Sehun, batıkta bulduğu kutuyu açıp da içerisinde aradıkları mektupların olduğunu görünce, istemese de sevinmişti. Şimdi okuldan bir arkadaşıyla mektupları incelemek için Amerika'ya gidecekti.
Jongin bu durumdan hiçbir şekilde mutlu değildi. Buna rağmen Sehun'un gitmesini istemediğine dair en ufak bir şey de söylememişti. Sehun, Luhan'a uygun bir dille gideceğini anlatmış ve onayını almıştı. Tabi ki Luhan'dan geri döneceğine söz vermesi karşılığında gitmesine izin vermişti.
Şimdi Luhan bahçede Tao ve Kyungsoo ile birlikte oynarken, Jongin ile paylaştıkları yatak odasında bavulunu hazırlıyordu.
"Gerçekten senin de gitmen şart mı Hunnie?"
Sehun arkasını dönmeden onu onayladı. Jongin giderek huysuz bir çocuğa dönüşüyordu. Sehun ise bu durumu oldukça sevimli ve çekici bulmuştu.
"Alt tarafı birkaç aşk mektubu, neden bu kadar yaygara koparttığınızı hiç anlamıyorum."
Sehun elindeki kıyafetleri bavula bırakıp Jongin'e doğru döndü. Yüzünde oldukça ciddi bir yüz ifadesi vardı. Jongin onun yüz ifadesini görünce ister istemez yanlış bir şey söylemiş olduğu hissine kapıldı.
"Özür dilerim Hunnie. Bu mektupların sen ve büyükbaban için önemli olduğunu biliyorum."
Sehun bir şey söylemek yerine Jongin'in yanına gelerek onun beline sarıldı. Başını boyun girintisine gömüp, Jongin'in kokusunu içine çekerek konuşmaya başlarken, Jongin'de ona sarılarak karşılık verdi.
"Bu mektuplar sandığın gibi sıradan aşk mektupları değil. Bunlar ispanya kraliyet ailesine bağlı önemli görevleri bulunan evli bir kontes ile kraliyet donanma kaptanı arasında yaşanan aşkın kanıtı olan mektuplar. Zamanında bu konu hakkında çok fazla varsayımda bulunulmuş, fakat kanıtlanamadığı için öylece kalmış. Mektupların birbirlerine nasıl ulaştırdıklarını bilmediklerinden ve bu yüzden ele geçirilemediğinden sadece söylenti olarak kalmış. Kontesin kocası olan Kont sırf söylentiler yüzünden canına kıymış. Kontes ise vicdan azabından hastalanarak ölmüş. Donanma kaptanı ise kendisini denize adamış bir süre sonra da gemisi bir fırtınada bulduğumuz yerde batmış. Ve yine bir söylentiye göre Kontesin kendisine gönderdiği mektuplar sadece sevgi sözcüklerinden oluşmuyor, kraliyetin gizli sırlarını içeren bilgiler de içeriyormuş. Bu nedenle Lay ve diğerlerinin buldukları mücevher dolu sandıktan daha değerli bu mektuplar. Yani bulgular varsayımları doğrular nitelikte, Çünkü o zamanın bilinen tarihini değiştirebilecek güce sahip."
Jongin içini çekerek Sehun'a daha çok sarıldı. Bir aşk mektubunun gücünü hafifsememeyi aklına not etti.
Sehun kafasını kaldırıp Jongin'in yüzüne baktı. Dudakları birbirine kenetlenmişti. Soluklanmak için ayrıldıklarında Jongin, Sehun'un bavulunu hazırlamasına yardım etmeye başladı. Ne kadar çabuk giderse o kadar çabuk geri döneceğini düşünüyordu.
* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -* -*
Baekhyun o olaydan ve yaşanan her şeyden sonra Tao'nun kendisine neden ısrarla iyi davrandığını anlamıyordu. Onu hak etmediğinin farkındaydı. O kadar farkındaydı ki, bıçaklanmadan hemen önce aklında sadece Tao vardı.
Uzun zamandır kendi duygularıyla çelişiyordu. 3 ayı denizde (*Karaiplerden Kore'ye deniz yolculuğu yaklaşık olarak bu kadar sürüyor.) 2 ayı da kendisini toplamakla geçmişti. Bu süre zarfında çok fazla düşünme şansı olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE BUZ
FanfictionAteş ve Buz... Cehennemin kavurucu sıcağından daha sıcak bir adam ile kutupları bile donduracak kadar soğuk bir adamın ortak noktaları ne olabilir?