sert olmasa da yine de yumuşak da sayılmazdı.

Jongin'in gidişini, motordan bir şeyler alışını ilgiyle izledi. Kendi kendine tebessüm etti. Çünkü gördüğü kadarıyla Jongin bu olanların hepsini planlamıştı.

Bu mağara ve elindekiler de her şeyi açıklar nitelikteydi. Jongin elinde çantayla yanına gelip diz çöktü.

Sehun'un kendisine tebessüm ettiğini görünce de o da gülümsemekten kendisini alamadı.

"Tüm bunları planladın değil mi?"

Jongin şimdi muzip bir gülüşle Sehun'un gözlerinin içine bakıyordu. Bir şey söylemek yerine başını salladı.

Getirdiği çantadan önce bir örtü çıkarttı. Onu kumların üzerine serdikten sonra çantanın içindeki yiyecekleri tek tek yerleştirip hazırladı.

Bitirince içinden küçük bir yastık çıkarttığında Sehun kahkaha atmıştı. Jongin onu şaşırtabildiği için sevinmişti.  Sehun'u tekrar kucaklayıp hemen yanına yastığın üzerine oturttu.

ATEŞ VE BUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin