ATEŞ VE BUZ

18. Bölüm (Final - Part 1)

Jongin, Tao'nun yanından ayrıldıktan hemen sonra Sehun'un kamarasına gitti.  Kapıyı açar açmaz da onu büyüleyen bir manzarayla karşılaştı.

Sehun uyanmıştı ve yatakta uzanır vaziyette, elinin birini çenesine dayamış, diğeriyle de hâlâ uyumakta olan Luhan'ın saçlarını okşuyordu. Yüzünde huzurlu ona yakışır güzel bir tebessümle Luhan'a bakıyordu.

Luhan'da sanki bunu hissetmiş gibi Sehun'un göğsüne sokulmuştu. Sehun kıkırdadı ama uyanmasın diye hareket bile etmedi.

Jongin gelişinin farkında olmayan sevgilisiyle oğlunun yattığı yatağın yanına geldi. Sehun ile göz göze geldiler. Jongin eğilip dudaklarına sıcak bir öpücük bıraktı.

"Günaydın..."

"Günaydın..."

Jongin onun yanağını okşayıp kulağına fısıltıyla konuşmaları gerektiğini söyledi.  Sehun başı ile sanki fısıltılarını duymuş gibi kendisine daha çok sokulan Luhan'ı gösterdi.  Jongin gülümseyerek ona baktı. Luhan'ın, Sehun'u bırakmaya niyeti yok gibiydi.

Bu nedenle Sehun yavaşça ayağa kalkarken onu da kucağına alıp başını omzuna dayadı.

"Hadi gidelim, ufaklık bırakmayacak."

Jongin bir elini onun beline koyup önde Sehun ve kucağında uyuyan Luhan, arkada kendisi olmak üzere Tao'nun kamarasına gitmek için Sehun'un odasından çıktılar.

                                                         ************************

 

Batığın içine giren Sehun'un hemen arkasında Taemin vardı. Elindeki fenerle etrafın çürümüş ve de tuhaf atmosferini aydınlatmaya çalışıyordu.

Sehun onun kendilerine yardım etme teklifine şaşırmış olsa da, buna karşı çıkacak bir şey de söylememişti. Jongin onun olanlara rağmen iyi biri olduğunu kendisine söylemişti.

Yaklaşık yarım saat batığın içinde her yeri aradılar. Değerli eşyaların yanı sıra birkaç parça mücevher de vardı. Fakat hiç biri Jongin ile İkisinin aradığı şey değildi.  İkisinin aradığı şey bir mücevher ya da değerli bir eşya değildi. Onların aradığı bir sevgiliden diğer bir sevgiliye yazılmış özel mektuplardı. Büyükbabasının da ısrarla aradığı şey buydu.

O zamanın yasak diye adlandırdığı bir aşkın kanıtı olan mektupları arıyordu. Sehun büyükbabasının, büyükannesinin ölümünden sonra bu takıntıya sahip olduğunu biliyordu. Her ne kadar buna o zamanlar anlam veremese de, büyükbabası, büyükannesine bu konuda bir söz vermişti.  O sözünü her ne kadar tutamasa da bu görevi Sehun'a yüklemişti.

Sehun'un zeki bir çocuk olduğunu, kendisinin yarım bıraktığı işi tamamlayacağından emindi.  Buna güvenerek Jongin'e onu bulmasını söylemişti.

Tabi ki bunu dile getirirken Jongin'le, Sehun'un birbirlerine âşık olacaklarını bilemezdi.  Şimdi ise Sehun yaptığı araştırmalar ve dalışlar neticesinde sonuca çok yaklaşmıştı.  Taemin kendisiyle gelmek istediğinde de itiraz etmedi.

İkisi koca geminin neredeyse her yerini aradılar. En sonunda Sehun, kaptanın kamarasında tesadüf eseri gizli bir bölme buldu. İçinde de küçük bir kutu vardı. Kutuyu aldı fakat açmadı.

Tam o esnada dışarıya bir kargaşa ortamı hâkimdi.  Taemin duyduğu garip sese istinaden neler olup bittiğine bakmak için gittiğinde, Sehun'da merakına yenik düştü.